Yalan haber iddiası

Beyar ÖZALP Yüzüncü Yıl Üniversitesi Van

Panel sonrasında Evrensel Gazetesi’nin yaptığı haber sonrasında gazete AKP Van Gençlik kolları üyelerinin, Öğrenci Konseyi, ulusal ve yerel İslami basın ile panelistlerin hedef odağı haline geldi. Bu kesimler Evrensel Gazetesi yaptığı haber ile  yalan habercilik yaptığı iddia ederek gazeteyi karalama kampanyası başlattılar.

EVRENSEL HABERİ UZAYDAN YAZMIŞ

Evrensel Gazetesi’nin yaptığı habere ilk tepkiyi panelistlerin yazılarının yayınlandığı ve ÖSO’ya yakınlığı ile bilinen TimeTürk adlı internet sitesi gösterdi. Birçok basın kurumun paneli izlediğini söyleyen site paneli  Evrensel Gazetesi’nin farklı ve yalan bir şekilde haberleştirdiğini iddia ederek haberin Van’da değil de uzaydan yazdıklarını söyledi. Site panelin sadece ilk 30 dakikasını izleyen İhlas Haber Ajansı(İHA)’nın haberini ise ibret alınacak haber diye yayınladı. Time Türk editörleri Suriye haberlerinin daha önce de deformasyona uğratıldığını ancak kendi başlarına geldiğinde pes dediklerini belirtti.  Time Türk editörleri nasıl oluyor da kendilerinin de belirtiği gibi eksik haber yapan İHA’nın haberine göre Evrensel’e yalan haber yapıyorsun iddiasında bulunuyor?

İHA’NIN EKSİK YAZDIKLARINI BİZ YAZIYORUZ!

Time Türk sitesi editörleri İHA’nın haberi eksik girmesine rağmen doğruları yazdığını iddia etmişti. Biz de Time Türk editörleri için İHA’nın eksikliklerini tamamlayalım. Suriye’de tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan gazeteci Adem Özköse,  Suriye’de yaşadıklarını dini bir kahraman gibi sürekli Kur’an surelerini okuyarak anlattı. Özköse  yine Suriye devriminin İslam ışığındaki gençlerin yaptığını söyleyerek daha önce de İslami gruplara mensup Arap gençlerin ayaklandığını ancak dönemin rejim güçleri tarafından en şiddetli şekilde cezalandırıldığını iddia etti. Özköse, Suriye’de devlet kurumların altında gizli hapishanelerin olduğunu ve bu hapishanelerde rejim karşıtı olan binlerce kişinin tutulduğunu söyleyerek Suriye hapishanelerinin İsrail hapishanelerinden daha kötü koşullarına sahip olduğunu iddia etti. Özköse,  kaçırılma macerasını anlatırken tutulduğu bir evde Hizbullah lideri Nasarullah’ın fotoğrafını gördüğünde sevindiğini söyledi. Özköse fotoğrafı görürkenki sevincini ise 2006 yılında Hizbullah ve  İsrail arasındaki çatışmalı dönemde; İHH ile bölgede olduğunu ve Hizbullah militanlarına yardım ettiklerini ve eğer kendilerine bu durumu anlatırsa kendisini tanıyabileceklerini iddia ederek o zaman serbest kalabileceğini düşündüğünü söyledi. Almak Gazeteci Adem Özköse’nin ikinci defa Suriye’ye gitmesi üzerine  kızının ‘bu adam ne kadar cesur ne işi var yeniden Suriye’de?​’ sorusuna cevap verdiğini ancak ve cevabı dinleyiciler ile paylaşmadı? Almak adem Özköse şayet tekrardan gazetecilik görevini yapmak için gittiyse Suriye’ye neden bunu dinleyicilerle paylaşmadı? Almak’ın Adem Özköse’nin gidiş amacını açıklamaması üzerine aklımıza bazı sorular gelmektedir. Yoksa Adem Özköse ‘ bölgeye ÖSO militanlarına destek olmak amacıyla mı gitti? Bölge’de İslami bir örgütlenme içerisinde mi bulunuyor? Almak panel sırasında yaptığı konuşmalar ile herkesi hayrete düşürmeye devam etti. Almak’a güneybatılı emperyalistlerin ve onların yerli işbirlikçileri diktatörlerinin yakın olduğu ve verilen mücadele ile hepsinin bölgeden gideceklerini iddia etti. Ancak Almak’ın unuttuğu bir şey var şuan Batılı Emperyalistler eski dostları diktatörlerin yanında değil, Suriye’de var olan çeteleri desteklediğidir.

TÜRKLERİN SURİYE’DE NE İŞİ VAR?

Adem Özköse Suriye’de Türklerin de Esad güçlerine karşı savaştığını söyledi. Özköse şu ana kadar 20 Türk’ün Suriye’de öldüğünü açıkladı. Özköse’ye göre Suriye’deki İslami örgütlere destek amacıyla giden Türklerin cihat adına savaşarak şehit düşmüşler. Özköse, Türklerin Suriye’de savaştığını söylemektedir. Özköse’ye ve diğerlerine soruyoruz ‘ Bir ülkedeki halk belli bir talepler ile alanlara çıkıp mücadele ederken başka ülkelerin vatandaşları farklı yollar ile o ülkeye girip çatışması ne kadar doğrudur? Türkiye’den Suriye’ye çatışmaya gidenler hangi amaçla gitmiştir?​’

28 ŞUBAT DÖNEMİNDE TÜRBAN’A ÖZGÜRLÜK DİYEN GAZETEYDİK

YYÜ Öğrenci Konseyi ise  yaptığı açıklamada gazetemizin yaptığı haberin belli bir kesimin rahatsız olmasından dolayı yapıldığını iddia etti. Öğrenci konseyi  gazetemizi 28 şubat sürecinde darbeye zemin hazırlamak için haber yapan medya kuruluşlarına benzetti. Ancak Öğrenci Konseyinin atlattığı bir konu var. Evrensel Gazetesi olarak 28 şubat döneminde üniversitelerde türbanın yasaklanmasına tepki göstermiş ve bunu kabul etmediğimizi gösteren haberler yaptık. Biz bu haberleri yaparken türbanın dini bir inanç için takıldığını belirterek kişilerin dini yaşamlarını yaşamakta özgür olduklarını söylemiştik.

İŞÇİ SINIFININ GENÇLİĞİYİZ

Panele katılan ve Evrensel’in haberi üzere Evrensel Gazetesi’ne saldıranların başında gelen Van AKP Gençlik Kolları üyesi Adem Acar Evrensel Gazetesi’nin üniversiteli okurlarına ve genç muhabirlerine ‘Levent Kırca gençliği’ suçlamasında bulundu. Acar yaptığı bu suçlama ile Evrensel’in genç muhabirlerini ulusalcı ve milliyetçi olduklarını iddia etti. Acarın yaptığı bu suçlama ile Evrensel gazetesini ve muhabirlerini tanımadığını kanıtlamış oldu. Evrensel işçi sınıfının gazetesidir. Evrensel her zaman işçilerin, emekçilerin, kadınların, öğrencilerin ve ezilen her kesimin gazetesi olmuştur. Evrensel gibi  genç muhabirleri  ve okurları da işçi sınıfının ve ezilenlerin yanındadır