"Biz sadece bir sayı değiliz, sayıları sayıp durmayın, yasaları uygulayın"
Ankara'dan bir eğitim emekçisi kadın boşanmak istediği erkek tarafından öldürülen Gülsüm Kuyar’ın anısına yazdı: "Biz sadece bir sayı değiliz, sayıları sayıp durmayın. Yasaları uygulayın"

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
İLGİLİ HABERLER

Gülsüm Kuyar, uzaklaştırma kararı bulunan Mehmet Kuyar tarafından öldürüldü
Eğitim emekçisi
Ankara
12 yıl önce severek evlenmişti. Daha 17 yaşında herkese, her şeye rağmen göğüs gerecek, çok sevecek, annesinden daha mutlu olacaktı. Erkek evlenmek istediğini söyledi ve kadın, “Evet” dedi. O günden beri erkek evde oturmayı, çalışmamayı, en az emekle yapılabilecek işleri tercih etti. Kadın ise dişini tırnağına geçirdi, kan kustu, kızılcık şerbeti içti ve çocuklarına baktı. Her türlü zorluğa razıydı yeter ki çocuklarına bakabilsin, onların karnını doyurabilsin en önemlisi de çocuklarını okutabilsin.
2017 yılında Mersin’den Ankara’ya yeni umutlarla geldiklerinde eşi hapisten yeni çıkmıştı. Ama artık çocuklarına bakacak, yeni bir işte çalışacaktı. Fakat Ankara’da çalışmadı kocası. Gülsüm çocuklarına bakmak için bulduğu her işte çalıştı. Balkonuna çöp biriktirdi, sattı. Tencere firmalarında pazarlamacılık yaptı. Kumaş cüzdanlar, rujlar, ojeler sattı. Apartmanların merdivenlerini temizledi. Tek derdi çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayabilmekti. Komşusunun dediği gibi “Çocuklarına bir süt parası bulsa sevinirdi.” Arkadaşları oldu Gülsüm’ün. Ölen kız kardeşinin yerini tuttular. Hepsi el-ayak oldular, kimi zaman akıl verdiler Gülsüm’e. Hastalandığında sigortası olmadığı için hastaneden çevrildiğinde ağlayarak onlara koştuğunda, onu doktora götürdüler. Hâlbuki kocası “Sigortamız var. Çalışıyorum” demişti. Yalanlarının üstüne yalanlarını eklemişti. Yine de yılmadı, bıkmadı Gülsüm. Çocukları için mücadele etmekten yorulmadı.
12 senedir evli olduğu erkeğin her türlü baskısına karşı yaşama sevinciyle doluydu. Onun gözyaşını dindirmek için kız kardeşi bildiği dostları uğraştılar. Kirasını ödeyemediğinde, elektriği kesildiğinde, doğalgaz faturasında kol kanat gerdiler. Ablaları olmuştu Gülsüm’ün. Ankara’da hiç görmediği, bulamadığı sevgiyi buldu. 2021 yılında oğlunun yeni başladığı okulda temizlik görevlisi olarak iş buldular arkadaşları Gülsüm’e. İşe başlayan Gülsüm’ün ilk defa maaşı oldu. Banka kartı vardı. Hepsinden önemlisi kendisinin ve çocuklarının sigortası vardı. Artık hastaneden muayene olmadan dönüp ağlamayacaktı, “Bana bakmadılar, sigortam yokmuş” diye üzülmeyecekti.
Fakat erkek durmadı, bu sefer çalıştığı paralara göz dikti. Zaten şimdiye kadar Gülsüm bakmıştı eve. Oğlu uzaktan eğitimden geri kalmasın diye apartman merdivenleri temizleyerek, kızı süt içsin diye çöp toplayarak bakmıştı çocuklarına. Uzun süredir anlaşamıyorlardı. Boşanma davası açtılar karşılıklı ama boşanmak istemiyordu erkek. Gülsüm bırakıp giderse kim bakacaktı ona? Kim eve ekmek getirecekti? Kim kahrını çekecek, kim yemeğini hazırlayacak, kim çamaşırlarını yıkayacaktı? Birey olamamış erkekleri evlendirmekle başladı bizim hatamız. Kadınları evlerinin hizmetçisi yaptık, erkekleri evlerinin kralı. İstemedi ayrılmak, hem psikolojik hem fiziksel şiddet uyguladı. Gözü mor gitti işe. Belki bir kere belki çok kere... Uzaklaştırma kararı çıkardı mahkeme. Acıyordu Gülsüm ona: “Yazık, acıyorum ona. Hiçbir iş yapmadı, hiç bir işe yaramadı. Çocuklarına ekmek getirmenin ne demek olduğunu bilmiyor. Elinde bir ekmekle eve girmenin o eşsiz saadetini tatmadı” diyordu. Gülsüm zorluklarla başa çıkamasın, vazgeçsin diye evin doğalgazını kapattırdı. Çocuklarıyla soğukta kaldı ama vazgeçmedi, kurtulmalıydı bu adamdan. Çocukları için, kendi için mücadele etmekten vazgeçmedi. Yine kadınlar kol kanat gerdiler Gülsüm’e. Evlerini açtılar. Destek oldular. Arkadaşının evine sığındı. Mutluydu. İşine gidiyordu, sağlıklıydı. Çocuklarına bakabiliyordu. Boşanınca kendi evine de çıkacaktı, çocuklarına bakacaktı.
Ama durmadı canavar. Dostlarının tüm çabasına rağmen durmadı. İşe yaramayan bir uzaklaştırma kararı da bir kadını yine koruyamadı. Erkek, 21 Şubat akşamı çalıştığı okula gelerek para istedi, “Boşanmayacağım senden” dedi. Dinlemedi Gülsüm’ü. Hınçla dolmuştu yüreği. On bir bıçak darbesiyle katletti. Düşünmedi çocuklarını. Bir yıldız daha kaydı, bir kadın daha düştü toprağa. Evlendiği kadına sonsuza dek sahip olacağını düşünen erkek zihniyetiniz öldürdü Gülsüm’ü. Kağıt üzerinde gösterilen, denetlenmeyen uzaklaştırma kararınız, iyi halleriniz öldürdü Gülsüm’ü. Kadınları önce çocuk gelin, sonra ölü kadın yaptınız. Siz bizi öldürürken insanlığa milyonlarca kez kıydınız. Bu kaçıncı cinayet? Bu kaçıncı yararı olmayan uzaklaştırma kararı. Bu kaçıncı kadın? Biz sadece bir sayı değiliz, sayıları sayıp durmayın. Kadına şiddet yasalarını harekete geçirip bir an önce uygulayın. Ataerkil elinizi üstümüzden çekin. Hiçbir kadın sizin cehenneminizde yaşamaya mahkûm değildir. Yasaları uygulayın, kadınları yaşatın!
Evrensel'i Takip Et