20 Kasım 2021 23:30

İzmir yamanlar pazarında halk: Böyle gitmez, birlik olmak lazım

İzmir’in Bayraklı ilçesi Yamanlar pazarında konuştuğumuz esnaf ve halk ekonomik zorluklara karşı halkın birlikte mücadele vermesi gerektiğini kaydetti.

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

Ali BAĞDAŞ
Bülent GİLGİL
İzmir

Hükümet politikaları ile alım gücü giderek düşerken İzmir’in Bayraklı ilçesi Yamanlar pazarında konuştuğumuz esnaf ve halk daha önce böyle bir dönem yaşamadıklarını dile getirdi. Esnaf ve halk sürecin böyle devam edemeyeceğini, değişiklik olması gerektiğini ifade etti. Bu olumsuzluklara karşı birlikte durmak gerektiğini belirtti.

İlk olarak iki oğlu ile birlikte biber satan esnafla konuşuyoruz. 40 yaşındaki Mehmet Tarsuslu 20 yıldır pazarcılık yapıyor. “Millet kan ağlıyor. Biber getirdim 4 lira. Bir ay sonra bu biber 15 lira olacak. Gel de yaşa. Hiçbir emekçi hakkını alamıyor. Düzenli bir iş bulmalılar insanlara. Sokağa dökülmesi lazım insanların. Her şey pahalı. İş yok, insanlar geçimini sağlayamıyor” diyerek tepkisini dile getiriyor. Kemal Sunal’ın Orta Direk Şaban filmindeki “Zama zam” repliğini hatırlatan Tarsuslu, “Şu anda aynı o durumu yaşıyoruz. Daha da kötüye gidiyoruz” diyor.  

"SÜREÇTEN MEMNUN DEĞİLİZ DEĞİŞMESİ LAZIM"

Mehmet Tarsuslu’nun 15 yaşındaki oğlu Yunus okula gidemediğini söylüyor. “Geçinemiyoruz. Babamın ayağı sakat, çalışmasam olmaz. Biz çok kişi değiliz iyi ki. Allah 10-15 kişilik ailelere sabır versin” diyor. “Okula gidebilseydin ne olmak isterdin” sorumuza “Ziraat mühendisi olmak isterdim” diye yanıt veriyor. “Memnun değiliz süreçten, değişmesi lazım illaki. Halkı düşünen birilerinin gelmesi lazım. Asgari ücretliler pazar alışverişi yapamıyor” diyor.

Pazar alışverişine gelen Tuncay Yıldıran, “Gerçekten yeter artık diyoruz. İşsiziz, günübirlik işlere gidiyoruz. Evliyim, 3 çocuğum var. Her şey ateş pahası. Hayat o kadar zor ki. 3-4 kilo mandalina alırdım önceden çocuklara. Şimdi bir kilo ancak alabildim” diyerek poşetini gösteriyor. Yıldıran, tekstilde ütücü olarak çalışıyor, yevmiye usulü ile. “5 yandaş müteahhit var. Onlara çalışıyoruz. Bunların gitmesi lazım. Bu seçim değiştirmemiz lazım” diyor.  

Bir yumurta satıcısına yaklaşıyoruz, “Saat 17.00’den sonra geldiğinizde zaten gözlemliyorsunuz, insanlar yerlerden topluyor sebze-meyveyi” diyerek anlatıyor alım gücünün ne kadar düştüğünü. Yanındaki pazar alışverişine gelmiş arkadaşı söze giriyor: “Dolar 11 lirayı buldu ise kimse kusura bakmasın, öyle bir geçim olmaz.”

"FİYAT VERMEYE UTANIYORUZ"

Saadettin, plastik doğrama işi yaptığını belirterek devam ediyor; “Cama yüzde 40, son üç ayda plastiğe, alüminyum ve demire yüzde 130 zam geldi. Şu an fiyat veremiyoruz, utanıyoruz fiyat vermeye. Doların yükselişi direkt etkiliyor. Motorlu panjur avro ile satılıyor, liraya çevriliyor. Avro yükseliyor, kurdan dolayı zaten zam yiyor insanlar, o da yetmiyor, ‘Ham maddede sıkıntı var’ deyip bir de avro olarak zam yapıyorlar ayrıca” diyor. Kısa süre önce 7-8 bin liraya yaptığı işi artık 17 bin liraya yapabildiğini belirten Saadettin, “Kim yaptırabilir bu paraya” diye soruyor.

Önümüzdeki aylarda krizin daha yoğun hissedileceğini söyleyen Saadettin, “Ama ATV’de pembe tabloları izleyeceğiz” diyor. Haftalık pazar harcamasının 1100-1200 lira dolayında olduğunu belirten Saadettin, “Asgari ücret alan kişi şu pazardan ihtiyacının yarısını alıyor, yarısını alamıyor. 4 kişilik bir ailenin şu pazarda harcayacağı minimum 220 lira. 75 kuruş yeşillik için kadın ‘50 kuruştan verir misin’ diyor. Yok çünkü...” diyerek gözlemlerini aktarıyor.

"ÜLKE GARİBANLARIN ÖDEDİĞİ VERGİ İLE AYAKTA DURUYOR"

Saadettin, “Türkiye şu anda garibanların ödediği vergi ile ayakta titreye titreye duruyor. Doğal gaz bulduk diyorlar, ha bire zam geliyor doğal gaza. Ülke berbat durumda ve düzeleceğine inanmıyorum” diyerek umutsuz olduğunu dile getiriyor.

30 yıldır yumurta satan Suavi Öztürk ise, insanların kirli yumurtayı bile alamaz durumda olduğunu söylüyor. “Beterin beteri bir durumdayız. 3 kişi çalışıyoruz evde yetiremiyoruz. Biz bu durumda isek asgari ücretle çalışan ne yapsın? Memleketin çivisini söküp attılar. Yara çok büyük. Sosyal adalet lazım” diyor.

"OLUMSUZLUKLAR KARŞISINDA BİRLİKTE DURMAK LAZIM"

Baharat satan bir kadın esnaf, “İsyan ediyorum her gün, bu gidişat hiç iyi değil. Sonumuz isyan. Aldığımız ürün ile önceden 6 ay dolaşıyorduk. Küçük esnafız biz. Haftaya gidiyorsun, ürün pahalanmış. Mal almaya korkarak gidiyoruz. Bazen gidemiyoruz. Vergiyi bindirdiler bizim gibi küçük esnafa. Pandemide marketler açıldı bizler kapandık. Müşterimiz dağıldı. Biz bitiğiz. Sürekli sinir olmaktan, stresten kalp hastası oldum. Jelatinin kilosu 7.5 idi, oldu 35 lira. Daha dün aldım haberi. Kınayı ben 20’ye satıyordum şu an 75 lira. Yatıyoruz kalkıyoruz fiyat değişiyor” diyor.   

46 yaşındaki peynirci de “Saat 11.00-12.00’ye kadar bir Allah’ın kulu yoktu pazarda. Özal’ı da yaşadık ama bu dönem daha beter. Memleket o kadar kötüye gitmiş durumda ki içinden çıkılacak gibi değil. Her şey ateş pahası, yanına yaklaşılmıyor, şimdi bir daha zam gelecek deniyor peynire. Ben EYT’liyim. ’95’te girdiğimde bana 25 sene sonra emeklisin dediler. Normalde geçen yıl emekli idim ben. Bize yazık değil mi? Emekli olsan ne olacak vereceği 2 bin lira para. Ben üniversitedeki çocuğuma ayda 4 bin lira gönderiyorum. Birlikte durmak lazım olumsuzluklar karşısında” diyor.

Reklam