20 Nisan 2021 10:05

Kuşadası'nın verimli tarım arazileri üzerinde jeotermal endişesi

Kuşadası Değirmendere Vadisi'nde jeotermal sondajları yapılmasına dair projenin izin sürecine girmesi yöre halkı tarafından endişeyle karşılandı.

Aydın'daki JES'lerden birinin çevreye verdiği zarar | Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel

Reklam

Özer AKDEMİR
İzmir

Aydın Kuşadası Değirmendere Vadisi'nde jeotermal sondajları yapılmasına dair proje, yörede yaşayan yurttaşlar tarafından endişeyle karşılandı. Seracılık ve termal ısınma amaçlı olduğu ileri sürülen jeotermal projesinde enerji üretiminin de gerçekleştirilebileceğini iddia eden yurttaşlar, bu sondajların yöredeki tarımı ve turizmi olumsuz yönde etkileyeceği görüşündeler.

Kuşadası'nın Türkmen Mahallesi yakınlarında Bozyazı Turizm A.Ş. adlı bir şirket tarafından yapılması planlanan sera amaçlı jeotermal sondaj faaliyetine yönelik izin süreçlerinin başlatılmasına yörede yaşayan yurttaşlar itiraz ediyor. Yöredeki 6 köy muhtarıyla birlikte tarım ve sulama kooperatifleri ve ekoloji örgütleri, jeotermal sondajlarına yönelik endişelerini dile getiren ortak bir açıklama yaptılar.

Yörede jeotermal kuyusu istenmediği belirten ortak metinde, Değirmendere, Kirazlı, Yaylaköy, Soğucak, Caferli ve Çınar mahalleleri muhtarlarıyla birlikte Kirazlı Küplüce Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Kirazlı Sulama Kooperatifi, Yaylaköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği ve EKODOSD Derneği'nin de imzası yer aldı.

"YÜZ YILLARDIR TARIMLA GEÇİNİYORUZ"

Kurum temsilcileri bölgede yaşayan yurttaşların yüz yıllardır tarımla geçimlerini sağladıkları dile getirdiler. Yörelerinin oldukça verimli, birinci sınıf tarım toprağına sahip olduğunu belirten kurumlar, "Önemli arkeolojik sit alanlarına sahip olan bu vadide en yüksek toplumsal fayda tarımsal faaliyeti sürekli kılabilmektir. Bu bölgede başta zeytin, üzüm, şeftali, kayısı, erik, kiraz olmak üzere her türlü meyve ve sebze üretilmektedir. Hal böyleyken, Yedi Yol Şirketler Grubuna bağlı Bozyazı Körfez Turizm A.Ş. tarafından 1'i Kirazlı köyü sınırları içinde, 3'ü Kuşadası Değirmendere Mahallesi sınırları içinde kalan toplam 4 adet jeotermal kuyusu açılmak isteniyor" denildi.

"SERA VE VİLLA ISITMAK İÇİN DENİYOR AMA..."

Jeotermal şirketinin, halkın tepkisini önlemek için bölgede JES kurulmasını sağlayacak nitelikte akışkan bulunmadığını ve açılacak kuyulardan elde edilecek 30-58 santigrat derecedeki akışkanın sera ve villa ısıtmasında, termal turizm amaçlı kullanılacağını ileri sürdüğünü aktaran kurum temsilcileri, şöyle devam etti:

"Ancak bu şirketin hazırlayıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sunduğu proje dosyasının 9. sayfasında 'Öncelikli amaç sera ısıtma amaçlı jeotermal sondaj faaliyeti olmakla birlikte, sondaj işlemleri sonucunda elde edilen jeotermal akışkanın niteliği, kapasitesi ve yapılan çalışmaların tekrar değerlendirilmesi ışığında yatırım planı yapılabilecektir' denilmektedir. Nitekim Karacasu'da ve başka yerlerde sera amaçlı diye başlatılan ancak sondajdan sonra jeotermal enerji santraline dönüştürülen örnekler de mevcuttur."

İZMİR İNCİRALTI ÖRNEĞİ

Tarım alanının ortasında kurulacak olan bir termal işletmenin ister turizm, ister ısıtma amaçlı kullanılsın, yeraltı sularının tuzlanmasına ve bor oranının artmasına neden olacağını ifade eden kurum temsilcileri, "Böylece bölgenin tarım alanı olma vasfını kaybetmesine neden olacaktır. Nitekim geçtiğimiz günlerde, İzmir İnciraltı tarım alanlarının, Toprak Koruma Kurulu tarafından tarım vasfından çıkarılmasının gerekçesi olarak bölgedeki yeraltı sularının aşırı ölçüde bor ve tuz içermesi gösterilmiştir. Sulardaki bu bor ve tuz kirlenmesinin nedeni olarak da Balçova termal otelin varlığı gösterilmiştir" görüşlerini ileri sürdüler.

SONDAJ ALANINDA ARKEOLOJİK SİT'LER VAR

Açılması düşünülen kuyulardan birisinin arkeolojik sit alanı içinde, diğerinin 50 metre mesafede olduğuna dikkat çeken kurum temsilcileri, 2 kuyunun tam ortasından da Değirmendere'nin geçtiğinin altını çizdiler.

Açılması düşünülen kuyuların her tarafının zeytinliklerle kaplı olduğunu aktaran kurum temsilcileri, Zeytin Kanunu'na göre bu sondajların yapılamayacağını vurguladılar.

Bölgede örtü altı tarım olmadığı gibi buna ihtiyacın da bulunmadığına vurgu yapan kurum temsilcileri, "Değirmendere Vadisi'nde ve çevresindeki köylerde bütün dünyada yükselme eğilimi gösteren tarıma dayalı eko turizmin bütün koşulları ve alt yapısı mevcuttur. Eğer Kuşadası turizmini 12 aya yaymak istiyorsak, doğa, tarih ve kültür varlıkları açısından zengin kaynaklara sahip Değirmendere’sinde eko turizmin canlandırılması, öncelikle kırsalda bulunan yöre insanlarının yararına olacak, aynı zamanda kent turizmi için yeni destinasyonlar kazanılmış olacaktır. Bu nedenlerle hangi amaçla olursa olsun, bu bölgede açılacak termal kuyuların şirket dışında halka hiçbir fayda sağlamayacağı, aksine geleceklerini tehdit edip zarara uğratacağı apaçık ortadadır" dediler.

"TARIM ARAZİSİ"

Proje tanıtım dosyasında (PTD) Çevre Düzeni Planlarında "tarım arazisi" olarak sınıflandırılan bölgede 4 sondajın yapılacağı alanların Değirmen Deresi'ne 40, 15 ve 10 m uzaklıkta olduğu aktarılıyor.

Proje alanlarının kuş uçuşu yaklaşık 1,6 km doğusunda “1. ve 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tanımlanan alanların yer aldığının ifade edildiği PTD'de çalışma alanları toplamının 14.890,65 m² olduğu dile getiriliyor.

Reklam