Metin İlgün mezarı başında anıldı: Sosyalizm davasının neferiydi, izinden yürüyeceğiz

Emek Partisi (EMEP) MYK Üyesi ve İstanbul İl Yöneticisi Metin İlgün, yaşamını yitirişinin birinci yılında Dersim’in Pertek ilçesine bağlı Gülbari köyündeki mezarı başında anıldı. Anmada konuşan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, İlgün’ün sosyalizm davasının neferi olduğunu belirterek bu mücadelede Metin gibi en ön safta yer alan yoldaşların bıraktığı izden yürümeye devam edeceklerini söyledi. İlgün için farklı illerde de anma etkinlikleri düzenlendi.

Mezarı başındaki anmaya EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan'ın yanı sıra MYK üyeleri İskender Bayhan ve Yusuf Karataş, Dersim Baro Başkanı Kenan Çetin, çok sayıda parti üyesi ve köylüler katıldı.

"GÜZEL GÜLÜŞÜYLE HEP YANIMIZDA OLMAYA DEVAM EDİYOR"

Metin İlgün’ün hayatı boyunca devrim ve sosyalizm mücadelesinin bir parçası olduğunu söyleyen EMEP Dersim İl Başkanı Ergin Tekin, “15’li yaşlarda mücadeleye atılmış. Halkın kurtuluşu mücadelesinde yer almış. 12 yılını cezaevinde işkencelerde, baskılarda geçirmiş. Ama hayatının 40 yılına yakın zamanını işçi sınıfının iktidarı için mücadele sürdürmüş ve onun için de işçi sınıfının partisinde militanca mücadele sürdürmüş bir yoldaşımızdı Metin" dedi.

Tekin şöyle devam etti:

“Onunla ilgili çok şey söylenmiştir; hayatını kaybettiğinden bugüne kadar anıları anlatılmıştır arkadaşlarımız, yoldaşlarımız arasında. Ama en önemli özelliklerinden biri, pratik bir sorun karşısında sorunu çözüme ulaştırmaya çalışması, hemen çözüm bulmaya çalışması ama diğer yandan yoldaşlarına olan yakınlığı, yoldaşça ilişkisi, paylaşımı; gençle genç olması, yaşlıyla yaşlı olması… Başı sıkışan yoldaşının yanında olan, bu özellikleriyle en öne çıkan yoldaşlarımızdan biriydi. Evet, aramızdan ayrıldı ama dediğim gibi anılarıyla, o güzel gülüşüyle hep yanımızda olmaya devam ediyor.”

"HAYATINI İŞÇİLERİ NASIL ÖRGÜTLEYECEĞİZ DİYE DÜŞÜNEREK GEÇİRDİ"

İlgün’ün işçi sınıfının politik örgütlenmesi çabasını yaşamının sonuna kadar sürdürdüğünü aktaran Tekin, “Hayatının 24 saatini işçileri nasıl örgütleyeceğiz ve sınıfın iktidarını nasıl kuracağız diye düşünerek geçirdi. Mücadelesi bunun üzerine kuruluydu. Tabii o bunu geçmişten, yoldaşlarından aldığı birikime, mücadele paylaşımıyla yapıyordu. Bir röportajında hatırlıyorum Dersim’de Hüseyin Demir, Veli Gültekin, Yusuf Dal ile ilgili konuşurken onlardan aldığı mücadele paylaşımı, birikim ve yaşadığı paylaşımlarla bugüne geldiğini, yoldaşlar ile kurduğu ilişkinin getirdiği sonuçlar ile bu idealleriyle bu mirası devraldığını söylüyordu. Bizim de  Metin yoldaştan aldığımız bu birikimi, parti militanı, komünist militan olmayı daha ileriye taşımak ve işçi sınıfının iktidarı için mücadeleyi daha da yükseltmekten başka çaremiz yok. Anısı önünde saygı ve özlemle eğiliyorum” diye konuştu.

"HER ZAMAN İŞÇİ SINIFI DAVASINI SAHİPLENDİ"

Konuşmasına, Cem Emir, Fazlı Aksoy, Metin İlgün ve Raul Marco’yu anarak başlayan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan da Metin İlgün’ün hayatının, sınanmışlıkların çelikleştirdiği bir hayat olduğunu vurguladı. Gürkan, “Metin İlgün, 12 Eylül karanlığının zindanlarında, ‘90’ların karanlığında mücadeleyi kararlılıkla yürüttü. İşçi sınıfı davasını sahiplendi, ezilen bir ulusun evladı olarak Kürt sorununun demokratik çözümü başta olmak üzere sosyalizm davasının neferi oldu. En önemlisi Metin İlgün bunu kahramanlık olsun diye yapmadı. Metin İlgün böyle bir yaşamın doğru olduğunu düşündü, doğru bildiği yaşam buydu, doğru bildiğini tercih etti ve doğru bildiğini yaşadı” dedi.

Metin İlgün’ün mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüğünü, mütevazı yaşamıyla aynı zamanda eksikliklerden, yanlışlıklardan da öğrenmesini bilen biri olduğunu söyleyen Gürkan, "Onun hayatı, onun deneyimleri bugün açısından hepimize örnektir. İşçi sınıfı ve emekçilerin, ezilen halkların ve onların davasını sürdüren neferlerin hayatını karartan bu rejim, bu düzen, bugün de AKP eliyle sürmektedir" ifadelerini kullandı.

"MÜCADELEMİZ KARARLILIKLA SÜRECEK"

Siyasi baskılarla emek sömürüsünün arttığını söyleyen Gürkan, “Bugün tek adam yönetimini faşist bir siyasal rejimle taçlaştırmak isteyen siyasi iktidar, siyasi baskınlarda, yasaklarda, şiddette sınır tanımıyor. Siyasi baskıların yanı sıra azgınca emek sömürüsü politikalarını da uygulamaya devam ediyor. Yine emperyalistlerin pay kavgasından kendisine çıkan payı almak üzere ülkede savaşın, savaş politikalarının koçbaşlığını yürütmeye devam ediyor. Bu nedenle bugün insanlığın yıkımını da getiren, işçi ve emekçiler için en ufak bir hayat ışığı tanımayan, bu yağmacı rant düzenine, bu savaşçı düzene karşı mücadelemiz de kararlılığımız da sürecektir” dedi.

"YOLDAŞLARIN BIRAKTIĞI İZLERDEN YÜRÜYECEĞİZ"

Sosyalizm mücadelesini sürdüreceklerini ifade eden Gürkan, “Nasıl ki Metin yoldaş Denizlerden, Erdallardan aldığı halka, işçi sınıfına bağlılık ve sosyalizmdeki kararlılığı bugüne taşımışsa, biz de ondan aldığımız bu mirası, birikimi ve deneyimi yarına taşıyacağız. Biliyoruz ki insanlığın, doğanın, işçi ve emekçilerin  kurtuluşunun, sınıfsız ve sömürüsüz dünya mücadelesinin tek bir adresi vardır. Bugün sosyalizm mücadelesinde en ön safta Metin yoldaşların bıraktığı izlerden yürüyeceğiz” diye konuştu. (Dersim/EVRENSEL)

ESENYURT'TA ANMA ETKİNLİĞİ: "METİN İLGÜN'Ü ANLAMAK ONU SINIF MÜCADELESİYLE ANMAKTIR"

Metin İlgün, Esenyurt'ta da Emek Partisinde düzenlenen bir işçi toplantısıyla anıldı.

Esenyurtlu işçi ve emekçilerin katılımıyla düzenlenen anmada asgari ücret, kıdem tazminatının gaspı, sendikalara ve meslek odalarına yönelik saldırılara karşı mücadele hattı ve torba yasaya ilişkin çeşitli tartışmalar sürdürüldü. Esenyurt çevresindeki fabrikalardan etkinliğe katılan işçiler kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin tartışmalarını da sürdürdü.

"METİN YOLDAŞ, YAŞAMINI İŞÇİ SINIFI MÜCADELESİYLE BİRLEŞTİRMİŞTİ"

Toplantıda konuşan EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, "Metin İlgün'ü anlamak, onu işçi sınıfı mücadelesiyle, örgütlü mücadeleyle anmaktır" dedi. Metin İlgün'ün yaşamını işçi sınıfının kaderiyle birleştirdiğini belirten İlgün, "Bugün ihtiyacımız olan örgütlü mücadeleyi içselleştirip asıl gücümüzü buraya yönlendirmektir" ifadelerini kullandı.

Barbaros, ekonomik krizin pandemi koşullarında daha da derinleştiğine dikkat çekerek, salgın ve pandemi sürecinde iktidarın uygulamalarının sermayeyi kollayarak yaptığını ifade etti.

"Artık bıçak kemiğe dayandı" diyen Barbaros, "Mart ayından bugüne kadar biz, dünden bugüne Metin İlgün'ün bize işaret ettiği örgütlü mücadeleyi tartıştık. Onun ısrarla ve sabırla her toplantıda işçilerle, kadınlarla ve gençlerle buluştuğunda anlattığı kapitalizmin çürümüşlüğünü ve buna dair sınıf mücadelesinin daha ileriye taşınması için önümüzde duran görevlerimizi konuştuk. Bu örgütlü mücadelenin nasıl bir parçası olacağımızın tartışmalarını bugün daha ileriden tartışmak gerekir" diye konuştu.

"METİN HERKESE KARŞI HOŞGÖRÜLÜ, YARDIMSEVER BİR YOLDAŞIMIZDI"

Metin İlgün ile uzun yıllar cezaevinde kalan yoldaşlarından Cemal Türkeli de İlgün'ü şöyle anlattı: "Metin işçi sınıfından olana karşı çok hoşgörülüydü. Cezaevi koşulları çok farklıdır, hele eskiden daha zordu. Ama o zorlukta bile Metin yardımsever olmaktan, çözüm yolları aramaktan, mücadeleci olmaktan hiç vazgeçmedi."

EMEP Esenyurt İlçe Başkanı Kadri Kılıcı da işçi sınıfının yaşam ve çalışma koşullarını değiştirmek için örgütlü mücadelenin herkesin görevi olduğunun altını çizdi.

"ESNEK ÇALIŞMA NE UYKU BIRAKTI NE DE PSİKOLOJİ"

Tekstil iş kolunda çalışan bir işçi de pandemi sürecinde yaşadıkları sorunları anlatarak "Şimdi sendikaların yakasına yapışıp, onları fabrikalara getirme zamanıdır. Eğer torba yasa geçerse esnek çalışma daha fazla yaygınlaşacak, her şey patronun merhametine kalacak. Biz işçiler olarak birleşmeli, buna izin vermemeliyiz" dedi.

Söz alan başka bir işçi de "Artık ne uyku düzenim kaldı, ne yemek düzenim ne de psikolojim. Sabah 7'de girdiğimiz fabrikalardan akşam kaçta çıkacağımız da belli değil. Mesai saatlerimiz patronların eline bırakıldı. Bunlarla tek başımıza mücadele edemiyoruz, birleşmemiz lazım" vurgusu yaptı.

"METİN İLGÜN SOMADAKİ MADENCİ, HASTANEDEKİ SAĞLIK EMEKÇİSİDİR"

İstanbul'da uzun yıllar Metin İlgün ile birlikte mücadele eden Sinan Ceviz ise İlgün'ü şu sözlerle anlattı:

"Hani Soma'da madenciler göçük altından çıkarken bir tanesi sedye kirlenmesin demişti ya, işte Metin İlgün o madencidir. Bugün salgında hastanede canla başla çalışan sağlık emekçileridir Metin İlgün. İşçilerin iktidarı ile nelerin değişebileceğini bize bilimsel olarak da gösterenlerin mirasından faydalanarak Emek Partisini kuranlardan biridir Metin İlgün. Yıkılması gereken sistemle mücadeleyi en ileriye taşımış, en iyi anlamış kişidir Metin İlgün. İşçi sınıfının ahlakını ve mücadelesini içimizde en iyi anlayan ve bunun için çok çaba harcayan arkadaşlarımızdan biridir Metin İlgün."

"TALEPLERİMİZİN ETRAFINDA BİRLEŞMELİ, BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ"

EMEP İstanbul İl Yöneticisi Erkan Sarıoğlu da işçi ve emekçilerin zaman kaybetmeden örgütlü bir mücadele sürdürmesi gerektiğini ifade etti. Sarıoğlu, tüm hak gasplarına karşı, asgari ücretin vergiden muaf tutulması ve az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması için işçi ve emekçilere birlikte mücadele etmesi çağrısı yaptı. (İstanbul/EVRENSEL)

EMEP MYK Üyesi Metin İlgün ve EMEP eski Pendik İlçe Başkanı Fazlı Aksoy anıldı