25 Haziran 2020 00:50

AKP fişlemede ısrarcı: Güvenlik soruşturması yeniden gündemde

AYM’nin iptal ettiği devlet memurluğuna girişte güvenlik soruşturması düzenlemesi 5. kez TBMM’ye sunuldu. CHP Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu “Yeni fişlemelerin önü açılacak" dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

AYM’nin iptal ettiği devlet memurluğuna girişte güvenlik soruşturması düzenlemesi 5. kez TBMM’ye sunuldu. Düzenlemeyi eleştiren CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, güvenlik soruşturması veya arşiv araştırmasına yönelik düzenleme yapma fikrinin 2016 OHAL KHK’lerinden beri, AYM kararlarına rağmen ısrarla ve dayatma ile getirilmeye çalışıldığını belirtti. Kaboğlu düzenlemenin yeni fişlemelerin de önünü açacağını söyledi.

Güvenlik soruşturması 5'inci kez Mecliste. Güvenlik soruşturmasıyla ilgili düzenleme ilk olarak 676 sayılı KHK 7070 sayılı kanunla, ikinci olarak da 680 sayılı KHK 7072 sayılı kanunla 1 Şubat 2018’de TBMM’de kabul edilmesiyle başladı. KHK’lerle yapılan bu iki düzenleme ile Kamuda ve Kamu İktisadi Teşebbüslerindeki kadrolu ve sözleşmeli personellerin istihdamına güvenlik soruşturması ve arşiv araştırılması getirilmişti. Anayasa Mahkemesine taşınan güvenlik düzenlemeler ile ilgili ‘OHAL KHK’lerinin Anayasal denetime tabi olmadığı’ yönünde bir kararı çıkmıştı. OHAL KHK’lerinin yasalaşması sonrası yapılan bireysel başvuruları değerlendiren AYM, güvenlik soruşturmalarının özel hayatın gizliliğini ve masumiyet karinesini ihlal ettiğine ve dolayısıyla KHK’lerdeki bu uygulamaların Anayasa’ya aykırı olduğundan iptaline karar verdi. Güvenlik soruşturmasına ilişkin bir diğer düzenleme ise 26 Ekim 2018 tarihinde resmi gazetede yayımlanan 7148 sayılı torba kanun düzenlemesi oldu. Son olarak ise torba kanunun görüşmelerinde tekrar getirilen düzenleme muhalefetin tepkisiyle geri çekildi. Tasarı 6 ay sonra, 65 AKP milletvekilinin imzasıyla İçişleri Komisyonu’na getirildi.

KABOĞLU: TEKLİF, FİŞLEMENİN ÖNÜNÜ AÇIYOR

CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, güvenlik soruşturması veya arşiv araştırmasına yönelik düzenleme yapma fikrinin 2016 OHAL KHK’lerinden beri, AYM kararlarına rağmen ısrarla ve dayatma ile getirilmeye çalışıldığını belirtti. Anayasanın 70, 128 ve 129. maddelerine göre güvenlik soruşturması veya arşiv araştırmasının Anayasaya uygun bir şekilde düzenlenebilmesinin mümkün olmadığının altını çizen Kaboğlu, “Kamu görevine girişte ömür boyu yaptırım niteliğinde ve temel hakların ihlali niteliğinde düzenlemeler yerine, adli sicil kaydı uygun olmak yeterli olmalıdır. Gerek Anayasa Mahkemesi’nin kişisel verilerin korunması açısından gerekse de masumiyet karinesi gibi Anayasal diğer güvenceler açısından teklif metninde açık aykırılıklar yer almaktadır” diye konuştu.

İçişleri Komisyonu’na getirilen “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi”nin, birçok maddesinde AYM’nin kararlarına aykırı birçok konu olduğunu söyleyen Kaboğlu, “Bundan sonra arşiv araştırması yapılacak olan memuriyet veya kamu görevi atamalarını hepsini düzenleyen teklifin 3. maddesinde ayrıca güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının birlikte yapılacağı kurum veya işler de belirlenmiştir. Bu görevler arasında; gizlilik dereceli birimler de sayılmıştır. Gizlilik dereceli birimlerin nereler olduğu belirsiz bırakılıp tespiti yönetmeliğe bırakılmıştır. Oysa AYM içtihatlarında gizlilik dereceli birimlerin kanunla düzenlenmesi ortaya konulmuştur. Fakat bu alanın genişletilebilme ihtimali her zaman için mevcuttur. Kamuda istihdama yönelik bütün kanunlara ekleme ile hepsi için bu durum geçerli hale gelebilir. Milli güvenlik açısından stratejik önemde işler olarak sayılan madde ise özel sektörde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması uygulaması riskini taşımaktadır. Milli güvenlik açısından stratejik birim olarak tanımlanan alanların belirsizliği hem de birçok Arge ve proje çalışmasının da bu kapsama girmesi riski açıktır” dedi.

İKİNCİ BİR MAHKEME OLACAK

Teklifin 4. maddesinde bir kişi hakkında Hükmün Açıklamasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı veya sonuçlanmış soruşturma veya kovuşturma kapsamındaki olguların dahil edilmesinin zorunlu olduğunun altını çizen Kaboğlu, “Kovuşturma neticesinde bir mahkûmiyet gerçekleşmesi durumunda adli sicil kaydında görülecektir. Fakat takipsizlikle sonuçlanmış bir soruşturmanın, beraat kararı verilen bir kovuşturmanın veya kişi hakkında verilen HAGB kararına ilişkin bilgilerin paylaşılması meşru bir amaca hizmet etmemektedir. Adli süreçlere ilişkin olguların kişi hakkında zan oluşturmasına sebebiyet verebilme ihtimalini taşımaktadır. Muhakeme konusu olmuş olguları arşiv araştırması değerlendirme komisyonu da ikinci bir mahkeme olarak ayrı bir değerlendirmeye mi tabi tutacaktır?​” diye sordu.

Son olarak teklifin 5. maddesiyle yapılmak istenen değişiklere de değinen Kaboğlu şunları söyledi: “Kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerindeki olguların birçok zaman fişleme kayıtları şeklinde karşımıza çıktığı açıktır. İdare mahkemelerinin bu konuda birçok kararı mevcuttur ve bu kayıtlarla kişinin istihdamına engel olunamayacağı belirtilmiştir. İdare Mahkemeleri, güvenlik soruşturması neticesinde verilen göreve başlamama kararlarına yönelik açılan davalarda kişi hakkında terör örgütü üyeliğine yönelik herhangi bir soruşturma ve kovuşturma bulunmaması ve bu hususlara ilişkin haklarında herhangi bir yargı kararının olmamasını sadece istihbarı bilgi notuna dayanılmasına hukuka aykırı bulmaktadır.” (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Benzine 12 kuruş zam yapıldı

SONRAKİ HABER

İnsan Hakları Derneği infaz düzenlemesi kanununa ilişkin AYM’ye görüş sundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...