09 Kasım 2019 10:38

Cumartesi Anneleri polis ablukasında Hüseyin Toraman’ın akıbetini sordu

Galatasaray Meydanı’ndaki oturma eylemleri 64 haftadır engellenen Cumartesi Anneleri, İHD İstanbul Şubesi önünde polis ablukasında zorla kaybedilen Hüseyin Toraman’ın akıbetini sordu.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

İçişleri Bakanlığı ve Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından 700. haftadan bu yana Galatasaray Meydanı’ndaki oturma eylemleri engellenen Cumartesi Anneleri, 763. hafta buluşmasında da İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde bir araya geldi. Yoğun polis ablukası altında gerçekleşen buluşmada, zorla kaybedilen Hüseyin Toraman’ın akıbeti soruldu. Eyleme HDP 26. dönem milletvekili Ferhat Encü ve Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Kumi Naidoo da destek verdi.

"GERÇEĞİ SÖYLEMEKTEN, HAKKIMIZ OLANI TALEP ETMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Basın açıklamasını İHD’den Sebla Arcan okudu. Tanıklara, AİHM’nin mahkumiyet kararlarına, kamu görevlilerinin açıklamalarına, bizzat faillerin itiraflarına ve TBMM raporlarına rağmen hukukun işletilmediğini ve adalet taleplerinin karşılanmadığını söyleyen Arcan, 64 haftadır da uluslararası hukukun ve Anayasa’nın güvencesi altına alınan düşünce, ifade ve barışçıl toplanma özgürlüklerinin keyfi bir şekilde engellendiğini söyledi.

Arcan, taleplerini şöyle sıraladı: "Güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra varlığı inkâr edilen sevdiklerimize ne olduğunu öğrenmek istiyoruz. Gözaltında kaybetme suçundaki cezasızlığın son bulmasını, adaletin sağlanmasını istiyoruz. Bir daha hiç kimsenin kaybedilmeyeceği bir hukuk devleti istiyoruz." Bunları söyledikleri için suçlandıklarını, şiddete uğradıklarını ve gözaltına alındıklarını ifade eden Arcan, "Biz gerçeği, yalnızca gerçeği söylüyoruz. Yurttaş olarak hakkımız olanı talep ediyoruz. Onurlu yurttaşlar olarak gerçeği söylemekten, hakkımız olanı talep etmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.

"BEYAZ TOROS'A ZORLA BİNDİRİLEREK KAÇIRILDI"

Hüseyin Toraman'ın 24 yaşındayken zorla beyaz Toros'a bindirilerek kaçırıldığını ve gözaltına alındığının inkar edildiğini hatırlatan Arcan, şunları söyledi:

"1 Mayıs için bildiri hazırlama suçlamasıyla hakkında arama kararı vardı. Bu nedenle İstanbul'a taşındı. 27 Ekim 1991 sabahı İstanbul/Kocamustafapaşa'daki evinin önünde silahlı, telsizli, sivil giyimli kendilerini polis olarak tanıtan kişiler tarafından 34 ATZ 56 plakalı Beyaz Toros'a zorla bindirilerek kaçırıldı. Hüseyin Toraman'ın gözaltına alındığı inkar edildi. Açılan soruşturmalar bugüne kadar bir sonuca ulaşmadı. Tam 28 yıldır Hüseyin'in bilinen failleri korundu. Gözaltında kaybedilen bedeni ailesinden gizlendi."

"SİZLERİ ARAMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Basın açıklamasının ardından Hüseyin Toraman’ın ablası Sakine Toraman’ın mektubu okundu. Mektubu, gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun okudu. Mektupta şu ifadeler yer aldı:

"Canım kardeşim, çeyrek asrı aştı adalet arama mücadelemiz. Zaman aşımı deyip dosyaları birer birer kapatmaya çalışıyorlar. Ama onlar bilmiyorlar, anaların acısı, acımız zaman aşımına uğramıyor. Kuşaktan kuşağa aktararak, seni, sizleri aramaktan vazgeçmeyeceğiz! Şimdi 64 haftadır Galatasaray'ı hukuksuzca yasakladılar bize. Baskılarla, saldırılarla bizi korkutup yıldıracaklarını sandılar. Hüseyin'ini kaybeden annemi ne korkutabilir ki! Evladı elinden alınmış bir annenin kaybedecek neyi olabilir ki! Kardeşim, Galatasaray sana kavuştuğumuz yerdir! Acılarımızı dillendirip paylaştığımız, kayıplarımızı toplumsal hafızada yaşatmak için buluştuğumuz mekânımızdır."

KUMİ NAİDOO: GERİDE KALANLAR ÖMÜR BOYU CEZA ÇEKİYOR

Okunan mektubun ardından Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Kumi Naidoo konuşma yaptı. Zorla kaybetmenin dünyadaki en menfur suçlardan biri olduğunu ifade eden Naidoo, "Bu suçun mağdurları alınıp götürülmekle kalmıyor, devlet yetkilileri tarafından varlıkları inkâr ediliyor, hayatları en sert şekilde yarıda kesiliyor. Geride kalanlar için bu hayat boyu süren bir ceza demektir" dedi.

"SİZİ SUSTURMA GİRİŞİMLERİNDE BAŞARILI OLAMADIKLARINI GÖRDÜĞÜM İÇİN MUTLUYUM"

Naidoo son olarak şunları söyledi:

"Sizi susturma girişimlerinde başarılı olamadıklarını gördüğüm için mutluyum. O günkü polis şiddetini gösteren görüntüler dünyanın dört bir yanında izlendi. O görüntüler, sizin mücadele ettiğiniz devlet şiddetinin sembolüdür. Güçlerinin değil, zayıflıklarının sembolüdür. Sizi 1990'ların ortalarından beri her cumartesi bir araya gelerek Galatasaray Meydanı'nda gerçekleştirdiğiniz buluşmayı yapmaktan alıkoyan bu hukuksuz yasak, yalnızca onların zayıflığını artırıyor. Şunu ifade etmeliyim ki Uluslararası Af Örgütü yanınızdadır ve zorla kaybedilen kadınlar ve erkekler adına sesinizi yükseltmek üzere Galatasaray Meydanı'na dönebildiğiniz güne kadar daima sizinle olacaktır. Adalet yerini bulana kadar daima sizinleyiz.”

ÖNCEKİ HABER

Boşanma aşamasında olduğu eşini öldüren erkek için "ağırlaştırılmış müebbet" istemi

SONRAKİ HABER

Hayvan hakları savunucusu Burak Özgüner kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...