18 Ağustos 2019 23:13

750 kilometrelik sürgün!

İşçileri işten atan Aliağa Belediye Başkanı, belediyedeki emekçileri ise "geçici görev" adı altında yüzlerce kilometre uzağa sürüyor.

Akçaoğlu ve kızının yerleştiği, 10 senedir kullanılmayan öğretmen evi yıkık dökük bir halde. Fotoğraflar: Evrensel

Paylaş

Eren SARAN
İzmir

Aliağa Belediyesinde yaklaşık üç aylık bir süreçte kadrolu ve şirket çalışanı 190’nın üzerinde işçi işten çıkarıldı. İşten çıkarılmalar ve işçilerin başlattıkları direnişin yanı sıra belediyede çalışan emekçiler de sürgünle gündeme geldi. Belediye Başkanı Serkan Acar, usulsüz alımlara ayak direyen, örgütlü emekçileri, başka şehirlere sürgün etti. Üstelik bazı emekçiler eşlerinden çok uzakta kaldı.

Haziran ayı belediye meclis toplantısında CHP’li Belediye Meclis Üyesi Hakan Turan’ın sorularına verdiği yanıtlarla yaptıklarını savunan Acar işten çıkardığı işçiler için “Yetki benim, istediğimi alır istediğimi çıkarırım” derken, belediyedeki Tüm Bel-Sen üyesi emekçileri de “aileleri dağıtma pahasına haksız yere sürgüne yolladığı” yönündeki eleştirilere de şu şekilde yanıt verdi: “Çankırı da misak-ı milli sınırları içerisinde değil mi? Ben faydalanamıyorum başka bir belediye faydalansın.”

Çankırı’nın Yapraklı ve Bayramören adlı ilçelerine sürülen çalışanlardan ise emekliliği gelenler emekli olurken, diğerleri ise Çankırı’nın, Aliağa’dan neredeyse beş altı kat daha küçük nüfusuna sahip, bilmedikleri ilçelerinde iş başı yaptı. Yürütmeyi durdurma kararı için mahkemeye giden emekçilerden yalnızca biri için yürütmeyi durdurma kararı verilirken, diğer isimler için sadece ara karar çıktı. Yıllardır Aliağa’da ikamet eden ve aileleri Aliağa’da yaşayan emekçilerin durumunun ne olacağı ara kararın ardından görülecek duruşmalarda belli olacak.

BELEDİYE İÇİNDEKİ YER DEĞİŞTİRMELER YETMEDİ!

Bu çalışanlar arasında yer alan bir isim de Aliağa’da yapılanlara sessiz kalmayıp direnişçi işçilerle mücadeleye katılması ve yaşadığı haksızlığı her kesime anlatmasıyla biliniyor. Aliağa Belediyesinin tek ekonomisti ve yıllardır belediyenin çeşitli birimlerinde alım satımdan sorumlu, usulsüz harcamalara imza atmayan ve atmadığı için o birimden o birime derken en son da Çankırı’ya sürgün edilen bir çocuk annesi Özge Akçaoğlu... Akçaoğlu 2011 yılında Aliağa Belediyesine sözleşmeli ekonomist olarak çalışmaya başlıyor ve 2013 yılında kadrosunu alıyor.

Eşi Burak Akçaoğlu ise Aliağa İlçe Jandarma Komutanıyken daha sonra Aliağa Belediyesinde Sosyal İşler Müdürlüğüne müdür olarak çalışmaya başlıyor. Özge Akçaoğlu’nun doğum izninin bitmesinin ardından o da Sosyal İşler Müdürlüğünde alım-satım ve ihale işlerini yürütüyor. İkisinin de bulundukları birimde imza yetkilerinin olması ve belediyede son seçimlere bir buçuk yıl kala birtakım kadrolaşma hareketlerinin yoğun olarak yaşanması nedeniyle Özge Akçaoğlu ve eşi için zor bir yer değiştirme süreci de başlıyor. Önce Sosyal İşler Müdürlüğünde önlerine gelen bazı evraklardaki hataları, alımlardaki afaki tutarları imzalamadıkları için Burak Akçaoğlu’nun bağlı bulunduğu müdürlük değiştiriliyor, bir hafta sonra da Özge Akçaoğlu aynı müdürlüğe kaydırılıyor. Burada da sıkıntılar devam edince Burak Akçaoğlu son olarak müdürlük görevinden başkanlık emrine alınarak imza yetkisi alınmış bir şekilde pazar yerine gönderiliyor. Seçimlerin ardından Özge Akçaoğlu da Çankırı’nın Bayramören ilçesine geçici görevlendirme ile (6 ay) görevlendiriliyor. Özge Akçaoğlu’nun maaşı Aliağa Belediyesi tarafından ödenmeye devam ediyor.

Avukatı Nazan Sakallı Aktaş bu görevlendirmeler gerçekleştirilirken memurların gönderileceği belediyelerde uygun kadro ile görevlendirilmesi gerektiğini, kamu yararının ve hizmetin gereklilikleri ile memurun kadrosunun gözetilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Akçaoğlu yürütmeyi durdurma talebi ile iptal davası açtı ancak davada ara karar verildiği için kendisi ve dört buçuk yaşındaki çocuğu için sağlıksız koşullarda olan ilçeye gitmek zorunda kaldı.

KAPANAN ÖĞRETMEN EVİNE YERLEŞTİLER

Özge ve Burak Akçaoğlu, tebligat ellerine ulaştıktan sonra kızları Derin’e bir köy tatiline gittiklerini söyleyip bu süreci onun için bir oyuna çevirerek hep birlikte Bayramören’e gittiler. 90 bin nüfusluk ilçeden çıkıp 600 kişinin yaşadığı bir ilçeye gönderilince ilk tepkileri şaşkınlık olmuş. İlçe merkezinde iki kahve ve üç bakkal var. Eczane, hastane, lise, lokanta yok. Kalmak için yer aradıklarında özel bir pansiyon olmadığı gibi belediye tarafından 10 sene önce kapatılmış ve metruk durumdaki eski öğretmen evine yerleştiriliyorlar. İlçenin bir diğer durumu ise ulaşım araçlarının olmaması, en yakın ilçedeki hastaneye ya da eczaneye ulaşabilmesi için şahsi araçlarını kullanmaları gerekiyor. Özge Akçaoğlu çalışırken kızı Derin’i nereye bırakacağı ise çözüme kavuşturulmuş değil. Öğretmen evinin kaldıkları odasını eşi ile birlikte temizlemişler ancak odanın kapısının kapanması için arkasına koltuk koymaları gerekiyor, sıcak su, duş ise yine yoklar listesine ekleniyor. Bir de ısıtma sistemi olmadığı için yaz aylarında bile soğuk olan ilçede kışın nasıl ısınacağına dair bir fikirleri yok. Buna süt alerjisi ve alerjik astım da eklenince çocuğa müdahale edebilecek bir doktorun bulunmaması işleri daha da zorlaştırıyor.

Daha da kötüsü eşi Burak Akçaoğlu’nun isminin, Ağrı’ya sürgün edilecekler listesinde olduğunu öğrenmeleri... Bu durum ise zaten küçük kızı ile sağlıksız koşullarda Çankırı’ya gitmek zorunda olan Özge Akçaoğlu için yeni bir zorluğu da yaratacak...

Özge Akçaoğlu ve diğer çalışanların aynı partili belediyelere sürgün edilmesi Aliağa kamuoyunda da tepkiyle karşılanıyor. Emek ve demokrasi güçleri ve sendikalar yaşanan süreci Aliağa Belediyesinde yapılan bir kıyım olarak değerlendiriyor ve tepki koyuyor. Bir yandan Genel-İş üyesi işçiler işten çıkarılırken diğer yanda Tüm Bel-Sen üyesi emekçilerin 780 kilometre ötede daha küçük belediyelere sürgün edilmesi Belediye Başkanı Acar’ın niyetini de gözler önüne seriyor.

ÇOCUĞUNU GETİRME UYARISI

Özge Akçaoğlu, Bayramören Belediyesinde işbaşı yaptığı ilk gün kendisinden başka iki memurun daha çalıştığı belediyede, belediye başkanı ile karşılaşamıyor. Daha sonra karşılaştıklarında ise belediye başkanı kendisine çocuğunu yanında getirmemesi gerektiğini, bu ortamın onun için uygun olmadığını belirtmiş. Bir de Özge’nin bir kadın olarak ortalarda çok dolaşmaması gerektiğine dair de uyarılarda bulunmuş.