Havalimanı işçilerine işkence iddiası

Gözaltına alınan 3. Havalimanı işçilerine işkence yapıldığı iddia edildi. Av. Gülşah Kaya, işçilerle yoğun çaba sonucu görüşebildiklerini anlattı.

18 Eylül 2018 08:50
Paylaş

Çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi talebiyle yaptıkları eylem nedeniyle 15 Eylül’de gözaltına alınan 3. havalimanı işçilerine işkence yapıldığı iddia edildi. Yoğun ısrar sonucu ancak önceki gün bazı işçilerle görüşebilen avukatlar, işçilere darbedildiği, kelepçelerle bekletildiği, avukat olmadan ifade alındığını bildirdi. Tahtakurularının bastığı koğuşların temizlenmesi, kurtlu yemeklerin iyileştirilmesi, iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin tam ve zamanında ödenmesi gibi taleplerle eylem yapan işçilere “Vatan haini misiniz?”, “CHP ve HDP milletvekilleriyle niye görüştünüz?” sorularının sorulduğu öğrenildi.

Mezopotamya Haber Ajansının (MA) haberine göre, avukatlarla görüşmelerinde işçiler, askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra İstanbul Grand Eirport (İGA) güvenlik biriminde askerler tarafından kaba dayağa maruz kaldıklarını anlattı. Bazı arkadaşlarının 3 ayrı kelepçe ile kelepçelendiğini aktaran işçiler, İGA’da bazı işçilerin çok ağır bir şekilde işkenceye uğradığını “Vatan haini misiniz?” şeklinde hakaretlere maruz kaldıklarını aktardı. İşçiler, hastaneye de İGA’nın servis araçları ile götürülüp getirildiğini söyledi.

‘HDP VE CHP İLE NEDEN GÖRÜŞTÜNÜZ?’

İşçilere sorgularında, “HDP ve CHP’li milletvekilleri ile neden görüştünüz?”, “PKK’lı mısınız?”, “Jandarmaya neden taş attınız?” şeklinde sorular soruldu. Gözaltına alınan işçilere, bazı işçilerin fotoğrafları gösterilip, “Bunları tanıyor musunuz?” denildiğini belirtti. Yine işçilere, “Yaşar Usta” kullanıcı isimli başta olmak üzere, bazı Twitter hesaplarından yapılan paylaşımların da sorulduğu belirtildi.

HER ŞEY SUÇLAMA KONUSU

İşçilere yöneltilen suçlamalar ise, “Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ve 2911 sayılı Kanun’a muhalefet”, “Çalışma hürriyetinin ihlali”, “Kamu malına zarar vermek”, “Halkı kin, nefret, düşmanlığa tahrik etmek”, “Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” ve “Görevi yaptırmamak için direnmek” oldu. (İSTANBUL)

VALİLİK EMRİYLE AVUKATLAR GÖRÜŞTÜRÜLMEDİ 

Vedat YALVAÇ

İstanbul

İşçilerin durumuna ilişkin gazetemize konuşan Demokrasi İçin Hukuk (DİH) Grubundan Avukat Gülşah Kaya, işçilerle 15 Eylül’de gözaltına alınmalarından itibaren hiçbir şekilde görüştürülmediklerini ifade etti. Kaya şöyle devam etti: “Normalde yasal olarak gözaltındaki biriyle avukatın görüştürülmemesi söz konusu olamaz. Yalnız biz yasa dışı bir şekilde görüştürülmedik. İşçilerin bulunduğu karakollardaki yetkili, ya da yetkisiz kişilerin bize verdiği bilgi, ‘Valilikten aldık bu emri kimseyle görüştüremeyiz’ yöndeydi. Savcılarla görüşmeye uğraştık. Bu süreçte görüştüğümüz savcılar da dosyanın kendilerinde olmadığı, hatta bizim daha fazla bilgiye sahip olacağımızı söylediler. Biz de hem bizi görüştürmeyen  kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduk hem de savcılığa ayrı bir dilekçe verip gözaltında olan kişi sayısı, kimlik bilgileri, genel itibariyle dosya bilgileriyle ilgili bilgi talebinde bulunduk ve görüşme konusunda emir vermesini talep ettik.”

YOĞUN ÇABALAR SONUCU GÖRÜŞEBİLDİK

Yoğun çabalar sonucu önceki akşam Maslak’taki Jandarma Karakolunda bazı işçilerle görüşebildiklerini söyleyen Kaya, görüşmeye ilişkin şunları aktardı: “‘Havalimanının bitmesine 5 hafta kala işçiler eylem yaptı’ tarzındaki komplo teorilerinin aksine işe başladığı günden beri hiç maaş alamayanı var, çalışma koşullarından çok şikayetçi olanları var. Karakolda tahminimizce 40-45 civarı işçi olduğunu düşünüyorum. Bunların çok büyük bir kısmının ifadesi alınmıştı ve avukatları olmadan, ortak görüş olmadan alınmıştı. Görüştüğümüz komutanlar, ‘Avukat isterseniz çağırabiliriz dedik’ diyorlar ama buna da ne kadar güvenebiliriz onu da bilmiyoruz. Sonuçta avukatları hiçbir şekilde içeri almadıkları bir yere ifade için alıp almayacakları konusu şaibeli bir durum, şüphelerimiz var.” 

AİLELERE DE BİLGİ VERİLMEDİ

Ailelerin mağduriyetini de dile getiren Kaya, ailelerin karakolun önünde yatar kalkar durumda olduklarını ifade etti. Ailelere de hiçbir bilgi verilmediğini aktaran Kaya, “Orada bekleyen işçi yakınlarının tamamına sorduk hepsi bize hiçbir şekilde çocuğunuz, kardeşiniz, yeğenimiz gözaltında diye bir bilgi verilmedi. Orada bekleyen işçi yakını yine o inşaatta çalışan bir işçiydi; ‘Patron bana izin verdi. Biz çıkaramıyoruz. Siz gidin çıkarın. Onun için 4 gündür işe gitmiyorum. Sonuçlanana kadar da gitmeyeceğim’ şeklinde bir ifadede bulundu” dedi.


İŞÇİLERİN MÜCADELESİ SÜRECEK

İYİ-SEN Genel Başkanı Ali Öztutan: Şantiyenin başladığı günden bu yanda inşaat işçilerinin barınma, yemek, kötü çalışma koşulları gibi sorunları vardı. Cuma günü servislerin yetersiz olması bardağı taşırdı ve büyük bir patlamaya neden oldu. Bu eylem aslında 3. havalimanı işçilerinin ilk eylemi değil. Başladığından bu yana bir çok eylem gerçekleşmişti. Eylemlerden sonra yetkililer bu talepleri karşılayacaklarını söylediler ama hiçbir zaman bu sözler yerine getirilmedi. Bunun üzerine inşaat işçileri açısından da yapabilecekleri birlikte yan yana gelerek haklarını taleplerini dile getirmek oldu. Başta 3. havalimanı olmak üzere Türkiye’deki inşaat işçilerinin durumunu ortaya çıkardılar. Bu talepler aynı zamanda bizim için suç duyurusu iddianame olması gereken talepler silsilesi. Normal bir ülkede bu taleplerin istendiği bir ülkede işçi koğuşlarına baskın düzenlenmez, inşaat patronlarının evine, ofislerine baskın düzenlenir. Suç duyurusudur. Ama bu eylemle birlikte toplumun inşaat işçilerinin yaşadığı sorunları gözler önüne sermesi, başka inşaatların şantiyelerinde çalışan inşaat işçilerinin, bu mücadeleye ortak olacağı korkusu nedeniyle eylemi hızlıca bastırmak için harekete geçtiler. Kolluk kuvvetlerinin işçi koğuşlarını basması, inşaat patronlarının reklamıyla dönene yandaş medyanın yazarlarının inşaat işçilerinin haklı mücadelesini karalamak istemesi ve toplumla arasının açmaya çalışması... Tüm bunlar inşaat işçilerinin haklarını karşılamadan eylemin bitirilmek istenmesi nedeniyle yapılıyor.

İşçiler bugün eylem olarak durmuş olabilir ama istedikleri yaşamsal taleplerdir ve bu talepler için mücadele devam edecek. Bir çok şantiyede inşaat işçilerinin mücadelesi ortaya çıkacaktır.


İSTANBUL BAROSU: HER AŞAMADA İHLAL VAR

3. havalimanı işçilerinin gözaltına alınmasıyla Türkiye’de yaşanan en büyük toplu gözaltı ile karşı karşıya olunduğunu belirten İstanbul Barosu yaptığı açıklamada, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında pek çok ilkenin ve yasanın ihlal edildiğini belirtti. Soruşturmanın ifade süreci de dahil her aşamasında avukatlarla işçilerin görüştürülmediğine dikkat çekilen açıklamada, “Ülkemizde yaşanan genel tablo, kamunun hukuku ihlal niteliğindeki uygulamalar konusunda son derece de umursamaz bir tavır sergilediği yönündedir. Yurttaşların yüzde 30’una bile ulaşamayan yargıya güven duygusunun, giderek daha da aşağılara düşmesine neden olabilecek bu türden umursamazlıklar, halkın hukuk güvenliğini tehdit eden bir noktaya kadar varmıştır. İstanbul Barosu olarak; isnat edilen suçun niteliğinden bağımsız olarak, özellikle de savunma hakkının esirgenmesi boyutuyla, soruşturma ve kovuşturma safhalarını “özel bir ilgi” ile takip edeceğimizi ve CMK 149/3 hükmünün açık ihlalini her aşamada gündeme getirerek, mesleğimize sahip çıkacağımızı kamuoyuna duyururuz” ifadeleri yer aldı.


İŞÇİLERİN TALEPLERİ KARŞILANSIN

Mülkiyeliler Birliği Yönetim Kurulu, insanca çalışma koşulları oluşturulması talebiyle eylem yapan 3. havalimanı işçilerinin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. İşçilerin eşit ve insan onuruna yaraşır muamele talep ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Siyasi iktidarın bugüne kadar haklarını talep eden işçiler karşısında takındığı tavır, bu kez en sert biçimiyle karşımıza çıkmış, eylem ve talepler eylemci işçilere ve sendikacılara yönelen baskı ile cevaplanmıştır” dendi. Açıklamada işçilerin taleplerinin karşılanması ve gözaltına alınanların serbest bırakılması istendi.


GÖZALTILAR İŞÇİLERE ‘KÖLESİNİZ’ DEMEKTİR

Bursa Demokrasi Güçleri 3’üncü havalimanında çalışan işçilerin çalışma koşullarının düzeltilmesi için yapmış oldukları eyleme yapılan polis ve jandarma müdahalesini protesto etti. Nilüfer Kent Konseyinde yapılan açıklamada; “Hukuk dışı ve insanlık dışı 18. yüzyıl çalışma koşulları sona erdirmek yerine işçilerin üzerine kolluk gücü gönderilmesi, işverenler ile ülkeyi yönetenlerin ortaklığının açık bir itirafıdır. Jandarma karakollarının önündeki taşeron şirket imzalı ‘gözaltı’ araçları bu düzenin sembolü olarak tarihe geçmiştir. AKP iktidarı ‘Köle değiliz’ diyen havalimanı işçilerini gözaltına alarak, Türkiye’nin tüm işçi ve emekçilerine ‘Hayır kölesiniz’ yanıtı vermiştir” dendi. Açıklamada işçilerin derhal serbest bırakılması ve taleplerinin karşılanması istendi. (Bursa/EVRENSEL)

 

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Pyongyang'daki tarihi Kore zirvesinde nükleer silahsızlanma anlaşması

SONRAKİ HABER

'Köle değiliz' diyerek eylem yapan 24 havalimanı işçisi tutuklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...