19 Ağustos 2018 07:50

IŞİD'in Antep'teki düğün katliamı dosyasında 2 yıldır ilerleme yok

IŞİD'in Antep'teki bir düğünde gerçekleştirdiği katliamın mağdurları dosyada ilerleme olmamasına tepki gösterdi.

Fotoğraflar: MA

Paylaş

IŞİD’in Antep Beybahçe’de Kürt bir ailenin kına gecesine düzenlediği ve 40’ı çocuk 56 kişinin hayatını kaybettiği katliamın  mağdurları aradan geçen 2 yıla rağmen yargıda herhangi bir ilerleme olmamasına tepki gösterdi. 

Antep’in Şahinbey ilçesi Beybahçe mahallesinde 20 Ağustos 2016 tarihinde Kürt bir ailenin düğününe IŞİD’in gerçekleştirdiği ve 40'ı çocuk 56 kişinin yaşamını yitirdiği, 69 kişinin yaralandığı canlı bomba saldırısının üzerinden 2 yıl geçti. Patlamada yaralananlar ve yakınlarını kaybedenler, yargı sürecinde bir aşama kaydedilmemesine tepki gösterdi. 
 
MA’dan Muhammed Abdulkadir Esen’e konuşan patlamada 15 yaşındaki oğlu Abdulhalim Çelikten’i kaybeden Zeynel Çelikten,patlamadan sonra devlet yetkililerin kendilerini sormadıklarını belirterek ilk aylarda her gün gelip söz veren yetkililerin sözünde durmadığını ifade etti. Çelikten, “2’nci yıl dönümüdür. Geçen yıl dönümünde kimse gelip ziyaret dahi etmedi. Yalan söylemeleri bizim acımızı daha da büyütüyor. Bizim acımızı paylaşmadılar. Biz para pul derdinde değiliz. Biz sadece manevi destek istiyoruz. Bize çok farklı bir gözle bakıyorlar” diye ekledi.
 
Patlama gecesi düğünün müzisyeni olan ve ölümün ucundan dönen Mesut Garsi, “Çocukluktan beridir tanıdığım gençler gözümün önünde öldü. Arada düğüne gittiğimde o gün halay çeken gençler gözümün önüne geliyor. Orada ölen küçük çocukların günahı neydi? Patlama olalı 2 yıl oldu. Halen yargıda bir adım ilerleme yok. Kim yapmış o dahi açıklanmadı. Devlet istese bugün hemen bulur ama istemiyor. Orada ölenlerin hepsi Kürt’tü. Devlet Kürt için kılını dahi kıpırdatmaz. Çünkü devletin gözünde bir kıymetimiz yok” diye konuştu.

‘ONU NASIL UNUTABİLİRİM?​’

Patlamada 10 yaşındaki oğlu Orhan Yavuz’u kaybeden Hezar Yavuz da, gözyaşlarının 2 yıldır dinmediğini dile getirdi. Yavuz, “O günden beridir yaşamım kahır ve ıstırapla geçiyor. Sağ olduğum müddetçe davanın takipçisi olacağım. Oğlum Orhan ilkokul 3'üncü sınıf öğrencisiydi. Okulda ve komşular arasında seviliyordu. Fakir, sessiz sevilen bir çocuktu. Günahsız bir çocuktu” dedi.

‘MAHALLEDEN TAŞINDIK’

Patlamanın yaşandığı an kendisinin köyde olduğunu ve duyar duymaz Antep’e döndüğünü anlatan baba Kasım Yavuz ise, o günü şu sözlerle özetledi: “Oğlumu en son ben mezarlıkta gördüm. O mahalle bize patlamayı hatırlattığı için oradan taşındık. Patlamanın olduğu yeri her gördüğümde oğlum gözümün önüne geliyordu. Olayın öncesinde hayatımızda her şey yolundayken olaydan sonra hayatımız paramparça oldu. Hayatımız önceki gibi olamaz. Orhan bir daha asla geri gelmeyecek. Şuan tek isteğimiz gerçeklerin ortaya çıkmasıdır.”

SÖZ VERDİKLERİ KAMUDA ÇALIŞMA HAKKINI GERİ ALDILAR

Patlamada bir çocuğunu kaybeden, eşi ve 2 çocuğu yaralanan Arap Ayhan, yaralanan kızı 7 yaşındaki Esmanur’un halen iyileşmediğini belirtti. Patlamanın acısının yüreklerinde dinmediğini anlatan Ayhan, devlet yetkililerinin kendilerine verdikleri sözleri tutmadığını ifade etti. Yetkililerin kendilerini şehit ailesi sayıp birçok hak verecekleri sözünü verdiklerini hatırlatan Ayhan, “Bizi şehit değil, terör mağduru olarak gösterdiler. Sadaka gibi 125 liralık bir maaş bağladılar. Olaydan sonra hiç çalışmadım. Çünkü çalışamıyorum. Geçimimi sağlamakta zorlanıyorum. Patlamadan sonra devlet yetkilileri ilk 2 ay sürekli gelip gitti. 2 aydan sonra ne aradılar, nede kapımızı çaldılar. Her aileden bir kişiye kamuda çalışma hakkı verdiler. Ben hakkımı kendi oğluma verdim. Ama benim oğlumu güvenlik soruşturmasından dolayı işe almadılar. Sicilinde hiçbir şey yoktu. Bir yandan verdikleri hakkı, diğer yandan alıyorlar. Zaten büyük bir acı olaydır. Bu yaşananlar acımızı daha da büyütüyor” dedi.

‘BİZİ UMURSAMIYORLAR’

Patlama anı çocuklarıyla beraber düğün yerinde olan ve kendisi de yaralanan Arap Ayhan’ın eşi Zehra Ayhan, kaybettiği 13 yaşındaki kızı Feride’ye olan özlemini eski fotoğraflarına sarılarak gideriyor. Mahallede düğün ve kına olduğu zaman kendisi ve çocuklarının halen dışarıya çıkamadığını vurgulayan Ayhan, şöyle devam etti: “Esmanur’un durumu ağırdı. Ben Esmanur’un öleceğini asla düşünmedim. Çünkü Esmanur’un güçlü ve cesaretli olduğunu biliyordum. Şimdi durumu çok iyi değil, ayakları pek çalışmıyor. Esmanur’un idrar torbasından hemen ameliyat olması lazım. 6 ay önce başhekimle görüştüğümde bana hemen ameliyat edileceğini söyledi. Ama 6 ay geçmesine rağmen halen ameliyat edilmedi. Bizi umursamıyorlar. Esmanur’un şuan durumu çok kötü.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Kardeş Türküler 25. yılını Bodrum’da kutladı

SONRAKİ HABER

'Varlık barışı' esnetildi, kara paraya kapılar sonuna kadar açıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...