Muhalefet partilerinden son KHK'ye tepki: OHAL düzeninin işareti

Birkan BULUT
Ankara 

İktidar OHAL bitecek açıklamalar yaparken, çıkardığı KHK ile 18 bin 500 kişiyi ihraç etti. KHK’ye ilişkin Evrensel'e konuşan CHP, HDP, EMEP ve ÖDP temsilcileri, bu son çıkan KHK ile yeni Türkiye’nin nasıl yönetileceğinin işareti olduğunu duyurdu. OHAL uzatılmasa bile tek adam tek parti rejimi ile süreceğini belirten muhalefet partileri, “Sürekli OHAL düzeni kurmayı planlıyorlar” dedi.

OHAL kapsamında yayımlanan 701 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 18 bin 632 kişi ihraç edildi. İktidarın OHAL’i bir daha uzatmayacağını söylediği bir dönemde böyle bir KHK’nın çıkarılmasını CHP, HDP, EMEP ve ÖDP temsilcilerine sorduk. 

BÜLENT TEZCAN: OHAL TEK ADAMIN ENSTRÜMANI OLDU

CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan bu KHK’nın iktidarın OHAL’, kaldırma niyetinin olmadığını, tek adam rejimini yerleştirme niyetlerinin olduğunu gösterdiklerini söyledi. Tezcan, “Darbe girişiminin üzerinden 2 sene geçmesine rağmen sen bu konuda normal hukuk düzenini çalıştırmamışsın, 18 bin 500 kişiyi ihraç etme fırsatına dönüştürüyorsun” dedi. OHAL’in hukuka askıya almak için kulanıldığını, tek adam rejiminin bir enstrümanı olduğunu belirten Tezcan, önümüzdeki süreçte OHAL’in şeklen kaldırılacağını ve tek adam rejimini kalıcılaştırılacağını söyledi. Tezcan, “Sürekli OHAL düzeni kurmayı planlıyorlar. Yeni parlamento döneminde TBMM’nin parti ayrımı olmaksızın, kuvvetler ayrılığı esasına göre çalışması ve bu tek adam diktatörlüğünün önünde durmasını istiyoruz” dedi.

AYHAN BİLGEN: HUKUKSUZLUK

HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, “OHAL’in bitmesi konusunda açık bir ihtiyaç kendini göstermiş ve iktidar partisi bile bu yönde irade ortaya koymuşken, hâlâ hak ihlallerine yönelik kararnameler çıkarılması bir hukuksuzluktur” dedi. Çok sayıda barış akademisyeninin işinden edildiğini, gazetelerin kapatıldığını belirten Bilgen, bu KHK’nin seçimlerden sonra açılacağı iddia edilen yeni sayfayla hiçbir izahının olamayacağını dile getirdi. Türkiye’nin artık OHAL KHK’leri ile yönetilmesi için hiçbir gerekçenin haklı mazeret oluşturamayacağını ifade eden Bilgen, “Bugüne kadarki haksızlıkların telafisini ve iadelerini tartışmak gerekirken yeni bir KHK ile 20 bine yakın insanın yargılanmadan kapı önüne konulması, önümüzdeki dönemde yeni toplumsal travmaları Türkiye’ye yaşatacaktır” dedi.

701 sayılı KHK'nin tam metni; 18 bin 632 kişi ihraç edildi

HDP Eş Genel Başkanları 701 sayılı KHK'ye tepki gösterdi

LEVENT TÜZEL: ORTAK MÜCADELE ETMEMİZ GEREKTİĞİNİ GÖSTERİYOR

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, “Yeni dönemde OHAL’i kaldıracağız dediklerinde hak ve özgürlüklerin en kapsamlı ihlallerinden biri olan KHK’yi açıkladılar. Hukukun üstünlüğü, güçlü demokrasi vaadlerinin sadece tek adam ve tek parti yönetimi için bir anlamı olduğu bir kez daha görüldü. Son KHK yaşayacağımız yeni Türkiye’nin resmine işarettir. 2 yılı geride bırakan OHAL rejimi kaldırılmış olsada geride nasıl bir enkaz yarattığı ve bu ihlallerin devam edeceğinin ilanı olan son KHK, emek ve demokrasi mücadelesi yürüten güçlerin önlerindeki ortak hedef ve görevi göstermektedir. Yeni dönem partimiz bu sorumluluk ve bilinçle hareket edecektir” diye konuştu.

Bu sefer ihraç gerekçelerini silmeyi unutmuşlar

ALPER TAŞ: OHAL’İN ADI DEĞİŞİYOR, KENDİSİ DEĞİL

ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, 701 Sayılı KHK’nın ‘son çıkan kararname’ diye tanımlanmasının  bir aldatmaca olduğunu söyledi. Yeni rejimin cumhurbaşkanına KHK çıkarma yetkisi verdiğini belirten Taş, KHK anlayışının yeni rejimle kalıcı hale geldiğini dile getirdi. Meclis’in yasama yetkilerinin zaten ortadan kalktığını ifade eden Taş, “Yani, OHAL’in adı değişiyor. OHAL’in ruhu, özü, yeni sistemin özü ve ruhu oluyor. Sonuç itibariyle ortada değişen bir şey olmuyor. Doğal olarak KHK ve OHAL rejimi kurumsal düzeyde devam etmiş oluyor” dedi. Yeni rejimle parlemento eksenli mücadele etme olanağının daraldığını kaydeden Taş, “O nedenle kendi demokrasi organlarımızı geliştirmemiz gerekiyor. Halkın kendi sözünü belirleyeceği meclisler, demokrasi organları inşaa etmekten başka yapacağımız bir şey yok. Sistemin karşısına kendi değerlerimizle çıkmamız ve köklü bir toplumsal mücadele yürütmemiz gerekli” dedi. 

DEÜ'den ihraç edilen barış akademisyenleri: İmzamızın arkasındayız