Üç Soru: Gençliğin taleplerinin özeti

Barış Timur
Kayseri

Birçok kesim tarafından ölüm kalım meselesi gibi sunulan seçimlere çok az kaldı. Tam olarak bizlere aktarıldığı gibi ölüm kalım meselesi olmasa da bugün işçiler, emekçiler, kadınlar ve gençler açısından büyük bir önem taşıyor 24 Haziran seçimleri. Ülkenin havasını tamamen değiştirebilecek ve hatta tek adam tek parti rejiminin önüne set çekebilecek bir seçim…

Dergimiz Genç Hayat’ın bundan önceki sayılarında da sıkça Türkiye gençliğinin (işçi-işsiz-öğrenci) seçim atmosferinde eğilimlerine ve düşüncelerine yer verildi. Bu yazımızda “AKP’nin kalesi” olan Kayseri’de farklı alanlarda ve farklı profiller de bulunan genç arkadaşlarımıza yönelttiğimiz üç sorusunun cevaplarını kaleme aldık. Sorularımız basit aslında: Nasıl bir eğitim istiyorsunuz? Nasıl bir çalışma hayatı istiyorsunuz? Nasıl bir gelecek istiyorsunuz?

ÜNİVERSİTE MEZUNU GENÇ FABRİKA İŞÇİSİ

İşsiz sayısının her geçen gün arttığı bir dönemden geçiyoruz. Bir de buna üniversiteden mezun olup iş bulamayan gençler ekleniyor. Benim de kendi alanımda-mesleğimde iş bulamadığım gibi. Üniversite de okuyan gençler geleceklerinden kaygı duyuyorlar. Bugün öğrencilerin kafasında ki tek soru “İş bulacak mıyım?​” sorusu. Bu sorunun kafaları kurcaladığı bir nesil bilim üretemez hale gelir. Üniversiteler bilim üreten yerler olmalıdır.

Üniversiteden mezun olduğum alanda çalışmak istiyorum en başında. Kendi bildiğim mesleği yapmak istiyorum. 22 yaşında daha önce hiç yapmadığım bir işi yapıyorum. Okuldan mezun olduktan sonra farklı iş kollarında çalıştım. Ancak asgari ücretin bile çok daha altında sigortasız işlerdi bunlar. Bu yüzden bir metal fabrikasında çalışmayı seçtim. Fabrikada ki çalışma koşullarının daha hafif ve sağlıklı olmasını istiyorum.

Gelecekte kendi mesleğimi yaptığım, rahat geçinebildiğim ve eşit koşullarda çalıştığım, mutlu ve huzurlu bir gelecek istiyorum.

KAYSERİ’NİN BÜYÜK MESLEK LİSESİNDEN BİR ÖĞRENCİ

Okulu bitirmek için yapmakla zorunlu olduğumuz staj sömürüsünün bir sorun olduğunu bilen ve bu meseleye çözüm olacak eğitimcilerin olduğu; üniversitelere sınavsız geçiş hakkımızın kaldırılması ile meslek liselinin asıl hakkının alınmadığı ve bununla birlikte gelen “ek puan sisteminin” yine aynı şekilde meslek liseliye sus payı olarak verilmediği ve okulda gördüğümüz müfredatla uygun olduğu nitelikle bir eğitim istiyorum. Kısacası sistemin politikalarına ve planlarının bir parçası olmadığımız bir eğitim sistemi istiyorum. AKP’nin bayrağının liselerde dalgalandığı bir eğitim sistemi istemiyorum.

İnsanların haklarının yenmediği; emeklerinin karşılıklarını aldıkları, eşit düzenli ve gülerek çalışanların olduğu bir çalışma hayatının olmasını istiyorum. 

Her anlamıyla hayatın her alanında özgür ve kaliteli yaşayacağımız bir yaşam ve gelecek istiyorum. Ama şuan içinde bulunduğumuz kapitalist sistem içerisinde bu istediklerimin mümkün olacağını düşünmüyorum.

Tekstil Firmasında Çalışan Bir Genç:

Aslında bütün sorular birbiri ile bağlantılı. Eğer sağlıklı ve geçinmemize yetecek kadar bir çalışma ortamı olsaydı bugün ben bu iş yerinde değil okulda olurdum. Ailemin durumu nedeniyle hem çalışıyor hem açıktan okuyorum. Bugün eğitimin ücretsiz olduğu ve okullarda iyi eğitimin verilmesi ile birlikte bilinçli-kültürlü insanların yetiştiği bir sistem istiyorum.

Çalışma koşullarının ağır olamadığı, çalışırken insanların sağlıklarının korunduğu ve ezilmediği bir çalışma hayatı istiyorum. 

Temel tüketim malzemelerinin bile çok pahalı olduğu bir hayatta yaşıyoruz. En temel yaşamsal ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz haldeyiz. Gelecekte her ihtiyacımı rahatça karşıladığım kendime ve aileme vakit ayırdığım, sosyal yaşamımın olduğu bir yaşam ve gelecek istiyorum. Bu istediklerimi karşılayacak, insanların emeklerini sömürmeyecek herkese eşit yaklaşacak bir iktidarın bu sistemde olacağını düşünmüyorum.