13 Haziran 2018 14:12

Projeniz Değiliz

Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi'nden bir öğrenci, proje okul uygulamasını, ne hedeflediğini ve sonuçlarını yazdı.

Paylaş

Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi’nden bir öğrenci
İSTANBUL

Merhaba, sevgili Genç Hayat okurları! 

Ben Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi’nde okuyan 11. sınıf öğrencisiyim. Okulum bir proje okulu. Bir proje okuludur, iki yıldır gündeme gelen, benim de gündemimin başlarında. Nedir bu proje okulu, neye göre seçiliyor? 1 Eylül 2016 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete’ye göre proje okullarının; fizikî alt yapı, donanım, eğitsel ve sosyal faaliyetler bakımından yerleşim yerindeki diğer okullar arasında ön plana çıkması gerekiyor. Bunun yanında merkezî sınavlarda kendi türünde başarı ortalamasına göre il genelinde ilk beş dereceye sahip olması ve okulun açılış tarihi, yapısı, yetiştirdiği devlet insanları itibarıyla tarihî nitelik taşıması şartlarından en az ikisini sağlayan okullar, proje okulu olmaya hak kazanır. Ama ne hak! Proje okullarına yapılan atamalarda il ve ilçe müdürlükleri devre dışı bırakılır, atamaları doğrudan MEB yapar. Sınavla alınan öğretmenler yerini MEB’in atadıklarına bırakır. Hatırlayın, bu da yetmezmiş gibi sınavla alınan öğretmenler yetersiz görülerek okullarından gönderilmişlerdi. Onların yerini ise MEB’in atadığı ya da hükümet yanlısı okul müdürlerinin seçtiği öğretmenler doldurmuştu. Proje okullarındaki bir diğer uygulama ise rotasyon. Yani aynı unvanla aynı eğitim kurumunda 8 yıldan fazla süreyle yönetici ya da öğretmen olarak görev yapılamaz.

PROJE OKUL UYGULAMASIYLA HEDEFLENEN NE?

Proje okulu denmesinin sebebi ise buralarda özel projelerin yapılacak olması. Laboratuvar imkanlarının yüksek, elektronik ve alt yapı olanaklarının en üst seviyede olacağı, verilen vaatlerden. Üniversitelerle iş birliği yapılarak akademisyenlerden danışmanlık hizmeti alınacağı da belirtilmişti. Laboratuvar yüzü görmediğimizi belirtmeye gerek bile duymuyorum. Evet, göreve diğer okullardan iyi olabilirler bu yönden ama proje okullarının iyi olmasından değil, eğitim sisteminin bilimsellikten uzak olmasındandır. Bilimi arka plana atmak için her yolu denedikten sonra laboratuvarları daha iyi yapmanın (!) nasıl bir faydası olabilir? Bu uygulamalarla ne amaçlanıyor, neler hedefleniyor, neler başarılıyor?

Anlamışsınızdır, proje okulu olmaya hak kazanmış (!) okullar, genellikle köklü, yüksek puanlı, gelenekleri olan, öğrencilerin birçok sosyal faaliyetin başında olduğu okullar. Yani öğrencilerin kendilerini rahatça ifade edebildikleri, kulüplerin faal olduğu, özgür düşüncenin ve sanatın diğer okullara nazaran daha gelişkin olduğu okullar. Eğer amacı kendisine biat eden, dindar ve kindar bir nesil yetiştirmekse bu hükümetin, bu özelliklere sahip okulları kökünden kesmesi gayet yerinde bir adım olacaktır. Bu kökünden kesme çalışmaları; öğretmenlerin gönderilmesi, kulüp faaliyetlerinin kısıtlanması, festivallerin yasaklanması, kız öğrencilerin etek boylarına laf edilmesi ve daha sayamadığım uygulamalarla kendini gösterdi.

ÖĞRENCİLER DİRENMEYE DEVAM EDECEKLER

Öğretmenleri ve yönetim kadrosunu sürekli değiştirmek, öğrencilerin sosyal faaliyetleri yapmasını engellemek; okulun kültürünü yok eder, içini boşaltır ve okulun dershaneden farkı kalmaz. Sadece sınavları düşünen, tek tip, içi boş kafalar yaratır. Peki, hedeflerin ne kadarı gerçekleşti? Evet, birçok şeyi yasakladılar ama okullar direndi, direnmeye devam edecek. Bunu İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinin karanlığa sırtını dönmesinde, ardı ardına yayımlanan liselerdeki baskıcı ve gerici uygulamaları ifşa eden bildirilerde, bazı liselerde yapılan oturma eylemlerinde görüyoruz. Hükümet bu baskıcı tutumlarına devam ettikçe, biz daha fazla öfkeleniyoruz ve daha fazla mücadele isteğiyle doluyoruz. Sonuçta, yasak istek doğurur.

ÖNCEKİ HABER

Dersim'de zırhlı aracın çarptığı yaya hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

Sorunlu eğitime, ayrımcılığa, baskılara karşı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa