03 Haziran 2018 09:36

‘Örgütlülüğe hem seçim döneminde hem sonrasında ihtiyacımız var’

ODTÜ Siyaset Bilimi Topluluğu Üyesi Emir Aydoğan seçimleri Genç Hayat’a değerlendirdi: Kalıcı tepkiler için örgütlülüğe ihtiyaç var.

Kaynak: Evrensel

Paylaş

Selen AKÇAKOCA
ODTÜ

Erken seçim kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?

İktidar partileri tarafından “baskın basanındır” mantığıyla 60 gün gibi bir süre sonrasında erken seçim gerçekleştirileceği açıklandı. Hem parlamento muhalefetini hem toplumsal muhalefeti hazırlıksız yakalamak ve başkanlık sisteminin yürürlüğe gireceği seçimleri kötüye giden ekonomik göstergeler daha da sertleşmeden oldubittiye getirmek amaçlanmıştı fakat ekonominin alarm vermesi seçimleri dahi bulmadı. Baskını tam anlamıyla gerçekleştiremediler. Özellikle parlamento dışındaki partileri, koşullar yerine getirilemeyeceği için seçim dışı bıraksalar da moral üstünlüğünü ellerinde tutamıyorlar. Seçim çalışması yapmak yerine İngiltere’ye küresel finans çevrelerini ikna ziyaretine gidiyorlar. Üstelik gündem belirleme güçlerini de kaybettiler, bunu şu an muhalefet başarıyor.

24 Haziran seçimlerinin kritik bir seçim olması sizce neden kaynaklanıyor? 

AKP ve Erdoğan’ın dayatmasıyla Türkiye’nin önüne türlü hilelerle konan başkanlık sistemi de oylanacak. Erdoğan seçimi kazanamayabilir veya kazansa da AKP Meclis çoğunluğunu elde edemeyebilir. En olası senaryo ikincisi. Bu durumda sistem yürürlüğe girdiği anda kilitlenmiş olacak ve nasıl açılacağı meçhul.

HALK İRADESİ DÜZEN DIŞI SEÇENEKTE ISRAR ETMELİ

Seçim sürecinde Türkiye’nin içinde bulunduğu politik ekonomik atmosferi nasıl değerlendirmek gerekir?

Dolardaki anormal artış etkileri daha da derinleşecek krizin habercisidir. Bu en çok emekçi kitlelerin geçimini zorlaştıracak. “Geçinemiyoruz” diyerek kendini yakmaya varan eylemler bunun en çıplak göstergesi. Bu gidişata düzen içi çözüm olarak IMF’in “acı ilacı”nı içmek gösteriliyor ama tabandan yükselmiş politik bir iradeyle başka bir seçenekte ısrar edilebilir. Kamucu politikaları savunup emeğin problemlerini gündem eden, hatta neoliberal piyasa rejimini eleştiren muhalefet aktörleri olsa da tabandan desteklenmedikçe düzen siyasetinden radikal eylem beklemek hayalperestlik.

Gençler bu durumdan nasıl etkileniyor?

Ekonomik durum herkesin geçimini zorlaştırıyor. Diğer yandan özgürlüklerimize müdahaleler yoğunlaştı ve mücadele eksikliğinden ötürü bunu kanıksadığımızı düşünüyorum. Kampüs dışında 5 muhalif bir araya gelip eylem yapamıyoruz ki ODTÜ Devrim ve Onur yürüyüşlerinde görüldüğü üzere kampüs içi eylemler de kısıtlamalarla karşılaşıyor. Siyaset Bilimi Topluluğu’nun etkinliğinde AKP adının geçmesi trajikomik biçimde sakıncalı bulunuyor, 30 yılı aşkın gelenek Bahar Şenliği’ne yalnızca 1 gün izin veriliyor. Rektörlük, iktidardan gelen baskıları doğrudan aktarıyor. Rant ve talan uğruna kampüsler bölünüyor. Bunlara karşın sandık ve sokak iradesi de tek adam rejimi tarafından gasbedilse de toplumda bir enerji birikmesi var. Bunun siyasal alana sirayet edebilmesi için gençler talepleri etrafında birleşip seslerini duyurabileceği mecralar yaratmalı. Bu örgütlenmelere hem seçim döneminde hem sonrasında ihtiyacımız var.

‘TEPKİLERİN KALICILAŞMASI İÇİN ÖRGÜTLÜLÜK ÖNEMLİ’

Gençlik bu seçimlerde nasıl bir yol izlemeli?

Desteklenecek aday olmadığını söyleyemeyiz ama bunların belirlenmesinde gençliğin iradesi yansımadı. Karanlık havanın dağılmasında başlangıç olarak 24 Haziran’da tek adam rejimine, OHAL’e, geniş perspektifle neoliberal piyasa rejimine muhalefet edilmesi gençliğin kriterleri olmalı. Muhalefet hatlarının sağlamlaştırılması için bir arada bulunmak, kolektif irade oluşturmanın olasılıklarını zorlamak gerek. Aksi hâlde Gezi’de çarpıcı biçimde gördüğümüz gibi anlık tepkilerin kalıcılaşması mümkün değil.

Genç adaylar olmasını nasıl değerlendiriyorsun?

Çoğunun listelere göstermelik eklendiğini düşünüyorum. HDP için daha ideolojik temelde, farklı kesimlerin o kesimlerden insanlarca temsil edilebileceği fikriyle şekilleniyor. Genç vekil adaylarının varlığı kıymetli fakat çoğu Meclise girecek sıralarda değil. Bunun ötesinde bu adaylar gençliğin iradesiyle belirlense, temsil gücünü bizden biri olarak taşısalar, gençlik de bu seçimlerin aktörü diyebilirdik fakat öncelikle gençlik hareketinin örgütlülüğünü artırması ve bu iradeyi gösterme kapasitesi taşıması gerekiyor.

ÖNCEKİ HABER

'Ey İsrail' diyerek antiemperyalist olunur mu?

SONRAKİ HABER

‘Universitas’tan Yıldız’a son durum

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...