Şeker Kurumu’nun kapatılması işçiyi yok sayıyor
Şeker Kurumu'nun OHAL KHK'siyle kapatılmasına işçilerin de tepkisi sürüyor. Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (Şeker-İş) Genel Başkanı İsa Gök, 696 sayılı KHK ile Şeker Kurumu'nun kapatılması hakkında yazılı açıklama yaptı. Çıkarılan KHK’nin şeker üreticisini, işçisini yok saydığını ifade eden Gök, “Sevinen, ülkemizin milli ve manevi değerlerini yok hükmünde sayan, amacı ülkemizden kazandığı fahiş paraları yurtdışına aktarmak ve Şeker Kurumu’nun kapatılmasını dört gözle beklemek olan, hatta ürettiklerini zemzem diye yutturmaya çalışan bir avuç haramzade Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) lobisi olmuştur” dedi.
Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (Şeker-İş) Genel Başkanı İsa Gök, 696 sayılı KHK ile Şeker Kurumu'nun kapatılması hakkında açıklama yaptı. Gök, Şeker Kurumu’nun, şeker talebinin yurt içi üretimle karşılanmasını sağlamak, doğal kaynakların dengeli kullanımı gözetilerek yeterli, sürekli ve ekonomik bir şekilde karşılanmasına yönelik şeker piyasasını düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulduğunu söyledi. Milyonlarca kişiye doğrudan ve dolaylı olarak geçim imkanı veren sektörün bu tür kararlarla çeşitli sakıncalar içeren bir sürece itildiğini belirten Gök, çıkarılan KHK’nin, şeker üreticisini, işçisini, taşıyıcısını, besicisini, kozmetik ve ilaç sektörünü, yem sektörünü, biyoetanol sektörünü yok saydığını ifade etti.
İTHALATA YOL AÇACAK
Gök, “Sevinen, ülkemizin milli ve manevi değerlerini yok hükmünde sayan, amacı ülkemizden kazandığı fahiş paraları yurtdışına aktarmak ve Şeker Kurumu’nun kapatılmasını dört gözle beklemek olan, hatta ürettiklerini zemzem diye yutturmaya çalışan bir avuç haramzade Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) lobisi olmuştur.” dedi. Şeker Kurumu’nun belirten Gök, bu nedenle Eylül-Aralık döneminde gerçekleşen şeker satışının, önceki yılın aynı dönemine göre 450 bin ton düşük olduğunu söyledi. Önümüzdeki kampanya dönemine 600 bin tona yakın stokla girileceğini öngördüklerini akataran Gök, bu aşamada pancar şekerine karşı başka şekerlerin devreye sokulacağını vurguladı. Gök, söz konusu durumun pancar ekim alanlarının azalmasına neden olacağını ve gerçekte C şekeri için oldukça uygun bir ülke olan Türkiye’nin ise bu durumda şeker ithal etmesi gerekeceğini belirtti.
ÜLKEYE GİREN ŞEKER BİLİNEMEYECEK
Bir yandan NBŞ, diğer yandan yüzde 40’ların üzerine çıkan yüksek yoğunluklu tatlandırıcı ithalatının, ülkeye giren kaçak şeker miktarının bilinememesine yol açtığını söyleyen Gök, böyle bir ortamda sektörü denetleme ve düzenleme görevi bulunan Şeker Kurumu’nun kapatılmasının sektörün ölüm fermanının yazılması olduğunu ifade etti. Gök, dünyada nişasta bazlı şeker üretimi gerilerken Türkiye’de yüzde 4 büyüme katedildiğini hatırlatan Gök, şeker sektörüne uluslararası firmalar tarafından operasyon yapıldığını düşündüklerini söyledi. Gök, NBŞ hakkında açtıkları 13 davanın 10’unu kazandıklarını belirterek “Şeker Kurumu'nun Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlanmasının ardından bu davalar nasıl yürütülecektir?” diye sordu. Gök, şeker sanayiinin sorunlarına yönelik çözümlerin Bakanlık yerine, sektörün sorunlarını yakından bilen bir bağımsız kurum eliyle yürütülmesinin isabetli olacağını dile getirdi. (Ankara/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
