13 Aralık 2017 02:38

Asgari ücretliye Kurtköy’den çıkış yok

Vural Nasuhbeyoğlu, Kurtköy Sanayi Sitesi’ndeki işçilerle yaklaşık 6.5 milyon işçiyi doğrudan ilgilendiren asgari ücret zammını konuştu.

Paylaş

Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul

Yaklaşık 6.5 milyon işçiyi doğrudan ilgilendiren, ‘en büyük toplu sözleşme’ olarak ifade edilen asgari ücrette yılbaşından itibaren yapılacak artışla ilgili tartışmalar sürüyor. Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun “Hem işveren hem de işçiden fedakarlık bekliyoruz” açıklamalarına işçiler, “Biraz daha fedakarlık bizim için aç kalmak... Kapıda mı yatalım” diye tepki gösteriyor. Krediyi krediyle kapatarak yaşamaya çalıştıklarını anlatan işçiler, Kurtköy’den Pendik sahiline inmenin bile kendileri için lüks olduğunu söylüyor. 

Pendik Kurtköy Sanayi Sitesi’nde öğle yemeği molasında konuştuğumuz kargo işçileri, hayat pahalılığından, vergi artışlarından ve alım güçlerinin gün geçtikçe daha da düşmesinden şikayetçi.

SOSYAL HAYAT SIFIR

Yakup Bitkaya, 1 yıllık işçi, evli ve bir çocuğu var. AGİ’yle birlikte eline geçen para 1460 TL. ‘Peki, geçim nasıl?​’ sorumuza Bitkaya, “Bu parayla nasıl geçinelim? Ev kirası 750 lira. Zaten aldığım paranın yarısı kiraya gidiyor. Kredi çektim. Aylık küçük küçük kredi ödüyorum, öyle geçiniyoruz. Sosyal hayat sıfır. Evden işe işten eve. Hafta sonu başka kargo firmalarında iş olursa onlara gidiyorum. O da ancak yaz sezonunda oluyor.” 

İşyerinde, işçilerin kendi iradesi doğrultusunda örgütlenmesini engellemek amacıyla patronun kurduğu bir sendika var. Bitkaya da bu durumdan elbette memnun değil, “Sendikanın bize faydası yok, kendi çalıp kendi oynuyor” diyor. 

‘BU KEZ AKP’YE OY YOK’ 

İşçiden istenen fedakarlık açıklamasını şaşkınlıkla karşılamış Bitkaya; “Biraz daha fedakarlık bizim için aç kalmak, sokakta mı yatalım?​” diye soruyor. Asgari ücretin en az 1850 lira olması gerektiğini söyleyen Bitkaya, hesabı da kira üzerinden yapıyor: “Kirayı ödedikten sonra işçinin elinde en az 1000 lira kalacak ki ay sonunu getirebilsin.” Bitkaya, CHP’nin açıkladığı Man Adası belgelerine inanmıyor, Zarrab’ın rüşvet açıklamalarını umursamıyor, ama temel ihtiyaçlara yapılan zamlar, hayat şartlarının zorlaşması nedeniyle bu zamana kadar oy verdiği AKP’ye tepkili. Mazotun fiyatının sürekli arttığını, çarşı pazarda da durumun farklı olmadığını anlatan Yakup Bitkaya, “Dün 50 liraya depo doluyordu, bugün yine 50 lira veriyoruz ama yarısı dolmuyor. Pazara da aynı parayla çıkıp dün aldıklarımızın ancak yarısını alabiliyoruz. Benim üç oyum var evde, üçünü de vermeyeceğim AKP’ye. Belki bu kez İyi Partiye veririm.”

‘YARI AÇ YARI TOK YAŞIYORUZ’

Genç işçilerle sohbetimiz sürerken yanımıza gelen Celal Ovan, aynı kargo firmasında şoför olarak çalışıyor. “Asgari ücret 2 bin 500 TL olmalı” dediğinde lokantanın sahibi “O kadar da abartma” diyerek itiraz ediyor.

Ovan, itiraza kiraların yüksekliği ve hayat pahalılığını ekleyip esnafı can damarından vuruyor: “Yarı aç yarı tok yaşıyoruz. Ben bu adamın mekanına gelip 10-15 lira verip yemek yiyemiyorum. Fabrikada orada burada gittiğimiz yerlerde ne bulursak onu yiyorum.” AGİ’yle birlikte eline 1560 TL geçtiğini, bunun 600 TL’sini kiraya verdiğini söyleyen Ovan, “O da bodrum gibi yerde oturuyorum” diye ekliyor. 

‘93 model bir arabası olduğunu ve gözünün sürekli artan LPG fiyatlarında olduğunu dile getiren Ovan, “Karaoğlan her şeye zam yapıyor diyorduk, bu beyaz adam da her gün zam yapıyor” diyor. Ovan, ayrılırken biraz da kaygıyla, “Biz devletine, milletine bağlı insanlarız, bunu da yaz” demek zorunda hissediyor kendini, “Tek ricamız, tek düşüncemiz biraz daha rahat yaşayabilmek. Başka derdimiz yok.”

‘MEMLEKETTE VERGİ VERMEK KERİZLİK HALİNE GELDİ’

Hafriyat işiyle uğraşan Abdullah Koçyiğit, insanların geçinmek için her şeylerinden kıstığını, sadece işçiler için değil herkes için ekonominin kötü gittiğini ifade ederek “Mazotun ülkeye gelişi 1.5-2 TL, ben 5 TL’nin üstünden alıyorum. Kamyonların sigortası 20 bini geçiyor. Devletin tepesindeki herkes yiyor, biz her şeye vergi veriyoruz. Bu memlekette vergi vermek kerizlik haline geldi” diye konuşuyor. 
Son üç seçimde AKP’ye oy verdiğini ama artık vermeyeceğini söylüyor. Referandumdan önceki seçimde kredi borcu olduğunu belirterek “AKP ‘Bana oy verdiniz verdiniz, vermediniz haliniz harap’ dedi. Ekonomi düzelsin, piyasa açılsın diye tekrar oy verdim, şimdi ekonomi de bizim durumumuz da daha kötü” diyen Koçyiğit’e “Peki, kime oy vereceksin?​” diye soruyoruz. Yanıtı “MHP” oluyor. “MHP de AKP’yle birlikte hareket ediyor ama” dediğimizde ise “Zaten MHP olmasa AKP istediklerini yapamazdı. Ama ben Bahçeli’nin son anda AKP’yi bırakacağını düşünüyorum. Ortaklık devam ederse MHP’ye de oy vermem” diyor.

‘KREDİYİ KREDİYLE KAPATIYORUZ’

Akşam kahvede konuştuğumuz İbrahim, askerden sonra 200 işçinin çalıştığı bir radyatör fabrikasına girmiş. Bir yılı aşkın bir süredir çalıştığı fabrikada eline geçen ücret 1700 TL. Arkadaşlarını işaret eden İbrahim, “Hepimiz bekarız, ailemizle oturuyoruz. Bizi kurtaran bu. Kira olsa bittik. Bu maaşla evlensem hanım iki ay sonra kapı önüne koyar” diyor. Fabrikada işçilerin çoğunun ekonomik sıkıntıyla boğuştuğunu, geçinemediğini anlatan İbrahim, kredilerle idare ettiklerini belirtiyor: “Bir iki kredi çekiyorsun. Sonra o kredileri kapatmak için başka kredi çekiyorsun. Var olan kredileri kapatıp yenisiyle devam ediyorsun. İşçilerin genelde durumu bu.” Benzinin 6, mazotun 5 TL olduğunu, her gün her şeye zam yapıldığını hatırlatan İbrahim, işten sonra en fazla kahveye geldiklerini söyleyerek, “Aha bu adamlar da burada. Kurtköy’ün dışına çıkamıyoruz. Pendik sahile ineyim desen en az 50 lira. Manitayla gezeyim desen mutlaka mesaiye kalman gerekiyor” diyor.  

ÇOCUKLAR DAMACANA, BÜYÜKLER MUSLUK SUYU İÇİYOR

“BU durumda biz daha neyin fedakarlığını yapacağız?​” diye soran İbrahim’e bir su firmasında çalışan arkadaşı destek veriyor: “Açlık, yoksulluk sınırı açıklanıyor, asgari ücret onların çok çok gerisinde. Yetmez tabi.” Sadece işçilerin değil küçük esnafın da zor durumda olduğunu belirterek “Kurtköy’de çoğu insan damacana suyu çocuklarına içirip kendisi musluktan su içiyor. 7.5 TL’ye sattığımız suya herkesin gücü, parası yetmiyor” diye anlatıyor.  

ÖNCEKİ HABER

McDonald’s patronları görüşmeye yanaşmazsa grevler yolda

SONRAKİ HABER

Erdal Eren anıldı: Darbe koşulları AKP ile devam ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...