30 Mayıs 2017 06:15

Aladağ sanıklarına göre kendilerinden başka herkes suçlu

Aladağ yurt yangını faciası davasında mahkeme tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma ertelendi.

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılara ait kız öğrenci yurdunda 11’i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği ve 24 çocuğun yaralandığı yangın faciasıyla ilgili açılan davanın ilk duruşması, Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davada savunma yapan sanıklar, bilirkişi raporlarıyla kanıtlanan kendi ihmallerini görmezden gelerek, suçu itfaiye ve yurttaki çocuklara attılar. Davada konuşan mağdur çocuklar yangının nasıl göz göre geldiğini ortaya koyarken, aileler de Milli Eğitim’i işaret ederek şikayetçi olduklarını söyledi. Mahkeme tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, ailelelere davadan vazgeçmeleri yönündeki tehdit iddiaları hakkında Aladağ Savcılığına suç duyurusunda bulunulmaya karar verdi. Duruşma 17 Temmuz 2017 tarihine ertelendi.

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINDI

Aladağ ilçesine en yakın Ağır Ceza Mahkemesi'nin bulunduğu Kozan Adliyesi'nde bugün görülmeye başlayan davaya çocuklarını kaybeden 10 aile müşteki sıfatıyla katıldı. Duruşma başladığında mahkeme başkanı aileler ve diğer katılanların salona sığmayacağının anlaşıldığını, bu nedenle Ticaret ve Sanayi Odası Salonu'na geçileceğini duyurarak, bu binaya geçildi. Tutuklu sanıklar da geniş güvenlik önlemi altında tutuldukları cezaevinden duruşma salonuna getirildi. Haklarında taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istenen sanıkların, kimlik tespitinin ardından savunmalarına geçildi.

SUÇU İTFAİYEYE VE ÇOCUKLARA ATTILAR!

Sanıklar ifadelerinde kendi sorumluluklarını reddederek olayı TEDAŞ’a ve itfaiyenin yetersizliğine bağladı. Yangında kendi çocuğunu da kaybeden Yurt Müdürü Cuma Ali Genç ifadesinde yangın merdiveni kapılarının kapalı olmasını yurtta kalan çocukların üstüne attı. Kapıların her zaman açık olduğunu iddia eden Genç, “Çocuklar oynarken kapı kollarını çıkarmışlar” dedi. Genç, “Yangın 3. katta çıkmamıştır. Yangın iç tesisatta değil birinci elektrik panosundan çıkmıştır. Yangın ana panodan çıkmıştır. Tanıklarda ve öğrenciler yangının girişte olduğunu beyan ediyor. Yangın söndürme tüplerimiz vardır. Yangın günü tüplerimiz bakımda idi.” iddiasında bulundu. 

Daha sonra ise sanıklardan Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği yöneticisi Mahir Kılınç'ın savunmasına geçildi. Elektrik şirketinin tüm ilçede elektrik sayaçlarını değiştirdiğini ve yurtta yetkili kimse olmadığı için sayaca müdahale etmiş olabileceğini iddia eden Kılınç, yangının elektrik sayacının değiştirilmesi ile çıkmış olabileceğini savundu. Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur da savunmasında  yangın merdivenin çıkış kapısının açık olduğunu savundu.

ÇOCUKLARIN İFADESİ: KAPI ZATEN HEP KİLİTLİYDİ!

Sanıkların yangın merdivenine çıkış kapısının açık olduğuna dair açıklamalarını ise duruşmada söz alan mağdur çocuklar çürüttü. Mağdur çocuklar yangın merdiveninin plastik ve sürekli kilitli olduğunu söyledi. Yangın anında kapının yine kapalı olduğunu söyleyen çocuklar “Bir kez daha denedik ama açılmadı.” dedi. Kapıların kilitli olmasından dolayı camdan aşağıya atlayarak kurtulduklarını belirten çocuklar, olay sırasında çevrelerinde yangın tüplerinin de olmadığını belirtti. Çocuklar yurtta kaldıkları dönemde herhangi bir yangın tatbikatına da katılmadıklarını ekledi.

AİLELER MİLLİ EĞİTİMİ İŞARET ETTİ

Duruşmada konuşan aileler de şikayetçi olduklarını söyledi, faciada Milli Eğitim Müdürlüğü’nün rolüne işaret etti. Aileler, “Devlet yurdu yıkılınca bizi Milli Eğitim bekletti. Biz onlara ev tutun dedik, yapamayız dediler. İlçe Milli Eğitim Müdürünün yönlendirmesi ile çocuklarımızı bu yurda gönderdik. Köye gelip bize ‘yurtta kontenjan var’ dediler. Milli Eğitim yetkilileri en az burada olan sanıklar kadar suçludur ” ifadelerini kullandı. Aileler cemaate mensup kişilerin köylerine geldiğini ve kendilerini tehdit ederek şikayetlerinden vazgeçirmeye çalıştıklarını da söyledi.

Sanıklar ifadelerinde kendi sorumluluklarını reddederek olayı itfaiyenin yetersizliğine ve olay tarihine yakın tarihlerde TEDAŞ'ın yaptığı sayaç değişiminin yurtta da olmuş olabileceği varsayımı üzerinden itfaiye ve TEDAŞ'ın ihmallerine bağladı.

‘YURT YIKILMIŞ, BÖYLE BİR DELİL KARARTMA GÖRÜLMEDİ’

Mağdur ailelerin avukatlarından Can Atalay da öğrencilere mezar olan yurdun geçtiğimiz günlerde yıkılmasına tepki gösterdi. Atalay, “Hukuk tarihinde böyle bir delil karartma görülmedi” dedi. Atalay, kamusal laik eğitiminin gereklerinin yerine getirilmemesinden dolayı bu olayın gerçekleştiğini belirtti. Atalay, Süleymancılar cemaatinin ailelere baskı yaparak şikayetlerinden vazgeçirmek istediğini de söyledi. Yine mağdur ailelerin avukatlarından Evren İşler de dosyada denetim raporlarında eksiklik olduğunu ve tüm denetim raporlarının Milli Eğitimden istenmesini talep etti. 

Duruşmada söz alan sanık avukatının ise sanıkların tahliyesini “Tüm kamu binalarında ihmaller var. Bu bir gerçek. Tüm baro başkanları burada. Allah için söylesinler ne zaman yangın tatbikatı yapmışlar?” şeklinde istemesi tepki çekti.


AİLELER: HESAP SORULSUN

Duruşma öncesinde aileler, ellerinde ölen çocuklarının adları yazılı pankartlarla adliyeye geldi. Sosyal Haklar Derneği üyeleri ile birlikte yürüyen acılı aileler, burada bazı CHP milletvekilleri, belediye başkanları, sendikalar, derneklerin temsilcileri ile buluştu. Avukat Can Atalay topluluğa hitaben yaptığı konuşmada şöyle dedi: "Bugün burada kaçak bir yurtta yaşları gereği hiç olmaması gereken, göz göre göre ölüme götürülen kız çocukların davası için buluştuk. Bugün burda, 2007'den beri değil yurt açmak, mevcut kamusal yurtları da kapatma siyaseti sonucunda Aladağ'da İlçe Milli Eğitim Müdürü ve yetkilileri tarafından kız çocuklarının Süleymancılar cemaatinin yurtlarına yönlendirilmesi sonucunda 11 kız çocuğumuzun ölümü nedeniyle buluştuk. Hayatımızda bu kadar  hile, desise bu kadar çirkinlik gördüğümüz, bu kadar örgütlü kötülük gördüğümüzü herkes bilsin.Duruşma salonunda da tek tek izah edeceğiz."

Kızını yangında kaybeden Zeliha Avcı, "Bu suçluların yakasını öbür dünyada da tutacağız. Devlet cezasını vermezse biz vereceğiz" dedikten sonra ağlamaya başladı.

Ahmet Yetim, "İki kızımden biri yaralı, birini kaybettim. Bunun için yollara çıktım." diye konuştu.

Faciada bir çocuğunu kaybeden Teslime Aydoğdu ise şunları söyledi: "Ben Tuba ile Neslihan'ın annesiyim. 2 kızım vardı o kaçak yurtta. Bu dünyada ben, ahrette Allah soracak hesabını onlardan. Hayatımın en kıymetli varlığını gasp edip göz göre göre yaktılar evladımı. Ben bunun sonuna kadar arkasındayım. Çocuğumuzun külünü bile göstermediler bize."

‘ÇOCUKLARIMIZI KARANLIĞA TESLİM ETMEMEK İÇİN’

Sosyal Haklar Derneği Genel Başkanı Melda Onur da, “Ciddi bir sosyal cinayet oldu. Hukuk cinayeti olmaması için biz bu işe girdik. Çocuklarımızı karanlığa teslim etmemek için girdik. Bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz. Bundan sonra bu felaketer yaşanmasın diye buradayız.

Seyhan Belediye Başkanı da “İnsanoğlunun diri diri yanarak ölmesi en büyük acıdır. Biz bu ailelere destek olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

TBMM Aladağ Komisyonu Üyesi  Milletvekili Mustafa Balbay, diğer CHP Milletvekilleri Elif Doğan Türkmen, İbrahim Özdiş de duruşmayı izledi.


NE OLMUŞTU?

Aladağ'da 29 Kasım 2016'da ortaokulda okuyan kız çocuklarının kaldığı, yurtta elektrik kontağından yangın çıktı. Yurtta kalan eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürü Cumali Genç'in  kızı Sare Betül Genç, 8'inci sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü; 7'nci sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden; 6'ıncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, 5'inci sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Aydoğdu ile Cennet Karataş hayatını kaybetti. Bilirkişiler tarafından hazırlanan olay yeri inceleme tutanağında, yangına eskimiş olan elektrik şalterinin yol açtığı, tartışmalara neden olan yangın merdiveni kapısının kilitli değil ama kapı kolunun olmadığı, ayrıca yönetmelik dışına çıkılıp ısıya dayanıklı olmayan PVC kapı takıldığı, binanın Bayındırlık şartnamelerine uygun olmadığı, acil çıkış kapıları bulunmadığı, camların demirler kesilerek açılabildiği yer aldı.

7 SANIK TUTUKLANDI

Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yurt yangınıyla ilgili olarak, kızı da ölen yurt müdürü Cumali Genç, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç ve yurt çalışanı Mahmut Deniz tutuklandı. Sanıkların bazıları ara kararla tahliye edilip, itiraz üzerine tekrar tutuklandı. 12 kişiye mezar olan yurt ise geçen ay içinde yıkıldı.

ASLİ KUSURLU BULUNDU

Olayla ilgili hazırlanan 24 sayfalık iddianamede, gerekli önlemleri almadıkları gerekçesiyle tutuklu şüpheliler Yurt müdürü Cumali Genç, yurt çalışanı Mahmut Deniz, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç asli kusurlu kabul edildi. Ayrıca yurdun denetlenmesini yapan Aladağ Kaymakamlığı'nda görevli 4 personelin de gerekli denetimi yapmadığı gerekçesiyle tali kusurlu olduğu belirtildi.

BİLİRKİŞİ RAPORUNDAN

Yangın sonrası alınan örnekler ve inceleme bulguları İstanbul Teknik Üniversitesi laboratuvarlarına gönderildi. İncelemenin ardından itfaiye, yangın ve adli tıp uzmanlarından oluşan 3 kişilik uzman bilirkişi heyeti 19 sayfalık rapor hazırladı. Rapora göre yangın, elektrik tesisatında oluşan kısa devre ile 2 katta aynı anda başladı. Yurtta kullanılan ahşap ve yanmaya elverişli malzemeler nedeniyle yangın hızla yayılıp tüm binayı sardı. Tartışma konusu olan yangın kapıları ise dayanıksız PVC malzemeden yapıldığı belirlenirken 1'inci kat kapısı açılması imkansız, 2 ve 3'üncü kat kapıları ise yönetmeliğe aykırı bulundu.

ÖNCEKİ HABER

Rezidans inşaatında çalışan işçilerin konteynerinde yangın

SONRAKİ HABER

AKP grubunda Cumhurbaşkanlığı korumaları ile gerginlik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...