21 Eylül 2016 00:56

Hakim ve savcıları tutuklu davada yargılama devam ediyor

Yüz altmış bir Kürt siyasetçisinin 6 yılı aşkın süredir yargılandığı KCK adı altında devam eden davanın 62’nci duruşması bugün görülecek.

Paylaş

Yüz altmış bir Kürt siyasetçisinin 6 yılı aşkın süredir yargılandığı Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinde ‘KCK adı altında devam eden davanın 62’nci duruşması bugün görülecek. Davanın soruşturmasını ve yargılamasını yapan hakim ve savcıların tutuklanarak, meslekten ihraç edilmesinin ardından gözlerin çevrildiği davada, mahkemenin ne karar vereceği merak ediliyor. 

“KCK ana davası”nın 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki ilk duruşması bugün görülecek. Davanın soruşturması ve yargılamasını yapan dönemin hakim, savcı ve polislerinin tamamına yakını “FETÖ/PDY” soruşturması kapsamında “Terör örgütü üyesi olmak” gerekçesiyle tutuklanması ve meslekten ihraç edilmesi, bu kişilerin dava kapsamında bugüne kadar yaptığı işlemlerin hukuki yönden yok hükmünde olduğu yönündeki tartışmayı beraberinde getirdi.

GİZLİK TANIK İFADELERİ  ORTAM DİNLEMELERİ...

Davanın soruşturması, 2007 yılının şubat ayında Diyarbakır’da yapılan bir ‘ihbar’ üzerine başlatıldı. 14 Nisan, 17 Haziran, 11 Eylül ile 25 Aralık 2009 tarihlerinde Diyarbakır merkezli yürütülen 4 ayrı operasyonda aralarında belediye başkanları, siyasetçi, yazar, insan hakları savunucusu ve gazetecilerin bulunduğu 191 kişi gözaltına alındı, 103’ü tutuklandı. 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 7 bin 578 sayfalık iddianamede, 191 Kürt siyasetçi hakkında ‘Devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak’, ‘Örgüt üyesi ve yöneticisi olmak’ ve ‘Örgüte yardım etmek’ iddialarıyla 15 yıldan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına kadar değişen hapis cezaları istendi. Yaklaşık 500 klasör ve 7 bin 500 sayfalık iddianameden oluşan dava dosyasının tamamı hukuka aykırı bir şekilde yapılan ortam dinlemeleri, tape kayıtları, telefon dinlemeleri ve gizli tanık ifadeleriyle oluşturuldu.

Yargılamaya yapan dönemin Diyarbakır Özel Yetkili 6. Ağır Ceza Mahkemesinin Kürt siyasetçilerin Kürtçe savunma talebini kabul etmemesi nedeniyle, Kürt siyasetçileri uzun süre ifade vermedi. Cezaevlerindeki açlık grevi sonrası Kürtçe savunma hakkı tanınması ardından Kürt siyasetçiler savunmalarını yapmıştı. Anayasa Mahkemesinin, azami tutukluluk süresini 5 yılla sınırlandıran kararı ardından davada 5 yıla yakın bir süredir tutuklu olan sanıklar, 2014 yılında serbest bırakıldı. 18 Ekim 2010’da başlayan davada şimdiye kadar 61 duruşma yapıldı. 

Yargılama sürecinde Kürt Siyasetçiler Mehmet Abbasoğlu, Fadile Bayram ve Sêvê Demir yaşamını yitirdi.

MESLEKTEN ATILDILAR

Ancak 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin ardından yargıda başlatılan Gülen Cemaati soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilen, tutuklanan 3 bin 390 hakim ve savcı arasında “KCK ana davası”nın soruşturmasını ve yargılamasını yapan hakim ve savcıların da olması hukuken tartışmalı olan davayı daha da tartışmalı hale getirdi. 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının “FETÖ/PDY” ile ilgili hazırladığı, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin kabul edilen “Çatı iddianamesi”nde, cemaatin emniyet ve yargı içindeki kadrolarının KCK operasyonlarını başladığı belirtilmişti. İddianamede, “Emniyet ve özel yetkili savcılar, teröre karışsın karışmasın, örgüt ile organik bağı olsun olmasın siyaseten muhalif olan veya siyasi eylemlere katılan herkesi PKK üyesi olarak tanımlamıştır” tespitine yer veriliyor.

Hukukçular, “Çatı iddianamesi”ndeki bu tespitlerin yargılaması biten ya da devam eden KCK davalarında da yeniden yargılama için emsal olabileceğini, devam eden davaları da doğrudan etkileyebileceği görüşünde. 

Davaya bakan avukatlar ve Kürt siyasetçiler, mahkemedeki savunmalarında yargılamanın hukuki olmadığını, sahte deliller yaratıldığını ve siyasi bir tasfiyeyi amaçladığını sık sık dile getirdi. Savunmalarında “Türkiye hukuk tarihinde kumpas aramak gerekirse en büyük kumpas KCK ana davasında var” diyen davanın avukatları, “kumpas” gerekçesiyle düşürülen ve tüm sanıkların beraat ettiği Balyoz ve Ergenekon davalarında olduğu gibi “KCK ana davası”nın da düşürülerek tüm sanıkların beraat etmesi gerektiği ısrarında. (Diyarbakır/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Öğretmenlerimizi geri istiyoruz

SONRAKİ HABER

Tekstil sanayiinde kölece çalışma koşulları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...