19 Eylül 2016 21:08

Kayseri Özel İhtisas Bakım Merkezinde işkence iddiası

Kaan DURAK
Veli ŞAHİN
Kayseri

Ruhsal, fiziksel ve zihinsel engelli bakımı için kurulu bulunan Kayseri Özel İhtisas Bakım Merkezinde çalışan İrfan Demirpolat, skandal iddialarda bulundu. 4 aya yakın süredir bakım merkezinde çalışan Demirpolat, doktor ve yöneticiler tarafından kurumda kalanlara işkence edildiğini, işkence nedeniyle yaşamını yitirenler olduğunu iddia etti.

İrfan Demirpolat, 250’ye yakın hastanın bulunduğu kurum hakkında Kayseri Savcılığına basın açıklaması ile suç duyurusunda bulundu. Bakım Merkezi yetkilileri ise iddiaların gerçek olmadığını belirtirken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkilileri kendilerine ulaşan herhangi bir ihbar ya da bilgi olmadığını söyledi.

‘İKİ GÜN BAĞLI KALAN HASTA, HAYATINI KAYBETTİ’

Kayseri Özel İhtisas Bakım Merkezinde ruhsal, fiziksel ve zihinsel engellilere yönelik işkence iddiası var. Kurumda yaklaşık 4 aydır hasta bakıcı olarak görev yapan İrfan Demirpolat bakımevi yönetiminin hastalara yemek yememe gibi cezalar verdiğini iddia etti. Demirpolat, “Ali Gönültaş diye bir hasta, boğazından besleniyor ve hava alıyor. Devlet kurumunda makinesi arızalı olduğu için rapor çıktığı halde aynı makineye alınıyor. Ali Gönültaş beslenemediğini söylüyor ve yeni makine alınmasını talep ediyor. ‘Eski makinenle idare et’ diyorlar. Bunun üzerine Ali Gönültaş, ‘Ölüm orucu yaparım’ diyen Gönültaş’ı ‘Bize şantaj yapıyorsun’ diye iki gün bağlıyorlar. Ekmek, su verilmiyor. Sadece mama veriliyor. İki gün bağlı vaziyette kalan Ali Gönültaş ölüyor” iddiasında bulunarak bakımevinde yaşananlara bir an önce engel olunması gerektiğini ifade etti. 
İkinci bir olayın da hasta Mesude Özkan’ın başına geldiğini iddia eden Demirpolat, “Tecride atıyorlar, kadın hastalanınca ‘numara yapıyor’ diyerek doktora götürmüyorlar. Tecritte can çekişerek ölüyor” sözleriyle Mesude Özkan’ın ölümünde de kurumun payı olduğunu iddia ediyor.

Mesude Özkan’ın yaşadıklarını bakıcısından dinlediğini söyleyen Demirpolat, kurum içerisinde yasal ve fiili olarak faaliyetlerle ilgili iki defterin tutulduğunu da iddia ediyor. Demirpolat, “Cezalandırdıklarına dair sosyal servisin yazdığı yazıların hepsinin fotoğraflarını çektim. Uğur Bahadır diye isimli hastanın ses kaydını aldım. Aysel Özkan diye bir hasta bakıcının Mesude Özkan’la ilgili 15 dakika 10 saniyelik konuşmasını aldım. Nasıl can çekişerek öldüğünün ses kayıtlarını aldım” dedi. 
Hastaların tehdit edildiğini de iddia eden Demirpolat, “Hastalara çok korku veriyorlar. ‘Size burada biz bakmazsak ailenizde bakmıyor’ diyerek tehdit ediyorlar. Hastalar da bakıma muhtaç. Biz ne olacağız korkusu var. Personele de zaten ben itiraz ettim. Ali Gönültaş’ın bulunduğu kattaydım. Ölümü benim vardiyama denk gelmiyordu fakat benden sonraki arkadaşlara ‘nasıl öldü?’ dedim personel Uğur Bahadır’a. Uğur Bahadır ise, ‘Bağlı şekilde öldü, iki gündür cezalıydı’ dedi.  Onun konuşturma kaydını da aldım” cevabını veren İrfan Demirpolat savcılığa bu ses kaydını da ulaştırdığını ifade etti.
İrfan Demirpolat, “Halis Kara adında 25 yaşında çocuk vardı, zihinsel yürüyen bir çocuktu. Enfeksiyon kaptı, çocuğun yoğun bakımda yatması lazımken kuruma para gelsin diye çocuğu kuruma aldılar. Çocukta el girecek kadar, yaralar oluştu. Bunu sosyal hizmetlere bildirdim. Şu anda çocuğu özel odaya aldılar. Bakımını daha iyi yapıyorlar. Çocuğun yaraları şu anda iyileşme yoluna giriyor” iddiasında bulundu.

Kurumda yaşananlar üzerine vali ile görüşmek istemesine rağmen bürokrasiye takıldığını söyleyen Demirpolat, “Önce vali yardımcısıyla görüşeceksin, onu geçersen dediler. Vali yardımcısı da telefonda ‘İl Sağlık Müdürüyle görüş’ dedi. Bürokrasiye takıldım yani” diye konuştu.

24 saat boyunca kayıtta bulunan güvenlik kameralarının izlenmesi halinde olayın ifşa olacağını iddia eden Demirpolat, “Savcılık incelemeye alırsa tüm kayıtları, belgeleri görünür” dedi. Personelin ise korktuğu için olaylara göz yumduğunu iddia eden Demirpolat, “Personeller çok korkuyorlar bizi işten atarlar, işimizden oluruz diye. Ben birkaç kişiyle konuştum işten atılanlarla bir grup oldum. Onları buldum. ‘Elimizde belgeler var, senden çok vahim bilgiler biliyoruz’ dediler. ‘Sen şikayet edersen yanındayız biz de geliriz’ dediler” diyerek hastalara alakası olmayan ilaçların verildiğine dair belgeler olduğunu iddia etti. 

KURUM MÜDÜRÜ: İDDİALAR DOĞRU DEĞİL

İddialar hakkında görüştüğümüz Kurum Müdürü Demir Demiral ise iddiaların kesinlikle gerçeği yansıtmadığını söyleyerek “İstediğiniz gibi kurumumuza gelerek gezebilirsiniz, burada hastalara nasıl müdahale edildiğini kendi gözlerinizle görün istiyorum. Özellikle basının gelip görmesini istiyorum. İddia edilen olay ise şöyle: Hastamızın kendi boğazındaki yaraya kalem sokma alışkanlığı var, biz bunu engellemek üzere hareket ettik. Bu nedenle önleyici amaçlı bazı uygulama var sadece. Böyle bir iddia mümkün olamaz” diye konuştu. İrfan Demirpolat’ın kendisine, “Ben MİT’te çalışıyordum aynı zamanda Osmanlı hanedan torunuyum” gibi sözler sarf ettiğini iddia eden Demir Demiral, “Ben çalışanımızın ruh sağlığı açısından da sıkıntılı olduğunu düşünüyorum. Kendisine kafasını dinlemesi için de izin verdim. Bu da yanlış anlaşılmamalı” dedi.
Konuya ilişkin görüştüğümüz Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yetkilileri ise, “Bize herhangi bir bilgi veya başvuruda bulunan olmadı. Ancak bulunursa elbette açığa kavuşturulacaktır” açıklamasında bulundu.

Evrensel'i Takip Et