25 Haziran 2016 15:34

Fransa yola devam ediyor!

Eylemler, genel grevlerin daha yoğun bir şekilde yaşanmasını ve işçi sınıfının öfkesini yansıtmasını sağladı.

Paylaş

Özge ALTUN
Fransa

Fransa’ da şubat ayının sonlarına doğru çalışma bakanı Myriam EL Khombri’ nin kamuoyuna açıkladığı yeni iş yasa tasarısına karşı  4 aydır onlarca eylem,  genel grevler,  gece ayakta eylemleri ile devam ediyor. İşçi snıfının ve gençlerin “yasa tasarısının tamamen geri çekilmesi talebi ile  insanlar sokaklara dökülmeye devam ediyorlar.
İşten atmaları kolaylaştıran ve toplu iş sözleşmelerine ciddi bir saldırı olan iş yasası tasarısına karşı mücadeleler ana gündem olmaya devam ediyor,  yüz binlerce emekçi ve gencin  katılımıyla dev gösteriler yaşandı. İşçiler ve gençler getirilmekistenen, Fransa işçi sınıfının mücadele ile kazandığı hakları gaspeden yeni iş yasasının  geri çekilmesini talep ediyor.


İŞÇİLER SOKAĞA İNDİĞİ ZAMAN...


Yasaya karşı başlayan eylemler gün  geçtikce yayılıp farklı sektörlere de sıçrayarak devam eden genel grevlerin  daha yoğun bir şekilde  yaşanmasını ve işçi sınıfının öfkesini yansıtmasını sağladı. Bir süre önce petrol dağıtımı büyük bir oranda durmuş, nükleer santrallerde iş durdurulmaya gidilmiş, limanlar, demir yolları ve insaat şantiyelerinde de işçiler  grev yapmıştı. Bu grevler elektrik kesintilerine yol açmayla birlikte Fransa’da yaşamı durdumuştu. Son süreçi içerisinde uzun soluklu grevlerin zayıflamasına rağmen mücadele devam ediyor. Her sabah çalıştıkları  yerlerde açık oylamalar ile grev yapılıp yapılmaması tartışılıyor. İşçiler tartışarak birlikte kararalıyorlar ve işçilerin mücadelede ısrarı en göze çarpan değerlendirme olarak önümüzde duruyor.


ÖĞRENCİLER HÜKÜMETİ ŞAŞIRTTI


Fransa’da 4 aydır devam eden hareketliliğin unsurlarında biri de gençler. Üniversite ve liselerin tatile girmesi, eğitim yılının bitmesi ile gençlerin eylemlere katılımında düşüş gözlense de destekleri devam ediyor.
Yasa tasarısı kamoyuna sunulduğundan bu yana üniversiteli öğrenci sendikasi Unef başta olmak üzere biçok öğrenci örgütü ve derneğinin de içinde bulunduğu 23 örgütten olusan bir kollektif kuruldu. BUrada yer alan örgüt ve sendikalar düzenli olarak bir araya gelip aldıkları kararlar doğrultusunda üniversitelerde öğrenci meclis toplamtıları düzenleyor ve okullarda yapılan boykotlar ile iş yasasına gençliğin söz söyleyebilmesinin aracısı haline geldi. Gençlerin geleceklerine sahip çıkmalari başlarda “bu yasa sizleri doğrudanilgilendirmiyor” açıklamaları yapan hükümeti şaşırtmış olsa da gençler kattıkları renklerile mücadelede ısrar ederek hükümeti şaşırtmaya devam ediyor.


ANTİDEMOKRATİK YOLLAR DENENDİ


İş  yasası meclisten anti demokratik  yollardan geçirilerek senatoya gonderildi. Bu yasayı geçirmekte dayanak yapılan kanun maddesinin içeriği; parlemantonun oylamasına sunulmadan geçirilmesine dayanıyor.  Yani başbakan kendi inisyatifini kullanarak herhangi bir finansal ya da sosyal güvenlikle ilgili yasa tasarısını  oylamaya sunmadan geçirip senatoya gönderebiliyor.  Cumhurbaşkanı olmadan önce François Hollande yaptığı bir açiklamada bu maddenin demokrasi karşıtı olduğunu dile getirmişti. Şu anki Fransız hükümeti 4. kez bu yola başvuruyor, Charlie Hebdo saldırısından hemen sonra yine aynı şekilde  işçi sınıfı ve emekçiler için sömürü anlamı taşıyan gerici bir yasa olan Macron yasasını uygulamaya koymuştu.
Fransız hükümetinin bu aceleci  tavrı ve acilen yasayı yürürlülüğe koymakistemesinden egemenler arasında da çatlamaların olduğu ve hükümetin zayıfladığı sonucunu çıkarabiliriz.  Yasanın senatoya gönderilmesi ve senatonun sağ partilerin elinde olması yasanın onaylanmaması ise imkansıza yakındır.


BURJUVAZİNİN CAN SİMİDİ: OLAĞANÜSTÜ HAL


17 Haziran’da CGT ( işçi sendikası) genel sekreteri Philip Martinez ile çalışma bakanı Myriam El Khombri bu süreç içerisinde ilk defa görüşmüş ve bu görüşmeler doğrultusunda CGT, yasa geri çekilene kadar mücadeleye devam edeceklerini açıklamıştı.
Fransa’ da Charlie Hebdo ve Bataclan saldırılarından bu yana devam etmekte olan olağanüstü hal durumu da eylemleri ciddi şekilde etkilemiş; halkın iradesini kırmak Fransız hükümetinin polis şdört elle sarılmasını beraberinde getirmişti. Türkiye’nin de alışık olduğu bir yönteme daha başvuruyor hükümet. Basına bu eylemlerin yansıma şekli çıkan olayların vurgulandığı şekilde oluyor ve mücadele kriminalize edilmeye çalışılıyor.
İşçi sınıfının mücadelesi egemenlere o kadar rahatsılık vermiş durumda ki CGT sendikası Bu sendika  bir tehlike olarak yansıtılmaya çalışılıyor. Le Point dergisi yazarı Franz Olivier Giesberg yazısında “Fransız hükümeti için iki tehlike vardır; biri IŞİD diğeri ise CGT “ diye yazıyordu.  Sermaye örgütü ve bu gerici yasanın en büyük destekçisi olan MEDEF başkadnı Pierre Gattaz da CGT yi “terörst“ olarak adlandırmaktan geri durmamıştı.


23 VE 28 HAZİRAN’DA BİR KEZ DAHA!


Bir yanda Fransa’da Avrupa futbol şampiyonası devam ederken bir yandan da mücadele devam ediyor. En son 14 Haziran günü 1.300 000 kişinin katıldığı iş yasasına karşı düzenlenmiş en kitlesel dev yürüyüş mücadele dinamiğini bir kez daha  ortaya koydu. 23  ve 28 haziran tarihlerinde ise Fransa sokakları  işçi sınıfnın sömürü düzenlemelerine karşı yapacakları eylemlere tanıklık edecek.

ÖNCEKİ HABER

İşçi havzasında bir üniversiteli: Engin Egeli

SONRAKİ HABER

Tarihi eserlerden tarihin çöplüğüne

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...