05 Mart 2016 11:13

Bizimkisi bir büt hikayesi

Paylaş

Orkun KAYA
Kocaeli Üniversitesi

Aslında kısa ama mücadelesi geçmişlere dayanan bir hikaye bu. Daha önceden de “Bologna Süreci” adı altında bilimsel eğitime engel olan, öğrencileri, üniversiteyi, bilimi, bilgiyi piyasa rekabetine göre şekillendiren uygulamalara girişilmişti.
Gelinen noktada, öğrencilere gerekli altyapı hazırlanmadan 65 geçme notunun dayatılması, 1-3 sistemiyle dönem tekrarlarının yaşanması, bütünlemelerin kaldırılması, yabancı dilde eğitimin kısmen zorunlu hale getirilmesi, akademik danışmanlığın yetersiz olması, dersliklerin kalabalık olması gibi sorunlar ortaya çıkmıştı. Öğrenciler ise bu duruma sert tepki göstermiş ve geri adım atmadan rektörlüğün geri adım atmasını sağlamıştı.
MÜŞTERİ DEĞİL ÖĞRENCİYİZ
Gel gelelim geçtiğimiz dönem rektörlük ‘Yaz okulunun devamına, bütünleme sınavlarının kaldırılmasına’ karar verdi. Biz de alınan bu karara tepki göstererek “Müşteri değil öğrenciyiz ve bütünleme hakkımız kaldırılamaz” sloganları ile rektörlüğün önüne gidip basın açıklaması yapmak istedik. Devletin ve okulun tüm güvenlik kuvvetleri ise bize saldırdı. Rektör Sadettin Hülagü sosyal medyadan “Yasa dışı eylem ve harekette bulunan öğrencilere asla izin verilmeyecektir. Sizleri seven rektörünüz olduğunu unutmayın” yazmıştı. Hak arama mücadelesinin ne zamandan beri yasadışı olduğunu anlayamadık. Rektörümüz çok değer verdiği öğrencilerinin karşısına polis ve ÖGB’yi koyuyor. Öğrencilerin bu konuda kararlı ve emin olmasından kaynaklanan bir güçle hakkımız olan bütünleme sınavları geri geldi. Süreç bize mücadele edersek ve birlik olursak kazanacağımızı gösterdi.
HEPİMİZ KAZANDIK
Kazanılan bütünleme sınavlarından sonra bir arkadaşım, “Bütünleme sınavlarının geri gelmesi için çok mücadele verdiniz, dayak yediniz, bizleri de oraya çağırdınız ama biz gelmedik. Sizler sayesinde biz de bu hakkımıza kavuştuk. Ama bir daha hakkımızı yiyecek olurlarsa ben de sizlerle birlikte olacağım” demişti. Baskı ve şiddete maruz kalsak da verdiğimiz mücadelenin doğru olduğunu ve kazananın hepimiz olduğunu herkes görmüş oldu bana kalırsa.
Bütünleme hakkımızı geri aldık. Peki  65 geçme notu ne olacak? Bu sorundan dolayı mezun olamayanlar ve okulu uzatanlar var. Şimdi sıra geçme notunun düşürülmesi için mücadele etmekte. Bütünleme hakkımızı nasıl geri aldıysak, geçme notunun düşürülmesi için de mücadele edeceğiz.
GEÇME NOTUNA NEDEN BİZ KARAR VERMEYELİM?
Bugünlerde okuduğumuz haliyle üniversiteler üniversiteden çok bize diploma, başkalarına da rant kapısı halini almış gözüküyor. Oysa ki biz ne böyle bir üniversite ne de böyle bir eğitim istiyoruz. Bütünleme sınavları, geçme notu gibi doğrudan bizi ilgilendiren konularda bile bize söz hakkı tanınmıyor. Oysa alınan kararlarda söz hakkına sahip olmak istiyoruz! Üniversitelerde taleplerimizi dile getirdiğimiz her anda baskıya ve şiddete maruz kaldığımız aşikar. Ama biz taleplerimiz etrafında bir araya gelip kararlı ilerlediğimizde bu baskı çemberini kırabileceğimizi de görmeliyiz.

ÖNCEKİ HABER

Savaşın ortasında bir üniversite düşünün

SONRAKİ HABER

Hangi İTÜ'nün öğrencisiyiz?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa