07 Şubat 2016 11:21

Nerede Kalmıştık?

Paylaş

Türkü Su Dilan ÖZKAYA
Hacettepe Üniversitesi
Ankara Devlet Konservatuvarı

Halk müziğimizi rock müzikle harmanlayarak kendi kuşağında öncü bir sanatçı kimliği sergileyen Cem Karaca, 5 Nisan 1945'te Azerbaycan asıllı tiyatrocu Mehmet Karaca'nın ve Ermeni asıllı Toto Karaca'nın (İrma Felegyan) oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Müzikle tanışması, annesinin teyzesi Rosa Felegyan'ın Cem Karaca'ya piyano öğretmesi ile oldu. Müzik hayatının ilk bölümünde Anadolu müziğinden uzak bir şekilde, ilk grupları olan Jaguarlar ve Dinamitlerle Rock'n Roll tarzı çalışmalar yaptı. O dönemdeki en büyük destekçisi İlhami Gencer'di(*). İlk evliliğini 1965'te tiyatro sanatçısı Semra Özgür ile yaptı. Evlendikten hemen sonra askere gitti. Aşık Mahzuni Şerif ile tanıştı. Bağlamayla birlikte, bir zamanlar ilkel ve sıkıcı bulduğu müziğin kendi duygularını anlattığını keşfetti. Röportajında ifade ettiği şekliyle: "Askerliğimi Antakya'da yaptım. Nöbet tuttuğumuz yerin arkası dağdı ve akşam olurken, yeşil ve morun en hüzünlü haline bürünüyordu. Yeni evlenmiştim. Eşimi özlüyordum, İstanbul'u özlüyordum. Ve kolejde dinlediğimiz Elvis Presley'in, içimdeki duyguları yansıtmadığını fark ettim. Tam bu sırada derinlerden gelen bağlama sesini duydum. Büyülenmiştim. Bağlama bana halkımdaki o mücadeleci ruhu getirdi."
1967 yılında askerlik dönüşü "Apaşlar" grubuna katılan Karaca bu grupla seslendirdiği 'Emrah' isimli parçayla, Altın Mikrofon yarışmasında ikinci oldu. Yarışmanın getirdiği şevkle batı müziği ve doğu müziğini sentezleme çabasına girerek bu yönde şarkılar üretmeye çalıştı.


ANADOLU ROCK'IN TEMELLERİ


Anadolu Rock veya Türk Rock Müziği, Türk Halk Müziği ile Rock Müziğin birleşimi bir müzik türüdür. 1960'lı ve 70'li yıllarda müzik dünyasına rock hakimdi. Beatles, LedZeppelin, Pink Floyd, Rolling Stones bu türün önde gelen gruplarındandı. Bu grupların patlamasından sonra 1967-68 yıllarında, Türkiye'de de başta Barış Manço olmak üzere, Cem Karaca, Erkin Koray, Fikret Kızılok ve Moğollar gibi birçok grup türkülerle rock türünü birleştirerek Anadolu rock'ın temellerini atmışlardır.


KAVGAYA DAVET ŞARKILARI


1975 yılında Cem Karaca - Dervişan Anadolu turnesine çıktı. Şubat 1975'te piyasaya sürülen Tamirci Çırağı, Cem Karaca'nın su yüzüne çok çıkartmadan yürüttüğü sol söylemin ilk kez derin bir vurguyla plağa yansımış halidir. Popülaritesi sol kesimde artan, ülkenin sosyo-politik gidişatını eleştirerek müziğine yansıtan Karaca, şarkılarının hepsinde dolaylı veya doğrudan bozuk düzene eleştirilerde bulundu. Politik baskının dorukta olduğu yıllarda dinleyenlerini bozuk düzene karşı bir kavgaya davet eden şarkılar söyledi. Tami rci Çırağı plağında Cem Karaca yine bir ilke imza atarak 'Dinleyiciye Not' bölümü yazdı. Bundan sonraki tüm albüm ve kasetlerinde dinleyicilerine mesajlarını, şarkılarının yanında bu küçük notlarla da ulaştırdı. Enternasyonel bir devrim marşı niteliği kazanacak olan '1 Mayıs' adlı plak, 1977 Aralık'ın son haftasında piyasaya çıktı. Yayınlanmasından birkaç hafta sonra Cem Karaca ve söz yazarı Sarper Özsan hakkında dava açıldı ve plak toplatıldı.


TÜRKİYE'YE DÖNÜŞ


1980 darbesi olduğu sırada Almanya'daydı. Orada katıldığı 1 Mayıs töreninde ülke yönetimine karşı sarf ettiği sözler nedeniyle hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Yapılan "geri dön" çağrılarına rağmen Türkiye'ye dönmedi. Vatandaşlıktan çıkarıldı. 1985'te Karaca, arkadaşı Mehmet Barı aracılığıyla Başbakan Turgut Özal ile görüşerek, ülkeye geri dönme isteğini bildirdi ve Münih'e gelen Özal ile konuştu. Özal'ın olumlu yanıt vermesi ile hukuki işlemler başlatıldı. Yıl sonunda vatandaşlıktan çıkarılmasına sebep olan davadan beraat etti. 1987'de de hakkında verilen tutuklama kararı kaldırıldı. 29 Haziran 1987'de Cem Karaca, Türkiye'ye döndü. Dönüşü çeşitli spekülasyonlara yol açtı.


DEĞİŞEN YAKLAŞIM


70'li yıllardaki radikal tutumundan uzaklaşması, bazı kesimlerin Karaca'ya bakış açısını değiştirdi. Aynı yıl 'Merhaba Gençler ve Her Zaman Genç Kalanlar' albümünü çıkardı. Bu albüm o senenin en çok satan albümlerinden biri oldu. 1988'de bu albümü 'Töre' takip etti. Bu albüm sonrası Cem Karaca, yasaklı olduğu TRT ekranlarına da çıkmaya başladı. Karaca, geçmişe dönük eleştirel konuşmalarının yanı sıra, Özal'ı kendisine yakın bulduğunu ve desteklediğini açıklaması sebebiyle 'döneklik' suçlamasıyla karşılaştı. Bu albümle '33 Kurşun' adlı parçanın başında 'ezan' okutması eleştirilere neden olmuştu. Oysa parça, ezanla birlikte ritmi ve tansiyonu hızla yükselten ve albümün hit parçalarından biriydi. Karaca, 'Brechtvari' bir epik anlayışı hedeflediğini, şarkıda anlattığı durumu canlandırmak için ezan sesi kullandığını açıkladı.


MÜZİKSİZ DEĞİŞİM MÜMKÜN DEĞİL


İlk grubu, Dinamikler'den itibaren sırasıyla, Jaguarlar, Apaşlar, Kardaşlar, Moğollar, Dervişan, Edirdahan, Kurtalan Ekspres gibi gruplarda söyledi.
8 Şubat 2004'te vefat eden Cem Karaca'nın cenazesi, vasiyeti üzerine alkışlarla değil tekbirle uğurlandı. Müzikle dünyanın değişmeyeceğine inanmıştır. Ona göre müzik, insanların kendilerini sorgulama aracıdır. Siyasal sorunları işleyen şarkılardan uzaklaşmış, toplumsal sorunları dile getiren şarkılar bestelemiş ve icra etmiştir. Elbette müzik tek başına değiştirme gücünü elinde taşımaz. Fakat, müziksiz (sanatsız) bir değişim de mümkün değildir.
(*) ülkede caz müziğinin yaygınlaşmasına önemli katkılarda bulunan ve Türkçe sözlü pop müziğini başlatan isim olarak tanınan Gencer, hala aktif olarak şarkı söylemektedir.

ÖNCEKİ HABER

Klasikler Dışarı Wattpad'ler İçeri

SONRAKİ HABER

Kim Yapmış Babil'i Her Seferinde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...