‘İp’ siyaseti çirkin bir popülizmdir

Bir insanlık ayıbı olan idam cezasının kaldırılmış olmasına rağmen seçimler yaklaştıkça siyasi partiler, darağacı siyasetini oy aracı olarak kullanmaya başladı. Hatta işi öyle ileriye götürdüler ki, liderler seçim meydanlarında birbirlerine ip atmaya başladı.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Mithat Sancar, darağacı siyasetini; “Hukuken çözülmüş bir sorunun, artık imkanı olmayan bir kalemin bu şekilde kullanılması, hakikaten çirkin bir popülizmdir” şeklinde değerlendirirken Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Melek Göregenli ise “Bu açıkça faşizmdir” dedi.
İple dolaşıyorlar
22 Temmuz’da yapılacak seçimlere sayılı günler kala siyasi parti liderleri, seçim meydanlarında çılgınlık yarışına girdi. İdam cezasının yasalardan kaldırılmış olmasına karşın AKP, MHP ve CHP liderleri “Abdullah Öcalan’ın idamı” üzerinden birbirlerini suçlayıp seçmenlerden oy istiyor.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, MHP’ye yüklenerek “Öcalan’ı niye asmadınız” suçlamasıyla başlayan tartışmalara, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’in tavrı sert oldu. Bahçeli, Erzurum’daki seçim mitinginde; “Oğluna gemi alacak kadar paran var, asacak ip mi bulamıyorsun” sözleriyle Erdoğan’a yanıt verdi. Ardından elindeki ipi fırlattı.
‘Çirkin popülizm’
Seçim meydanlarındaki idam siyasetini değerlendiren Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Mithat Sancar, “MHP’nin bugün ‘Öcalan’ın idamı’ meselesini bu kadar ucuz bir siyaset malzemesi haline getirmesi, gerçek anlamda bir zavallılıktır. AKP’nin aynı tonda yanıt vermesini de çok sıradan, çok basit bir popülizim olarak görüyorum” dedi.
Sincar sözlerine şöyle devam etti: “Ama bu popülizmin aynı zamanda çirkin bir yüzü vardır: Hukuken çözülmüş bir sorunun, artık imkanı olmayan bir kalemin bu şekilde kullanılması, hakikaten çirkin bir popülizmdir. Hiçbir hukuk kuralı artık bugün Öcalan’ın idamını mümkün kılamaz. Bunu bilmelerine rağmen her iki tarafın bunu bu biçimde kullanmaları tam bir çirkinliktir. Öcalan’ın yargılanması esnasında da idamla ilgili polemik ve spekülasyonların Kürt sorununda gerginliği geri dönülmez bir noktaya taşıyacağı o zamanlar da görülmüştü. Bugün de aynı etkiyi yapması yine söz konusudur. Ancak idamın yerine getirilmesi talebi yerine getirilemeyeceği için bunun bu kadar çirkin bir seçim malzemesi haline getirilmesi, Kürt seçmen veya Kürt vatandaşların bir kesiminde küçümsenmeyecek bir rahatsızlık yaratacaktır. Bunu görmek zor değildir.”
‘Yaptıkları açıkça suç’
Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Melek Göregenli ise idam siyasetini; “Bu açıkça faşizmdir” şeklinde değerlendirdi. Göregenli şunları söyledi: “Bunun üzerine konuşup ‘Ya bu olacak şey değil’ demek, bunlardan bunun beklenemeyeceğini gösterir. Oysa bunlar, hiç de şaşırtıcı değil. Kitlelerin en geri yanlarına seslenen faşist bir siyasetten başka bir şey değil. Yaptıkları açıkça suçtur. İdam ortadan kalkmışken, bunun propagandasını yapmak suçtur.” (İstanbul/EVRENSEL)
Mustafa Akyol