4 Mart 2008 00:00

Kadınlar el ele çalışıyor


Kadınlar Mamak’ta, Tuzluçayır, Şirintepe, Şahintepe, Ege, General Zeki Doğan, Çoban Çeşmesi mahallelerinde SSGSS’ye ve savaşa karşı mücadele için sokak sokak, ev ev gezerek bildiri dağıtıp gazete satıyor.
Türban meselesi, sınır ötesi operasyon, Kürt sorunu, kölelik koşullarının dayattığı çalışma yaşamı, Tuzla tersanelerinde yaşanan işçi cinayetleri, Novamed direnişini kazanan kadınlar ve kadın örgütlenmesi konularını ele alan ev toplantıları ve ev ziyaretlerini sürdüren kadınlar, AKP Hükümeti’nin emekçi düşmanı politikalarına karşı mücadele çağrısı yapıyorlar.
Kadınlar, Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Mamak’ta bir basın açıklaması düzenleyecek. 8 Mart Cumartesi saat 14.00’te Tuzluçayır’da Çiçek İş Merkezi önünde yapılacak olan basın açıklamasına tüm emekçi kadınlara katılım çağrısı yapılıyor. Yaşanan tüm bu sorunlardan nasıl etkilendiklerini sorduğumuz kadınlar yaşadıklarını anlattılar.
Evden çıkmak bile sorun oluyor
Hanım Akkuş: 25 yaşımdayım, Mamak-Saimekadın Mahallesi’nde oturan bir ev kadınıyım. Eşim serbest çalışıyor. Bir kadın olarak, bir yerlere gitmek, evden çıkmak bile sorun olabiliyor. Hiçbir sosyal alan yok. Eşim çalıştığı için çocuk bakımı tümüyle bana ait, bu yüzden kendime ait bir yaşam alanı oluşturamıyorum. Kadınlarla gün yapmak tek sosyal işimiz oluyor. Çocuğumu Milli Eğitim’e bağlı bir kreşe verdim. Ancak kreşin ücretli olması ve ulaşım problemi nedeniyle geri almak zorunda kaldım. Çocuğumun ve ailemin geleceğinden kaygılıyım. Biz kadınlar daha sık bir araya gelerek bir şeyleri örgütleyebiliriz. Ben buna yürekten inanıyorum. Kendi sorunları etrafında bir araya getirip kadınlara eğitimler, seminerler verilebilir. Burada kadınlar bilinçlendirilebilir.
Tencereyi nasıl kaynatacağımızı düşünüyoruz
Nermin Canpolat: 31 yaşındayım. Tepecik’te oturuyorum. Eşim nakliye işinde serbest çalışıyor. Mecburen ev kadınıyım. Zaman zaman ev işlerine gidiyorum. İki çocuğum var. Biri altı, diğeri sekiz yaşında. Ekonomik sıkıntılar, çocuklarımın eğitimi, geleceği; hastalandıklarında nasıl tedavi ettireceğimiz gibi temel sorunlarımız var. Gecekondum var. Tapusuz... Şimdi toplu konut projesine dahil edildi. Evlerimizin elimizden alınacağı, sokağa atılacağımız korkusu ile yaşıyoruz. Mahallemizdeki tüm kadınların durumu aynı. Ertesi güne tenceremizi nasıl kaynatacağımızı, çocukların okullarından istenen parayı nasıl vereceğimizi düşünüyoruz. Kadınlar olarak sosyal yaşam diye bir şey düşünemiyoruz. Mahallemizde Kürt kadınlar, türban takan kadınlar da var. Ancak bizim birbirimizle bir sorunumuz yok. Yaşadığımız sorunların hepsi aynı.
Bizi Kürt-Türk, türbanlı-türbansız diye bölmeye çalışanlara böyle bir sorunumuz olmadığını söylemek isterim. Biz biliyoruz ki bunlara ve haklarımızı elimizden almaya çalışanlara karşı yapacak tek şey; bir arada olmak. Ancak böyle sorunların üstesinden gelebiliriz. (Ankara/EVRENSEL)
Nurhayat Farımaz

Evrensel'i Takip Et