10 Mart 2008 00:00

20 yıllık emeği görmezden geliniyor


Çorlu’ya bağlı Sağlık Mahallesi’nde iki göz evde, eşi ve iki kız çocuğu ile yaşıyor 45 yaşındaki Mehmet Emin Keskin. 1987 yılından 2004 yılına kadar Çorlu Deri Organize’deki değişik deri fabrikalarında çalıştıktan sonra hastalanıp işten çıkartıldı. Daha sonra çeşitli tekstil fabrikalarında 3 yıl kadar çalışan Keskin, rahatsızlığı ilerlediği için çalışamayacak duruma geldi. Yirmi yıl çalışmış olmasına rağmen sadece 3 bin 770 gün primi gözüktüğü için emekli olamayan Keskin, şimdi komşu ve akrabalarının yardımı ile yaşamını sürdürüyor.
Hastaneye değil eve
Yoksulluğun hemen göze çarptığı evinde görüştüğümüz Mehmet Emin Keskin, kısaca durumunu anlatıyor: “1987 yılından beri Çorlu Deri Organize Sanayi’de birçok deri fabrikasında sağlıksız koşullarda çalıştım. En son 2004 yılında Uygunlar Deri’de çalışırken işyerinde kalp rahatsızlığı geçirdim. Sigortam olmadığı için işyerinden hastaneye değil eve gönderdiler. Ertesi gün işe başlayacağım sırada yeniden rahatsızlanınca tekrar eve gönderdiler. Bundan yirmi gün sonra da işten çıkardılar. Biraz kendime gelince tekstil fabrikalarında çalıştım ama kalp sıkışması sıklaştığından işten çıkmak zorunda kaldım. Bazen gündelik işleri yapıyordum ama şimdi günlük işlere de çıkamıyorum.”
Evin bütün yükünü üzerine alan eşi Nurcan Keskin de Hepatit B olduğu için çalıştığı gıda firmasından çıkartılmış. Hiçbir düzenli geliri olmayan evin ihtiyaçlarını, akrabalar ve komşuların yardımı ile çekip çeviren Nurcan Keskin, “Ekmek bulunca salça ile kavurup karnımızı doyuruyoruz. Bazen akrabalar bazen komşular yardım ediyor. Birisi çuval un getirirse karnımızı doyuruyoruz. Oysa hastalığımızdan dolayı iyi beslenmeye ihtiyacımız var. Beslenmeyi bırak, yeşil kartlı olmamıza rağmen ilaçların parasının yüzde 20’sini dahi bulamıyoruz” diye konuştu.
Okul para istiyor
Bu koşullara rağmen 14 ve 16 yaşlarındaki kız çocuklarını okutmak isteyen Keskin ailesi, okul masraflarını karşılayamıyor. Durumlarını bütün mahalle gibi okulun da bildiğini söyleyen Nurcan Keskin, sözlerine şöyle devam ediyor: “Okul çocuklardan 75 YTL para istemiş. Yoksa karne vermeyeceğiz demiş. Oysa okul, durumumuzu biliyor. Hatta fakir diye bizim çocuklara da bir miktar para verdiler. Ben ekmek bulamazken bu parayı nasıl vereyim? Çocukların okul masraflarını dahi arkadaşları karşılıyor.”
Sosyal hizmetlerden, okuldan bazen yardım alan Keskin ailesi, yeşil kartla tedavilerini sürdürüyor. SSGSS Yasası ve yeşil kartların kalkacağı haberinden sonra duydukları kaygıları dile getiren Mehmet Emin Keskin, “Şimdi yardım etmesi için sosyal hizmetlere, belediye gibi kurumlara başvuruyoruz. Ben yirmi yıl çalıştım. Yeşil kart, yardım değil; emekli olmayı, sosyal güvenceye sahip olmayı istiyorum” dedi. (Çorlu/EVRENSEL)
Tuncay Sağıroğlu

Evrensel'i Takip Et