19 Ağustos 2008 00:00

Müşerref devri kapandı


Pakistan’da koalisyon hükümetinin azil tehdidi altındaki Devlet Başkanı Pervez Müşerref, istifa edeceğini açıkladı. Müşerref’in, kovuşturmaya uğramayacağı ya da sürgüne gitmeye mecbur kalmayacağı konusunda garanti verilmesi karşılığında istifa kararı aldığı iddia ediliyor.
Darbeci Devlet Başkanı Müşerref, dün istifasını açıkladığı ulusa sesleniş konuşmasında, ülkeyi “tehlikeli azil tartışmasına” sokmamak istediğini, “her şeyi halkı ve ülkesi için yaptığını” söyledi. Devlet başkanlığı görevini 9 yıl sürdüren Müşerref, konuşmasında, “Umarım, ülke ve halk, hatalarımı affeder” dedi. Müşerref, azil girişimiyle ilgili olarak ise, bunun ülkenin ve devlet başkanlığı makamının itibarını etkileyeceğini söyledi. Hakkındaki azil tartışması için kimseden bir şey istemediğini belirten Müşerref, “Geleceğimi, halkın ve ülkenin ellerine bırakıyorum” dedi. Müşerref, hukuk danışmanları ve siyasi yandaşlarıyla görüşmeler yaptıktan ve tavsiyelerini aldıktan sonra “istifa etme kararını aldığını” ifade etti.
Müşerref’i istifaya götüren süreç, hükümetin Müşerref hakkında azil işlemi başlatmayı planladığını açıklamasıyla başladı. 1999’da bir darbeyle yönetime gelen Pervez Müşerref, anayasayı ihlal ve görevini kötüye kullanmakla suçlanıyor. Koalisyon ortakları Pakistan Halk Partisi ve Pakistan Müslüman Birliği-N geçen hafta azil konusunda anlaşmıştı. Hükümet yetkilileri, parlamento ve senatonun ortak oturumunda Müşerref’i azletmek için gerekli olan üçte ikilik çoğunluğa ulaşabileceklerini söylüyordu. Ancak gözlemciler, Müşerref’in hala orduda büyük ağırlığı olduğunu, bu aşamada ordunun tavrının önem kazandığını belirtiyor.
Hükümet memnun
Pakistan Enformasyon Bakanı Şeri Rehman, gazetecilere yaptığı açıklamada, Müşerref’in istifasını “demokratik güçlerin zaferi” olarak değerlendirdi. Rehman, “uzun bir süreden beri ülkenin üzerinde bulunan diktatörlüğün gölgesinin” kalktığını belirtti.
Suikasta kurban giden eski Başbakan Benazir Butto’nun lideri olduğu iktidardaki Pakistan Halk Partisi’nin sözcüsü Ferzana Raca da Müşerref’in istifasını, “Bu tüm demokratik güçlerin, Benazir Butto’nun ve demokrasi için hayatını kurban edenlerin zaferi” sözleriyle karşıladı.
Pakistan’da devlet başkanının istifasının ardından anayasaya göre, meclisin üst kanadı olan Senatonun Başkanı Muhammedian Sumro devlet başkanı vekili olacak. Yeni devlet başkanı ise 30 gün içinde beş yıllığına seçilecek. Devlet başkanı, meclisin iki kanadı ve dört eyalet meclisinin üyelerinden oluşan bir seçiciler kurulu tarafından seçilecek. Pakistan’da devlet başkanlığının Müşerref döneminde, eskiye göre çok daha fazla yetkisi bulunuyordu. İktidardaki koalisyon hükümeti, Müşerref’in elinde tuttuğu meclisin feshedilmesi ile askeri ve yargı atamalarını yapma yetkilerini devlet başkanlığının sorumluluk alanlarından çıkararak bu mevkiyi sembolik hale getireceği açıklamaları yapmıştı. (DIŞ HABERLER)

İstifa, Müşerref’in son seçeneğiydi
Müşerref’in istifa kararını AA’ya değerlendiren Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Orta Asya uzmanı Gökçen Oğan, Müşerref’in istifasının beklenen bir süreç olduğunu söyleyerek, Müşerref’in istifa kararından başka atabileceği adımlar da bulunduğunu, ancak bu adımlarda başarıya ulaşamadığı için son seçeneğinin istifa olduğunu kaydetti.
Oğan, Müşerref’in devlet başkanı olarak geniş yetkileri bulunduğunu hatırlatarak, bu yetkileriyle parlamentoyu feshedebileceğini, ancak bunun daha geniş tabanlı bir halk hareketine yol açabileceği nedeniyle kendisi için riskli olacağını belirtti. İkinci bir seçenek olarak Müşerref’in parlamento içinde destek arayabileceğini, ancak son seçimlerde aldığı olumsuz sonuçlarla bunda da başarısız olmasının muhtemel olduğunu söyledi. Oğan, Müşerref’in bir diğer seçenek olarak orduyu devreye sokabileceğini, ancak kendisinin atadığı genelkurmay başkanının bile orduyu siyasetten uzak tutmak niyetini açıklaması üzerine bu kozu da kullanamadığını ifade etti. Müşerref’in görevde kalabilmesi için ABD’nin devreye girmesinin de bir başka seçenek olduğunu belirten Oğan, ancak “ABD’nin de artık Müşerref’le gitmeyeceğinin farkında olduğunu ve bu nedenle Müşerref’i yalnız bırakarak yeni dönem için hazırlıklara giriştiğini” kaydetti.
ABD: İyi bir müttefikti ama...
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Müşerref’in “iyi bir müttefik olduğunu” söyledi ancak ABD’den sığınma talep ettiği idialarını yalanladı. “Bu, masada bulunmayan bir konu” diyen Rice, “Herkesin bildiği gibi, açıkladığı olağanüstü hal kararı konusunda aynı görüşte değildik. Ancak o sözünü tuttu ve üniformasını çıkardı. Pakistan’da şu anda demokratik bir hükümet var” diye konuştu. (DIŞ HABERLER)

Darbeci general Pervez Müşerref
11 Ağustos 1943’te Yeni Delhi’de orta sınıfa mensup Müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Pervez Müşerref’in ailesi, Hindistan’ın 1947’de bölünmesinden bir gün sonra Pakistan’ın ilk başkenti Karaçi’ye gitti.
Müşerref, babasının memuriyeti nedeniyle 7 yıl Türkiye’de yaşadı ve Pakistan Büyükelçiliği’nde görev yaptı. Ailesi 1956 yılında Karaçi’ye yerleşti. 1961 yılında Pakistan Askeri Akademisine giren Müşerref, daha sonra İngiltere’de Kraliyet Savunma Eğitim Koleji’ne katıldı. Evli ve iki çocuk babası olan Müşerref, 1998 yılında dönemin Başbakanı Navaz Şerif tarafından generalliğe yükseltildi, Ekim 1998’de Genelkurmay Başkanlığı görevine atandı. Bu tarihten itibaren Müşerref’in damgasını vurduğu Pakistan yakın tarihinin satır başları şöyle:
1996: Pakistan Devlet Başkanı Leghari, Butto hükümetini görevden aldı
1997: Pakistan Müslüman Birliği-N’nin seçimleri kazanmasının ardından Nevaz Şerif başbakan olarak ülkeye döndü
1999 Nisan: Benazir Butto ve eşi Asıf Ali Zerdari, yolsuzlukla suçlandı ve hapis cezasına çarptırıldı. Butto yurt dışına çıktı.
1999 Ekim: General Pervez Müşerref liderliğindeki askeri darbe ile Nevaz Şerif hükümeti devrildi.
2000 Nisan: Nevaz Şerif uçak kaçırma ve terörizm suçlamasıyla ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
2000 Aralık: Askerler tarafından affedilen Şerif, Suudi Arabistan’a sürgüne gitti.
2001, 20 Temmuz: Halen Genel Kurmay Başkanlığı görevini yürüten Müşerref kendini devlet başkanı ilan etti.
2001 Eylül: Müşerref, ABD’nin “terörizme karşı savaş” kapsamında Afganistan’a saldırmasına destek verdi. Bunun üzerine ABD, 1998’deki nükleer denemelerinden dolayı Pakistan’a uygulanan bazı yaptırımları kaldırdı.
2002 Ocak: Müşerref, iki militan grubu yasaklayarak “dini aşırılığı engelleme” yolunda adımlar attı. Ardından, üç yıllık askeri yönetime son verecek seçimlerin ekim ayında yapılacağını açıkladı.
2002 Nisan: Anayasaya aykırı olduğu ve yolsuzluk yapıldığı iddia edilen referandumun ardından Müşerref, 5 yıl daha görevinde kalma hakkı kazandı.
2002 Ağustos: Müşerref, kendini seçilmiş parlamentoyu feshetme yetkisi de dahil yeni yetkilerle donattı. Muhalefet bu hamleyi, diktatörlüğü kalıcılaştırmak olarak nitelendirdi.
2002 Ekim: 1999 yılındaki askeri darbenin ardından yapılan ilk genel seçimde hiçbir parti çoğunluğu sağlayamadı. Partiler arasında koalisyon görüşmeleri başladı. Dinci partiler beklenenin üzerinde oy aldı.
2002 Kasım: Meclis, Zaferullah Cemali’yi başbakan seçti. Darbeden sonraki ilk “sivil” başbakan olan Cemali, Müşerref’e yakınlığıyla tanınıyordu.
2003 Şubat: Senato seçimlerinde iktidardaki parti koltukların çoğunu kazandı. Müşerref, seçimleri “demokrasiye geçişte son adım” olarak nitelendirdi.
2003 Aralık: Müşerref’in arabasının geçtiği köprünün altında bomba patladı. Müşerref son anda saldırıdan kurtuldu. Bombacı, 2004’te yakalandı.
2004 Nisan: Parlamento, askerlerin kontrolünde bir Ulusal Güvenlik Konseyi kurulmasını onayladı. Böylece, askerlerin politikadaki rolü kurumsallaştı.
2004 Ağustos: Haziran ayında bir suikastten kurtulan Şevket Aziz başbakan oldu.
2004 Aralık: Müşerref, daha önce bırakacağını açıkladığı Genel Kurmay Başkanlığını bırakmayacağını duyurdu.
2007 Mart: Müşerref, baş yargıç İftikhar Chaudhry’nin ülke çapında şiddet dalgası yaydığını iddia etti. bunun üzerine eski başbakanlardan Benazir Butto ve Nevaz Şerif’in partileri ilk defa birlikte protesto gösterileri düzenlediler.
2007 Temmuz: Benazir Butto ile Müşerref, Abu Dabi’de gizli bir görüşme yaptı. görüşmede, güç paylaşımına dair pazarlık yapıldığı öne sürüldü.
2007 Ağustos: Anayasa Mahkemesi, Nevaz Şerif’in sürgünden dönebileceği yönünde hüküm verdi.
2007 Eylül: Şerif sürgünden döndü ancak birkaç saat içinde tekrar sürüldü.
2007 Ekim: Başkanlık seçiminde Müşerref oyların çoğunluğunu aldı. Sürgünden dönen Butto’ya suikast girişiminde onlarca insan öldü.
2007 Kasım: Anayasa Mahkemesi’nin tekrar seçilip seçilemeyeceğine dair karar açıklaması beklenirken Müşerref olağanüstü hal ilan etti. Baş yargıç Chaudhry görevden azledildi. Butto ev hapsine alındı. Geçici hükümet göreve başladı. Genel seçimlerin 8 Ocak 2008’de yapılacağı açıklandı. Nevaz Şerif bir kez daha sürgünden döndü. Müşerref genel kurmay başkanlığından istifa etti ve ikinci kez başkanlık koltuğuna oturdu.
2007 15 Aralık: Olağanüstü hal kaldırıldı
2007 27 Aralık: Butto, seçim mitinge suikaste kurban gitti.
2008 Ocak: Seçimler 18 Şubat’a ertelendi. Hükümet karşıtı bir gösteri sırasında Yüksek Mahkeme önünde gerçekleşen intihar saldırısında 20’den fazla polis öldü.
2008 Şubat: Parlamento seçimleri yapıldı. İki ana muhalefet partisi çoğunluğu elde etti ve koalisyon hükümeti için anlaşmaya vardı.
2008 Mart: Halk Partisi’nin adayı Yusuf Rıza Gillani başbakan oldu.
2008 Ağustos: Koalisyon hükümeti, Müşerref hakkında azil sürecini başlatacağını açıkladı.

Evrensel'i Takip Et