2 Kasım 2010 00:00
GERÇEĞİN GÖZÜYLE
Yaşantım boyunca sanatçılara saygı ve hayranlık duydum. Gizli bir kıskançlık da. Yapıtlarıyla dünyamı aydınlatan yazar ve şairlere, çok sesli müzik yaratıcılarına, ressamlara, karikatür sanatının emekçilerine, sinema ve tiyatroyu var eden büyük ustalara, en çok da insandan, yaşamdan kopmaksızın sanatlarını evrensel boyutlara taşıyanlara yüreğimde yer açtım. İşte bunlardan birinden, dostluğuyla onurlandığım Çizgi Ustası Semih Balcıoğludan söz açacağım bu yazımda. Beklenmedik bir anda, 27 Ekim 2006 tarihinde ayrılıverdi aramızdan. Oysa onun yapıtlarına, çizgi ustalığına, esprilerine ve de ünlü kahkahasına en çok gereksinim duyduğumuz dönemlerden geçiyorduk. Ölüm haberini aldığımda yurt dışındaydım. Acıma Semih Ağabeyi son yolculuğuna uğurlayamamanın üzüntüsü de eklendi. Zaman her şeyi öğütür derler ama sevgi yitimini, dost yitiminin acısını hiçbir şey unutturmuyor. Emel Balcıoğlunu her gördüğümde, her konuşmamızda buna bir kez daha tanık oluyorum.
Bu yıl dördüncü ölüm yıldönümünde dostları yine mezarı başındaydık. Sayımızın azlığına bakıp üzülmeli miydik? Yoksa ülkenin üzerinde dolaşan sıkıntılı, puslu havanın varlığına bağlayıp karikatürcü dostlara hoşgörü mü göstermeliydik? Doğrusu bilemedim. TÜYAP kitap fuarının 2001 yılı onur ödülü Semih Balcıoğluna verilmişti. Şimdi 2010 kitap fuarında da Balcıoğlunu anımsamamak elde değil. Kitaplığımdan kimi yapıtlarını indirip yeniden çeviriyorum sayfalarını. Onun kendine özgü usta çizgilerine, ince mizahına dalıyorum. En çok sevdiğim kitaplarından biri Mavi. Sayfalarında dolaştıkça alıp götürüyor beni, Şair İlhan Demiraslanın Denizi Çizmek şiirinin dizeleri ile buluşturuyor:
Buraya denizi çiziyorsun ya
Suları mavilere boyuyorsun
Kayıkları koyuyorsun üstüne
Sabahı serinliği koyuyorsun
Buraya denizi çiziyorsun ya
Balıkların iri görüntüsünü
Ağları çiziyorsun martıları
Sonra martıların gürültüsünü
Buraya denizi çiziyorsun ya
Kayıkları çiziyorsun geride
Umudu çiz alın yazısını çiz
Ayazı da çiz alın terini de
Balıkçıları çiz balıkçıları
Geceyi de çiz doğacak günü de
Yoksulluğu çiz çaresini de çiz
Sömürüyü de çiz sömürüyü de
Mavide şairi duymuş gibidir Balcıoğlu. Denizi çizmiştir. Balıkçıları, martıları, Kız Kulesini, kayıkları. Sömürüyü de çizmiştir, yoksulluğu da. İstanbula reva görülen zulmü, plansız çarpık kentleşmeyi, deniz kirliliğinin önlenemez iç acısı boyutlarını da. İnce mizahını elden bırakmadan, her zamanki usta işi çizgileriyle önemli bir yapıt bırakmıştır bize. Mavi sayfalarını çevirerek karikatürlerini yüzünüzde hoş bir gülümseme ile izleyebileceğiniz türden kitaplardan değil. Doğayı, denizi, çevreyi kirleten, yok oluşa sürükleyen, teknolojiyi kötüye kullanarak uygarlıkları yerle bir eden insanlık üzerine,savaşın acımasızlığı üzerine. Özelde ise kaderciliği elden bırakmayan, bilime sırt çevirmiş bizim insanımız üzerine bir yapıt. Karikatürü yazı diline sokarak betimlemenin güçlüğünü biliyorum. Ustanın çizgilerini anlatmaya kalkışmayacağım sizlere. Salt nerede olursanız olun Balcıoğlunun hemen tüm çalışmalarını ama ille de Maviyi edinmenizi önereceğim. Pişman olmayacaksınız. Ve inanın. Mavi yapıtı ile günümüzün gözden kaçırılmaya çalışılan çevre ve kentleşme sorunlarına ilginiz artacak,kitaplığınıza mavinin dinginliği yansıyacak.
Mavi: Semih Balcıoğlu Yapı Kredi Yayınları. 1 baskı, İstanbul Ekim 2005, Büyük boy renkli.
TURGAY OLCAYTO
Evrensel'i Takip Et