Gençler ne istiyor?

Gençlerin sorunları ve talepleri yumurta meselesi kadar neden tartışılmıyor? Gençliğin sorunlarını dile getirmek isteyen gençlerin sesleri neden boğuluyor? Gençler, üniversiteler üzerine bu kadar konuşulup onların sorunlarının tartışılmaması normal bir durum mu? Yoksa büyük medyamız ve onun savunduğu düzen ve hükümetin dayanıklılığı yumurtanın kabuğundan daha mı ince?
İşlerin şöyle sürüp gitmesini AKP Hükümeti ne kadar isterdi: ‘Sınırlı sayıdaki genç hep yumurta atsın, biz hep bu ve bunun gibi işleri tartışalım, tartıştıralım, ama bu arada gençliğe azgınca saldırdığımız unutulsun, yeni saldırıların önünü açalım, böylece gerçek sorunların üzerini örtelim, gençliği boyunduruk altında tutalım’ Kuşkusuz geniş gençlik kesimleri bu zokayı yutmayacaktır ve yutmamaktadır. Çünkü gençliğin önünde dağ gibi birikmiş sorunları bulunmaktadır ve artık bıçak gelip kemiğe dayanmıştır. Bunun için aşağıda kalın hatları ile çizilmiş tabloya bir göz atmak yeterlidir.
Gençler arasında işsizlik oranı yüzde 25’i geçmektedir. Gençlik bugün işsizdir, gelecekten endişelidir. Çalıştırılan gençler sekiz saatlik işgününden, sendikadan, sigortadan, insanca yaşamasına yetecek ücretten yoksundur. Öğrenim kurumları dökülmektedir. Gençlik kaliteli, bilimsel, laik, parasız bir eğitimden yoksundur, bunları talep etmektedir. Gençlik anadilde eğitim, özgürlük istemektedir. Yüksek öğrenim gençliği özerk-demokratik üniversite, YÖK’ün kaldırılması, bilimin üniversiteye egemen olması, parasız eğitim, beslenme ve barınma olanaklarının sağlanması, iyileştirilmesi, üniversitelerin ticarethane olmaktan çıkarılması, üniversitelerde güvenlik güçlerinin terörünün son bulmasını istemektedir. Gençlik demokratik, bağımsız, onurlu bir ülke istemektedir.
Demek ki gençlerin sorunları çok, talepleri de bir o kadar yaygındır. Gençlik içten içe büyük bir öfke biriktirmekte, sabrının bittiği yerde patlayacak bir volkanı andırmaktadır. Hükümetin ve onun her türlü uşağının korkusu da sakın bu olmasın? Bu nedenle o bakanlarıyla, milletvekilleriyle, basın ve televizyonlardaki tüm yalakaları hücuma geçmiştir. Gençliğin içinde bulunduğu durumun üstü örtülmeye, bu durumdan çıkan talepleri yalan ve demagoji ile karalanmaya çalışılmaktadır. Despotça saldırılmakta, yaprağın kımıldamaması sağlanmaya çalışılmaktadır.
Hükümet ve yandaşları ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, görünen odur ki, gençlik mücadeleden ve taleplerinden vazgeçmeyecektir. Vazgeçmesi için en küçük bir neden bile bulunmamaktadır. Kuşkusuz işçi, öğrenci, işsiz gençlerin, Kürt gençlerinin mücadelesi daha da genişleyecek, bugün hoşnutsuz, ama henüz harekete katılmamış durumdaki gençliğin ana kitlesini kucaklayacak bir genişleme gösterecektir. Demek ki, bugün gençlik mücadelesinin uyanmış ve harekete geçmiş kesimlerinin önünde, hemen arkalarındaki, yüzbinlerce, milyonlarca genci kucaklama olanağı bulunmaktadır. Gençler kuşkusuz bu olanağı değerlendireceklerdir.
Üstelik gençler bu mücadelelerinde yalnız değildir. Ülkenin her tarafından hergün mücadele haberleri gelmektedir. Sendikalaşmak, ücretini artırmak, alamadığı ücretini almak için hergün yeni işçi kesimleri harekete geçmektedir. İşçiler yeni bir örgütlenme ve mücadele anlayışının arayışına girmişlerdir. Halk yaşadığı çevreye, yaşam alanlarına sahip çıkmakta, küçük üreticiler öfkeyle solumakta, toplumun her kesiminde bir kaynaşma, hareketlenme görülmektedir. Demek ki gençler mücadelelerinde yalnız kalmayacaklardır. İşçi, emekçi hareketiyle birlikte ilerleme, halk hareketi olarak genişleme ve gelişme olanağı için koşullar her geçen gün daha elverişli hale gelmektedir.
Bugün gençler ne istiyor sorusunun yanıtını, her gençlik kesimi daha açık ve kesin verebilecekleri bir pozisyona doğru ilerlemektedirler. Her gençlik kesiminin yakıcı ve acil sorunları, bunların üzerinde yükselen talepleri bulunmaktadır. Egemen sınıflar, onların hükümeti ve her türden uşağı gençliğin sesini boğmak için harekete geçmiş durumdadır. Ama bu gerici çabalar sonuç vermeyecektir. İşçisiyle, emekçisiyle, Türküyle, Kürdüyle onların onurlu ve yiğit gençliğiyle tüm emekçi halk özgürlük, demokrasi, insanca ve onurlu bir yaşam, bağımsız bir ülke istemektedir. Gençliğin isteği, tüm halkın da isteğidir. Bütün bir halk da gençliği için güvenli ve özgür bir gelecek, insan soyuna yakışır çalışma, eğitim ve yaşam koşulları istemektedir.
Ahmet Yaşaroğlu