19 Aralık 2010 00:00

Fotoğraf makinelerimizle 26 Aralık’a


İnsanoğlu, hakkını aramak için toplanıp bir araya gelme geleneğini çok eski zamanlardan beri sürdürmektedir. Kimi zaman yasal, kimi zaman yasa dışı. Çünkü bir arada olmak kuvvettir. Taleplerin daha gür ve yüksek sesle haykırılmasıdır.
Tarihsel süreç içerisinde baktığımızda, mitingler zaman zaman iktidarları korkutan bir öneme sahip olmuşlardır. Ayaklanmalara yol açıp iktidarları sarsmışlar, kimi zaman yasaklanmış, kimi zaman sınırlandırılmıştır. Taleplerini ifade eden insanların bir araya gelmelerinden korkulmuş, türlü provokasyonlarla ve yasalarla engellenmiştir. Katliamlar yaşanmıştır.
Bilim insanları, Aydınlar, muhalifler, alternatif program üreten emek örgütleri ve kurumlar, kendilerini ifade etme ve görünür olma mücadelesi içinde örgütlenmektedir. Ne yazık ki öncellikler ya da yan yana gelememelerin yol açtığı sorunlar nedeniyle haklı çoğunluğun sesi gür çıkamamaktadır. Üstüne bir de sermaye örgütlerinin STK’larını ekleyiniz.
Tüm emek örgütleri halkın musluktan akan suyundan/Munzur’da yapılmaya çalışılan HES’lere-Ulaşıma gelen zamlardan / LOÇ vadisinin ve diğer bölgelerdeki katliamlara karşı mücadele eden yerel örgütlere – Gençlerin parasız eğitim haklarından / “Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı”na karşı – Kentsel Dönüşüm aldatmacasından / İşkence ve kötü muameleye – Sağlık hakkından / Kürt sorununun çözümüne – İşçilerin sendikalaşma ve iş güvencesi haklarından / Tarım ve hayvancılık sorunlarına karşı mücadele verenler...
Başta sosyalist partiler, sınıf sendikacılığı yaptığını söyleyen sendikalar, meslek odaları, demokratik kitle örgütleri, kendi alanlarda örgütlenen yereller, muhalif olduklarını söyleyen sanatçılar, bilim insanları ve bu alanda kendini sorumlu hisseden kişi ve kurumlar kendi alanları dışında halkın sorunu olarak bu sorunları görür ve mücadeleyi ortaklaştırabilirse başarı sağlanır.
Buradan hareketle;
“3. Köprü yerine yaşam platformu” ile “STHP (Suyun Ticarileştirilmesine Hayır platformunun” bileşimleri olan 150’nin üzerindeki sendika, parti, meslek odaları, yerellerde mücadele eden platform ve derneklerin çağrısıyla 26 Aralıkta Kadıköy’de yapılacak olan mitinge kitlesel katılım son derece önem kazanmaktadır.
Bu bilinçle; halen İstanbul’da direniş yapan başta LOÇ vadisi aktivisleri olmak üzere “Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı”na karşı çıkarak, mahalle mahalle bu mücadelenin gelecek mücadelesi olduğunun altını çizmeliyiz. Kapitalizmin kâr hırsının yöneldiği Doğa ve Çevrenin yokedilmesine karşı yapılan örgütlenme çalışmalarının geleceğin kazanılmasında bir adım olacaktır.
KAPİTALİZMİN
SALDIRILARINI
BELGELEMEK
Fotoğrafçılar tarih boyunca adaletsizliği ve hukuksuzluğu belgelemişlerdir. Fotoğrafın görsel dili Jacop Riis’in objektifiyle “Öteki yarı nasıl yaşıyor!”diyerek yoksul halkın barınma ve çalışma sorunlarını göstermesi. L.Hine’nin objektifinden çocuk ve kadın işçilerin maden ocaklarındaki durumlarını, inşaat işçilerinin dünyalarına şahit olmamıza ve göçmenlerin sorunlarının dünyanın gözüne sokulmalarındaki katkılarını, İspanya iç savaşını belgeleyerek savaşın gerçek yüzünü, vahşiliğini gösteren Robert Capa’yı anarak açtıkları yoldan ilerleyen fotoğrafçıların kurdukları “Fotoğraf Birliğini” ve Magnum Ajansın toplumsal sorumlulukla örgütlenmelerini, Vietnam savaşından, Afrika’daki açlığın boyutlarından, Irak’ta, ne kadar kontrol altında tutulsalar da, fotoğraftan kaçamayıp gerçeklerin görülmesini sağlayan fotoğrafçılara... daha bir çok örnekle hem dünya, hem fotoğraf tarihi doludur.
Emekten yana fotoğrafçılar kapitalizmin bu saldırılarını belgelemeli ve paylaşmalıdır.
Emek örgütleri bu fotoğrafları görünür kılmalı. Bu anlamda muhalif medya güçlendirilmelidir. Herkesin fotoğraf çektiği bir çağda yaşıyor olmanın sorumluluğuyla “Fotoğrafın ne olduğu ve nasıl olması gerektiğinin” gösterilmesi fotoğrafçıların sorunudur. Bu sorumluluğu duyan fotoğrafçıların birlikteliği ve örgütlenmeleri önemlidir. Daha güzel bir dünyanın kurulmasında fotoğrafçıların katkısı bu anlamda önemlidir. Bu bilinçle 26 Aralıkta Kadıköy’de gerçekleştirilecek mitingte buluşmak üzere...
Özcan Yaman

Evrensel'i Takip Et