18 Şubat 2006 23:00
Fabrikaya sağlam girip çürük çıkıyorlar
C-F Maier Polimer Teknik, poliyester fiber otomobil yedek parçası üreten bir Alman firması. 1996 yılında Çorlu'da kurulan fabrika Mercedes (MBT), İsuzu, Daf, Man, Otokar gibi büyük firmalara yedek parça üretiyor. Firmanın, Almanya merkez olmak üzere Macaristan ve Tunus'ta da fabrikaları bulunuyor. 30 işçi ile üretime başlayan fabrikada şimdi 250'yi aşkın işçi çalışıyor. İşçiler, ağırlaşan sağlık sorunlarını çözmek, çalışma koşullarını iyileştirmek, ücretlerini yükseltmek için Petrol-İş Trakya Şubesi'nde örgütlendiler. Ancak patron çoğunluk tespitine itiraz etti. İşçiler şimdi sözleşme yetkisinin geleceği günü bekliyor.
İşçilerle, sendikalaşma nedenleri ve yaşadıkları sorunlar üzerine konuştuk. Yabancı sermayenin Türkiye'yi tercih etme sebeplerini anlamak bakımından C-F Maier işçilerinin anlattıkları dikkat çekici.
Sağlığını kaybeden eleniyor İşçileri, sendikalaşmaya iten sebeplerin başında yaşadıkları sağlık sorunları geliyor. Kimyasal malzemelerle çalışan işçiler, havalandırma ve maskelerin yetersiz olduğunu söylüyor. İşçiler 5-6 kişinin kanser olduğunu söylüyor. Nefes darlığı ise çok yaygın. Sağlık sorunları büyüyen işçileri bir bir işten atılırken, firma sorunları gidermek için hiçbir girişimde bulunmuyor. Eskiden kaliteli Alman elyaf kullanırken, şimdi ucuz olduğu için kalitesiz Çin elyafların kullanılması işçilerin sağlığını tehdit eden faktörlerin başında yer alıyor. Kalitesiz elyaflar havada uçuştuğundan çok daha zararlı. Cam elyafı kâğıt maskeleri iki saatte tıkıyor ve ondan sonra ancak maske varsa yenisini takabiliyorlar.
Maske var filtresi yok Kâğıt maskelerinin yerine filtreli maske alınmış, fakat pahalı olduğu için filtreleri alınmamış. İşçiler, kullanılan malzemelerden kaynakllanan ağır kokudan çok rahatsız. Kokuyu önleyen bir kimyasal sıvı var, fakat maliyetli olduğundan o da kullanılmıyor. Tuvalet, banyo ve soyunma dolapları pis, yemekler ise kalitesiz çıkıyor. İşçiler yemeğe bile üzerinde elyaf tozları olan kıyafetlerle çıkıyor. Farklı kıyafetlerle yemeğe çıkmak istiyorlar. Üç ayda bir değişeceği söylenen iş kıyafetleri altı ayda bir yenileniyor. Kimyasallar kıyafetlerde yıkanma ile geçmeyen lekeler oluşturduğundan işçiler fabrikada evlerinden getirdikleri kıyafetleri kullanmak zorunda kalıyor. Üretim büyük oranda fizik gücüne dayanıyor. İşçilerin, terli vücutlarına üfleyen fanlar romatizma ve bel fıtığının yaygınlaşmasına sebep oluyor. Sağlıksız çalışma koşullarından dolayı en küçük rahatsızlığın dahi iyileşmesi aylar alıyor. Çalışma saatlerinde, halsizlik ve uyku halinden yakınan işçiler bu şikayetlerinin nedeni olarak da kimyasal maddeleri gösteriyor. Mide ilaçları kullanmayan işçi yok gibi. Zehirlenmeye karşı talep edilen ayran ise karşılanmıyor.
Kuyu suyu içiriliyor En çarpıcı sorunlardan biri de su. Kimyasallarla çalışmaktan dolayı su içme ihtiyacı artıyor, fakat işçiler fabrikanın suyunu içmemek için adeta direniyor. Çünkü, müdürler ve idari personel içme suyu kullanırken işçilere kuyu suyu veriliyor. Kuyu suyu içilmesi sebebiyle işçiler sık sık ishal oluyor. Kuyu suyunun analizi ise işçilerden saklanıyor. "Sağlam raporunu görmeden kimseyi işe almazlar, ama sağlam girip çürük çıkıyoruz" diyen işçilerin korkusu iş göremez hale gelmek.
Almanya'da başka Türkiye'de başka Almanya'daki fabrikayı görme fırsatı bulan işçilerin izlenimleri ise yukarıda aktardıklarımızdan çok uzak. Bahsedilen sorunların hiçbiri yaşanmıyormuş orada. İşçiler sendikalı. Çalışma ortamı temiz ve güvenilir. Avrupa Birliğine katılma sürecinin tamamlanmasının, işçi ve emekçi hakları bakımından ilerletici olacağına inanan siyasi ve sendikal çevreleri "üzecek" olan bu tablonun dahası var. 10 yıllık bir işçinin 650 YTL aldığı fabrikada ilk zamanlar verilen 4 ikramiye de kaldırılmış.
ÖRGÜTLÜLÜK GÜÇLENİYOR C-F Maier işçilerinin, ilk örgütlenme girişimleri iki yıl önce gerçekleşiyor. İşyerinin metal işkolunda faaliyet yürütüyor görünmesinden dolayı Birleşik Metal-İş Sendikası'nda örgütlenen işçiler çoğunluğu elde ediyor, ancak patron, işkoluna itiraz ediyor. İşyeri petrokimya sektöründe tanımlanıyor. 27 sendikalı işçi işten atılıyor. Atılan işçiler 1 ay fabrika önünde bekliyor. İşçiler bu kez de Petrol-İş Sendikası'nda örgütleniyor. Bu kez de çoğunluğa itiraz eden işveren, birçok işçiyi çeşitli gerekçelerle işten atıyor. İşçileri tek tek odalara çeken müdürler sendikadan istifa etmeleri için baskı yapıyor. İşçilerin işe alınmasına vesile olan ustaların devreye sokulmasından, ailevi sorunları kullanmaya varan pek çok psikolojik baskı yöntemi kullanılıyor. İstifa etmek isteyenin noter masrafları işyeri tarafından karşılanıyor. İşçiler ise boyun eğmek bir tarafa her gün yeni üyelerle örgütlülüklerini güçlendiriyor.
MÜDÜR KABUL ETMEDİ Fabrikada yaşananlara ilişkin görüşlerini aldığımız C-F Maier İdari İşler Müdürü Ali Buyruk, "İşten atılan üç beş kişinin fabrikaya yeniden girmek için söylediği yalanlar bunlar. Tekirdağ'da, Çorlu'da vergi rekortmeni bir fabrikayız. Bu tarz iddialarda bulunanlar yabancı sermaye düşmanları insanlardır" diye konuştu.
Sağlığını kaybeden eleniyor İşçileri, sendikalaşmaya iten sebeplerin başında yaşadıkları sağlık sorunları geliyor. Kimyasal malzemelerle çalışan işçiler, havalandırma ve maskelerin yetersiz olduğunu söylüyor. İşçiler 5-6 kişinin kanser olduğunu söylüyor. Nefes darlığı ise çok yaygın. Sağlık sorunları büyüyen işçileri bir bir işten atılırken, firma sorunları gidermek için hiçbir girişimde bulunmuyor. Eskiden kaliteli Alman elyaf kullanırken, şimdi ucuz olduğu için kalitesiz Çin elyafların kullanılması işçilerin sağlığını tehdit eden faktörlerin başında yer alıyor. Kalitesiz elyaflar havada uçuştuğundan çok daha zararlı. Cam elyafı kâğıt maskeleri iki saatte tıkıyor ve ondan sonra ancak maske varsa yenisini takabiliyorlar.
Maske var filtresi yok Kâğıt maskelerinin yerine filtreli maske alınmış, fakat pahalı olduğu için filtreleri alınmamış. İşçiler, kullanılan malzemelerden kaynakllanan ağır kokudan çok rahatsız. Kokuyu önleyen bir kimyasal sıvı var, fakat maliyetli olduğundan o da kullanılmıyor. Tuvalet, banyo ve soyunma dolapları pis, yemekler ise kalitesiz çıkıyor. İşçiler yemeğe bile üzerinde elyaf tozları olan kıyafetlerle çıkıyor. Farklı kıyafetlerle yemeğe çıkmak istiyorlar. Üç ayda bir değişeceği söylenen iş kıyafetleri altı ayda bir yenileniyor. Kimyasallar kıyafetlerde yıkanma ile geçmeyen lekeler oluşturduğundan işçiler fabrikada evlerinden getirdikleri kıyafetleri kullanmak zorunda kalıyor. Üretim büyük oranda fizik gücüne dayanıyor. İşçilerin, terli vücutlarına üfleyen fanlar romatizma ve bel fıtığının yaygınlaşmasına sebep oluyor. Sağlıksız çalışma koşullarından dolayı en küçük rahatsızlığın dahi iyileşmesi aylar alıyor. Çalışma saatlerinde, halsizlik ve uyku halinden yakınan işçiler bu şikayetlerinin nedeni olarak da kimyasal maddeleri gösteriyor. Mide ilaçları kullanmayan işçi yok gibi. Zehirlenmeye karşı talep edilen ayran ise karşılanmıyor.
Kuyu suyu içiriliyor En çarpıcı sorunlardan biri de su. Kimyasallarla çalışmaktan dolayı su içme ihtiyacı artıyor, fakat işçiler fabrikanın suyunu içmemek için adeta direniyor. Çünkü, müdürler ve idari personel içme suyu kullanırken işçilere kuyu suyu veriliyor. Kuyu suyu içilmesi sebebiyle işçiler sık sık ishal oluyor. Kuyu suyunun analizi ise işçilerden saklanıyor. "Sağlam raporunu görmeden kimseyi işe almazlar, ama sağlam girip çürük çıkıyoruz" diyen işçilerin korkusu iş göremez hale gelmek.
Almanya'da başka Türkiye'de başka Almanya'daki fabrikayı görme fırsatı bulan işçilerin izlenimleri ise yukarıda aktardıklarımızdan çok uzak. Bahsedilen sorunların hiçbiri yaşanmıyormuş orada. İşçiler sendikalı. Çalışma ortamı temiz ve güvenilir. Avrupa Birliğine katılma sürecinin tamamlanmasının, işçi ve emekçi hakları bakımından ilerletici olacağına inanan siyasi ve sendikal çevreleri "üzecek" olan bu tablonun dahası var. 10 yıllık bir işçinin 650 YTL aldığı fabrikada ilk zamanlar verilen 4 ikramiye de kaldırılmış.
ÖRGÜTLÜLÜK GÜÇLENİYOR C-F Maier işçilerinin, ilk örgütlenme girişimleri iki yıl önce gerçekleşiyor. İşyerinin metal işkolunda faaliyet yürütüyor görünmesinden dolayı Birleşik Metal-İş Sendikası'nda örgütlenen işçiler çoğunluğu elde ediyor, ancak patron, işkoluna itiraz ediyor. İşyeri petrokimya sektöründe tanımlanıyor. 27 sendikalı işçi işten atılıyor. Atılan işçiler 1 ay fabrika önünde bekliyor. İşçiler bu kez de Petrol-İş Sendikası'nda örgütleniyor. Bu kez de çoğunluğa itiraz eden işveren, birçok işçiyi çeşitli gerekçelerle işten atıyor. İşçileri tek tek odalara çeken müdürler sendikadan istifa etmeleri için baskı yapıyor. İşçilerin işe alınmasına vesile olan ustaların devreye sokulmasından, ailevi sorunları kullanmaya varan pek çok psikolojik baskı yöntemi kullanılıyor. İstifa etmek isteyenin noter masrafları işyeri tarafından karşılanıyor. İşçiler ise boyun eğmek bir tarafa her gün yeni üyelerle örgütlülüklerini güçlendiriyor.
MÜDÜR KABUL ETMEDİ Fabrikada yaşananlara ilişkin görüşlerini aldığımız C-F Maier İdari İşler Müdürü Ali Buyruk, "İşten atılan üç beş kişinin fabrikaya yeniden girmek için söylediği yalanlar bunlar. Tekirdağ'da, Çorlu'da vergi rekortmeni bir fabrikayız. Bu tarz iddialarda bulunanlar yabancı sermaye düşmanları insanlardır" diye konuştu.
Evrensel'i Takip Et