11 Nisan 2003 21:00
Madenciliğe özel Anayasa
Maden şirketlerinin 57. Hükümet döneminden beri çıkarmaya çalıştıkları Maden Yasa Tasarısı, henüz TBMM'de oylamaya sunulmadı. Aralarında İstanbul Barosu, TMMOB, İstanbul Tabip Odası ve birçok çevre örgütünün de bulunduğu kurumlar, TBMM Alt Komisyonu'nda bekletilen tasarının, Anayasa ve ilgili yasalarla çelişen maddelerini belirlediler. Hazırlanan rapora göre, tasarı yasalaşırsa ve Anayasa'da buna uygun değişiklikler gerçekleşirse, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madenciliğe özel Anayasa haline gelecek.
Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı, Mayıs 2002'de alt komisyon olan Sanayi Ticaret Enerji Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'na havale edilmişti. 3213 sayılı Maden Kanunu'nun bazı maddelerinde değişikliği amaçlayan tasarı, 8 ayrı yasanın 11 maddesi ile çeliştiği gibi, Anayasa'nın birçok maddesine de aykırı hükümler içeriyor. Değişmesi gereken yasaların hepsi de, kültür ve çevre değerlerinin korunması ile ilgili. Böylece "her türlü değere karşı madencilik" yapılmasının yasalaştırılması hedefleniyor.
Tasarı, 1 madde ile Zeytincilik Kanunu, 3 madde ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 1 madde ile Çevre Kanunu, 1 madde ile Milli Parklar Kanunu, 1 madde ile Kıyı Kanunu, 2 madde ile Milli Ağaçlandırma Kanunu, 1 madde ile Mera Kanunu ve 1 madde ile de İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğü Kuruluş Kanunu'nda değişiklikler öngörüyor.
Egemenlik madencilere Tasarı; değiştirdiği 8 yasanın yanı sıra; Anayasa'nın 2, 5, 11, 17, 43, 45, 56, 63, 138 ve 169. maddelerine ve yine Anayasa'nın 90/son fıkrası gereği onaylandıkları takdirde, Anayasa'ya aykırılıkları ileri sürülemeyecek kanun düzeyine ulaşan birçok uluslararası sözleşmeye aykırı düşüyor. Oysa, "Anayasa'ya uygun düzenlenmiş yasa maddelerinin yerine Anayasa'ya aykırı hükümler getirilemez."
Yürütmenin etkisi Madencilik faaliyetleri adına, bu konudaki idari yargı kararları da yok sayılıyor. SİT alanı, su havzası, zeytinlikler gibi doğal kaynaklarımız, madenciliğe engel görülüyor. Zorunlu önlemler alınmadığında ise madencilik; su alanlarını kirleten, SİT alanlarını bozan, yüzlerce yıllık zeytinlik ve mera alanlarını yok eden, çölleştiren bir faaliyete dönüşüyor. Son sözün Enerji Bakanlığı'na verilmesi, uzman olmayan kişilerin maden araştırmalarında karar verici durumda olması anlamına geliyor. Bu da demektir ki madencilik, Yürütme'nin taraflı ve siyasal etkisi altına girecek.Yine tasarının son hali, ülkenin doğal varlıklarından sorumlu olan bakanlıkların kuruluş ve görev yasalarına da aykırı. Ayrıca bu tasarıyla, evrensel tanımları olan milli park, SİT alanı, sulak alan, su havzası, turizm bölgesi kavramları ciddi yara almakta, bu kavramların açıklandığı yasalardaki tanımlamaların özü ile çelişkili durumlur ortaya çıkmakta.
Egemenlik madencilere Tasarı; değiştirdiği 8 yasanın yanı sıra; Anayasa'nın 2, 5, 11, 17, 43, 45, 56, 63, 138 ve 169. maddelerine ve yine Anayasa'nın 90/son fıkrası gereği onaylandıkları takdirde, Anayasa'ya aykırılıkları ileri sürülemeyecek kanun düzeyine ulaşan birçok uluslararası sözleşmeye aykırı düşüyor. Oysa, "Anayasa'ya uygun düzenlenmiş yasa maddelerinin yerine Anayasa'ya aykırı hükümler getirilemez."
Yürütmenin etkisi Madencilik faaliyetleri adına, bu konudaki idari yargı kararları da yok sayılıyor. SİT alanı, su havzası, zeytinlikler gibi doğal kaynaklarımız, madenciliğe engel görülüyor. Zorunlu önlemler alınmadığında ise madencilik; su alanlarını kirleten, SİT alanlarını bozan, yüzlerce yıllık zeytinlik ve mera alanlarını yok eden, çölleştiren bir faaliyete dönüşüyor. Son sözün Enerji Bakanlığı'na verilmesi, uzman olmayan kişilerin maden araştırmalarında karar verici durumda olması anlamına geliyor. Bu da demektir ki madencilik, Yürütme'nin taraflı ve siyasal etkisi altına girecek.Yine tasarının son hali, ülkenin doğal varlıklarından sorumlu olan bakanlıkların kuruluş ve görev yasalarına da aykırı. Ayrıca bu tasarıyla, evrensel tanımları olan milli park, SİT alanı, sulak alan, su havzası, turizm bölgesi kavramları ciddi yara almakta, bu kavramların açıklandığı yasalardaki tanımlamaların özü ile çelişkili durumlur ortaya çıkmakta.
Evrensel'i Takip Et