1 Nisan 2003 21:00
T koğuşunda tiyatro
GÜNÜN YAZILARI
Yedibölge Oyuncuları, Cem Yalın'ın kaleme aldığı "Generalin Büyük Düşü" isimli oyunu sahneliyor. Tarihin değişik dönemlerinde "abuk sabuk" düşleri için insanlığın karşısına dikilen generalleri anlatıyor oyun.
Grup üyeleri, henüz Amerikan saldırısı başlamadan karar vermiş "Generalin Büyük Düşü"nü sahneye getirmeye. Sahnelenmeye başlandıktan iki gün sonra, Irak'a ilk bombalar düştüğünde ise, "Tam zamanı" olduğunu anlamışlar.
Yedibölge Oyuncuları amatör tiyatro topluluğu, bu yıl 18. yaşını kutluyor. 1984 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde bir grup öğrenci tarafından kurulan topluluk, bugüne kadar bini aşkın insanın oyunculuğa ilk adımını attığı bir tiyatro okulu olmuş.
Düş düşü alt eder "Generalin Büyük Düşü"nü yönetmen Erol Küçükaksoy yönetmiş. Kurguladığı bir düşten yola çıkarak, "gerekli" her konuda uzmanlar yetiştiren ve bu uzmanlar yardımıyla dünyayı ele geçirmeye çalışan bir generali anlatıyor oyun. Ülkedeki "herkese bir iş" icad etmiş, düşüne karşı çıkan tarihçileri, filozofları, edebiyatçıları, şairleri ise öldürmüş ya da hapse atmış bir general. Tanıdık bir general Cem Yalın'ınki. Sürekli, "para ya da dünya hâkimiyeti için değil, insanlığın düşleri için" savaştığını söyleyen, pazaryerlerini bombalayan, silaha büyük harcamalar yapan bir general... Fakat zaferine ulaşmayı beklerken, hesapta olmayan başka bir düş, sonu olur. Ülkedeki hastanelerin birinin, "T koğuşu"nda, generali altedecek daha güçlü düşler vardır.
Yalın'ı tanıtmak istiyoruz Cem Yalın'ın Türk halk tiyatrosunu Brecht'inkine benzer bir yaklaşımla ele alıp oyunlar yazdığını söylüyor yönetmen Küçükaksoy. Amatör tiyatrolar çevresinde iyi bilinen yazarın daha çok insan tarafından tanınmasını amaçladıklarını anlatıyor. "Metni okuduğumuzda da, çok hoşumuza gitti. Bu sadece bir generalin değil de tüm sistemin düşüydü. Biz de sistemin içinde, T koğuşundaki hastalar olarak oynamak gerekir diye düşündük. Yalın'ın büyük bir amatör tiyatro emekçisi, yazar, eğitmen olduğuna inanıyoruz ve ve kısa aralıklarla oyunlarını oynamaya çalışıyoruz." Yedibölge Oyuncuları oyunu; grubu bir adım öteye götürecek eğitim çalışması olarak da yorumluyor. Sahnelenmeye başladıktan iki gün sonra, ABD'nin Irak'a saldırısı başlayınca, oyunun tam zamanı olduğunu anladıklarını belirtiyor yönetmen: "Susma kolaylığından kurtulup, hikâyemizi anlatma zamanıydı. Metin zaten uzun soluklu bir metin. Geçmişi geleceği bugünü kapsayan bir metin. Generaller her yerde var ve o generallerin büyük düşü dedikleri konular her zaman gündemde. Sürekli oynanabilecek, kendini her daim yenileyebilecek bir oyun var elimizde."
Tiyatroyu herkese götürmeli Topluluk kurulduğu günden bu yana tiyatroyu yaymak, tiyatroya hiç gitmemiş insanlara tiyatro izletebilmek amacını taşıyor. Bu yüzden, Türkiye'nin ve İstanbul'un değişik yerlerine götürmüşler oyunlarını. Yedibölge Oyuncuları'nın diğer bir yönetmeni Tanju Koçak, "İnsanları aktif olarak tiyatronun içine katmak gibi bir hedefimiz de var" diyor, "Bizim grubun, işçisinden mühendisine, öğrencisine kadar çok geniş bir yapısı var. Dışarıdan, çalışanlardan destek alıyoruz. Bize çalışma yerlerleri ayarlıyorlar, biletlerimizi satıyorlar". Erol Küçükaksoy da, "İzleyicilerimiz de oyuncularımız gibi, Ümraniye'den, Gazi Mahallesi'nden, Kanarya'dan, Çamlıca'dan geliyorlar. Kurulduğundan bu yana, yaklaşık 1300 insan gelip gitti bu gruba. Şu anda 25 kişiyiz ama o kitle hâlâ bizimle bağını koparmış değil. Aramızdan kısa bir süre sonra ayrılan arkadaşlarımız da iyi birer tiyatro izleyicisi oluyorlar. Kamyonetini çalıştığı firmadan alıp bizim için kullanan arkadaşlarımız var."
Sahnede reyting kavgası Bir amatör topluluğun 18 yıl ayakta kalabilmesinin zor olduğunu söyleyen Küçükaksoy'a Yedibölge Oyuncuları'nın sırrını soruyoruz: "Yedibölge'de yönetmen olarak görev yapan Faruk Ecevit, Zafer Erden, Tanju Koçak ve Erol Küçükaksoy'un tiyatro aşkından kaynaklı bu. Hiç kimse gelmese bile dördümüz insanlara tiyatro götürme hedefindeyiz. İnsanlar ne kadar ciddi olduğumuzu görünce bize bir şekilde ulaşıyorlar" yanıtını veriyor. Topluluğun profesyonel tiyatrolara da eleştirileri var. Tanju Koçak, özel tiyatroların çoğunun amatörlere sahnelerini bile açmaktan çekindiğini ve halktan uzaklaşmış olduğunu söylüyor. "Tiyatro kaynağı olarak ortaya koydukları ne bir kitap ne başka bir materyal var. Reyting kaygısı televizyonlardan tiyatroya bulaşmış durumda. Bu çok korkunç" diyen yönetmene göre, amatör tiyatrolar tiyatroyla halk arasında açılmış boşluğu doldurmak zorunda. Topluluk bu yıl, "Generalin Büyük Düşü"nü mümkün olduğunca çok yere götürmeyi hedefliyor. Ancak gruptaki herkes başka bir işte çalıştığı için yalnızca hafta sonları oyun sahneleyebiliyorlar. Topluluğun yeni projesi ise, Aziz Nesin'in hikâyelerinden derlenen "Azizim" isimli bir oyun.
Düş düşü alt eder "Generalin Büyük Düşü"nü yönetmen Erol Küçükaksoy yönetmiş. Kurguladığı bir düşten yola çıkarak, "gerekli" her konuda uzmanlar yetiştiren ve bu uzmanlar yardımıyla dünyayı ele geçirmeye çalışan bir generali anlatıyor oyun. Ülkedeki "herkese bir iş" icad etmiş, düşüne karşı çıkan tarihçileri, filozofları, edebiyatçıları, şairleri ise öldürmüş ya da hapse atmış bir general. Tanıdık bir general Cem Yalın'ınki. Sürekli, "para ya da dünya hâkimiyeti için değil, insanlığın düşleri için" savaştığını söyleyen, pazaryerlerini bombalayan, silaha büyük harcamalar yapan bir general... Fakat zaferine ulaşmayı beklerken, hesapta olmayan başka bir düş, sonu olur. Ülkedeki hastanelerin birinin, "T koğuşu"nda, generali altedecek daha güçlü düşler vardır.
Yalın'ı tanıtmak istiyoruz Cem Yalın'ın Türk halk tiyatrosunu Brecht'inkine benzer bir yaklaşımla ele alıp oyunlar yazdığını söylüyor yönetmen Küçükaksoy. Amatör tiyatrolar çevresinde iyi bilinen yazarın daha çok insan tarafından tanınmasını amaçladıklarını anlatıyor. "Metni okuduğumuzda da, çok hoşumuza gitti. Bu sadece bir generalin değil de tüm sistemin düşüydü. Biz de sistemin içinde, T koğuşundaki hastalar olarak oynamak gerekir diye düşündük. Yalın'ın büyük bir amatör tiyatro emekçisi, yazar, eğitmen olduğuna inanıyoruz ve ve kısa aralıklarla oyunlarını oynamaya çalışıyoruz." Yedibölge Oyuncuları oyunu; grubu bir adım öteye götürecek eğitim çalışması olarak da yorumluyor. Sahnelenmeye başladıktan iki gün sonra, ABD'nin Irak'a saldırısı başlayınca, oyunun tam zamanı olduğunu anladıklarını belirtiyor yönetmen: "Susma kolaylığından kurtulup, hikâyemizi anlatma zamanıydı. Metin zaten uzun soluklu bir metin. Geçmişi geleceği bugünü kapsayan bir metin. Generaller her yerde var ve o generallerin büyük düşü dedikleri konular her zaman gündemde. Sürekli oynanabilecek, kendini her daim yenileyebilecek bir oyun var elimizde."
Tiyatroyu herkese götürmeli Topluluk kurulduğu günden bu yana tiyatroyu yaymak, tiyatroya hiç gitmemiş insanlara tiyatro izletebilmek amacını taşıyor. Bu yüzden, Türkiye'nin ve İstanbul'un değişik yerlerine götürmüşler oyunlarını. Yedibölge Oyuncuları'nın diğer bir yönetmeni Tanju Koçak, "İnsanları aktif olarak tiyatronun içine katmak gibi bir hedefimiz de var" diyor, "Bizim grubun, işçisinden mühendisine, öğrencisine kadar çok geniş bir yapısı var. Dışarıdan, çalışanlardan destek alıyoruz. Bize çalışma yerlerleri ayarlıyorlar, biletlerimizi satıyorlar". Erol Küçükaksoy da, "İzleyicilerimiz de oyuncularımız gibi, Ümraniye'den, Gazi Mahallesi'nden, Kanarya'dan, Çamlıca'dan geliyorlar. Kurulduğundan bu yana, yaklaşık 1300 insan gelip gitti bu gruba. Şu anda 25 kişiyiz ama o kitle hâlâ bizimle bağını koparmış değil. Aramızdan kısa bir süre sonra ayrılan arkadaşlarımız da iyi birer tiyatro izleyicisi oluyorlar. Kamyonetini çalıştığı firmadan alıp bizim için kullanan arkadaşlarımız var."
Sahnede reyting kavgası Bir amatör topluluğun 18 yıl ayakta kalabilmesinin zor olduğunu söyleyen Küçükaksoy'a Yedibölge Oyuncuları'nın sırrını soruyoruz: "Yedibölge'de yönetmen olarak görev yapan Faruk Ecevit, Zafer Erden, Tanju Koçak ve Erol Küçükaksoy'un tiyatro aşkından kaynaklı bu. Hiç kimse gelmese bile dördümüz insanlara tiyatro götürme hedefindeyiz. İnsanlar ne kadar ciddi olduğumuzu görünce bize bir şekilde ulaşıyorlar" yanıtını veriyor. Topluluğun profesyonel tiyatrolara da eleştirileri var. Tanju Koçak, özel tiyatroların çoğunun amatörlere sahnelerini bile açmaktan çekindiğini ve halktan uzaklaşmış olduğunu söylüyor. "Tiyatro kaynağı olarak ortaya koydukları ne bir kitap ne başka bir materyal var. Reyting kaygısı televizyonlardan tiyatroya bulaşmış durumda. Bu çok korkunç" diyen yönetmene göre, amatör tiyatrolar tiyatroyla halk arasında açılmış boşluğu doldurmak zorunda. Topluluk bu yıl, "Generalin Büyük Düşü"nü mümkün olduğunca çok yere götürmeyi hedefliyor. Ancak gruptaki herkes başka bir işte çalıştığı için yalnızca hafta sonları oyun sahneleyebiliyorlar. Topluluğun yeni projesi ise, Aziz Nesin'in hikâyelerinden derlenen "Azizim" isimli bir oyun.
Evrensel'i Takip Et