30 Mayıs 2015 16:48

'Ceplere dikkat; yan tarafta Dızo'nun mitingi var!'

Kazlıçeşme meydanı Newroz günlerini aratmıyor. Alanı çevreleyen bariyerler geri çekildiği halde yüz binler alana sığmıyor.Üstü açık otomobilden ahenkle şarkı söyleyen gençler şöyle bağırıyor: 'Recep Tayyip Erdoğan, Seni Başkan Yap-tır-ma-ya-ca-ğız...'

Paylaş

Ercüment AKDENİZ
İstanbul

Kazlıçeşme meydanı Newroz günlerini aratmıyor. Alanı çevreleyen bariyerler geri çekildiği halde yüz binler alana sığmıyor.
Üstü açık otomobilden ahenkle şarkı söyleyen gençler şöyle bağırıyor: “Recep Tayyip Erdoğan, Seni Başkan Yap-tır-ma-ya-ca-ğız...”

Seyyar satıcılar sarı, kırmızı, yeşil renklere bezenmiş. Zeytinburnu’ndan Fatih, Merter’e gidip 400 adet Demirtaş tişörtü yaptırmış. “Sadece 12 tane sattım” diyor ama kitlenin Demirtaş sevgisine güveniyor ve tişörtleri bitireceğine inanıyor.

‘KESK U SOR U ZER’ VE TÜRK BAYRAKLARI YAN YANA...

Alana yürüyen gruplar, ellerine HDP bayraklarıyla birlikte Türk bayrakları da almış. Demirtaş’ın yaptığı konuşma, miting alanlarında hemen karşılığını bulmuş. Peki, bir elinde “kesk u sor u zer” bir elinde Türk bayrağı taşıyan Kürtler acaba hangi duyguyu taşıyor? Etrafa bayrakla poz veren bir gruba yaklaşıyorum. Semih Çiftçi duygusunu şöyle anlatıyor: “Selahattin başkanın televizyonda konuşması çok güzel oldu, biz de bayrağı aldık geldik. Bu bayrağın üzerinde herkesin kanı var, kimse bunu sadece bir millete yüklemesin!”
Alanın başka bir yerinde İshak Batur’la tanışıyorum. Bakın bayrak meselesini nasıl anlatıyor: “2005’te Kartal ve İpsala cezaevlerinde işkenceye maruz kaldım. 1991’de de Siirt cezaevinde işkence gördüm. Kola şisesine oturtma dahil her türlü işkenceyi yaşadım. Her zulüm anında gözümüze sokarcasına bayrak salladılar.  Bizim, Türk milletine, bayrağa değil rejime öfkemiz var; herkes bunu böyle bilsin...”

GENÇLİK AĞIRLIKLA HDP’DE...

Kazlıçeşme mitingine gençler damgasını vuruyor. Demirtaş’ı sadece siyasi kimliğiyle değil genç bir lider olmasıyla da kendilerine yakın buluyorlar. Demirtaş’ın ve HDP seçim kampanyasının esprili dili dövizlere ve pankartlara yansıyor:
“AKP’ye verdiğim her oy vicdan için vicdan azabı çektim, baraja bir küp su da benden”
“Bu seçimde HDP’ye oy vermesem tanrı beni cezalandırır”
“Eski sevgilimden yüz bulamadım ama oyunu HDP’ye verecek”
“Öldü barajı yapan paşa, Allah uzun ömür versin barajı yıkan Demirtaş’a”
Bir ara alanın üzerinde dolaşan HDP uçurtmasının peşine düştüm.  Uçurtmanın ipini tutan el Halit’e aitti. Küçükçekmece’den mitinge gelen Halit “HDP adını nereye yazabilirim diye düşündüm aklıma uçurtma geldi” diyor. Başakşehir’den gelen “Arap” lakaplı Yakup, sırf ağabeyi cezaevinden çıksın diye HDP’ye oy vereceğini söylüyor. Daha önce AKP’ye vermiş. Suriyelilere tepkili olduğunu gizlemiyor. Ne yazık ki mültecilerle ilgili dedikoduların etkisi altında ve ücret kaybı yaşamalarını onlara bağlıyor! Başka bir genç “Bırakalım 1800 TL’yi asgari ücret 1400 olsa yine razıyız” diyor ve bunu ancak HDP’nin yapacağına inanıyor.

SEÇİME 7 KALA...

Kamuran Özyalçın Pendik HDP ilçe yöneticisi. Esenyalı mahallesinde 2350 ev gezdiklerini söylüyor. “Botan’da sorun yok, Serhat bölgesinden gelenlerin bazılarında kararsızlar var ama dönüşler iyi” diyor. Yener Aydın ise Esenyurt’tan ciddi bir oy geleceğini söylüyor. Fatih ilçeden gelen Hanife Doğan bebek arabasındaki yavrusunu besliyor, “Tabii ki barajı geçeceğiz” diyor. “Direnişin 293. gününde bizler seni başkan yaptırmayacağız” pankartı ise  BEDAŞ işçilerinin standında boy veriyor. Federal Kürdistan bölgesinde çalışan Mehmet Faruk Durna önce Van’a sonra İstanbul’a, sırf seçim çalışmaları için geldiğini söylüyor.

Alanda AKP tabanından gelen Kürtlerin varlığı da hissediliyor. Kobani ve Erdoğan’ın tutumu onlar için adeta bir kırılma noktası olmuş. Seçim çalışması yürütenler, Alevi ve Türk emekçilerin henüz mitinglere güçlü katılmasalar da HDP’ye önemli oranda oy vereceklerini söylüyor.

GÖNÜLLERİ FETHETMEK...

Garo Paylan, Turgut Öker, Hüda Kaya, Pervin Buldan, Altan Tan konuşmalarında “korktuklarını yaptık, halklar olarak birleştik” diyor. Levent Tüzel, birleşerek haklarını kazanan metal işçilerini örnek gösteriyor ve oy hırsızlarına karşı kenetlenme çağrısı yapıyor.
Selahattin Demirtaş 3 km uzaktaki “Fetih Mitingi”ne gönderme yaparak yine kendi üslubunca; “Fetih’in 562. yılında, burada, gönülleri fethedenlere selam olsun” diyor. O sırada alanın her yanını karış karış gezen bir genç hiç yorulmadan havada tuttuğu dövizi kitleye okutuyor:
“Ceplerinize Dikkat Edin; Yan Tarafta Dızo’nun Mitingi Var!”

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan: Fetih 7 Haziran'dır

SONRAKİ HABER

İki miting alanının bize söylediği

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...