08 Mart 2015 03:51

İlahi Abdi Ağagiller!

Bunca saçmalığın ardından eğer halen bilincinizle bağlantınız kopmamışsa, kendisini Yaşar Kemal düşünerek/okuyarak açık tutabilirsiniz sevgili okurlar…

Paylaş

Barış AVŞAR

* Saçmalamanın sınırlarının zorlandığına tanık olduğumuz günleri yaşamaya devam ediyoruz. İşte onlardan bir demet… Bir demet maydanoz, bir demet de roka…
* Hayır yani MİT’in başındaki bir tür Süperman olarak, üstelik sana ‘gitme’ dendiği halde saraydan, sen nereye gidiyorsun?! Milli iradenin asapları zangır zangır nasıl oynamasın!
* Tövbe tövbe! “Referansım Allah’tır” diyen iktidar partisi aday adayı varmış… Saçmalamanın sınırlarındaki hardcore nöbet kulesinde bunu diyen aday adayı oturuyor işte… Cinnet aleminden bu yana iltica edip vatandaşlık almış ve anında askere alınıp nöbet kulübesine geçmiş! Dünya işleriyle din işlerini şahsi işleri için tek potada eritip aynı anda içimizi de eriten bir aday adayı o… E becerikli biri demek ki. Ruhumuzu darlamaya en büyük aday adayı kendisi şimdilik… Yok mu arttıran?
* Konya’da düşen F4’te pilot oğlunu kaybeden babanın, ‘Saray yapana kadar uçan tabutları değiştirsin’ tepkisi ile Ermenek’te yaşamını yitiren madenci eşlerine ve annelerine tapu dağıtım töreninde bakanlara, ‘Türkiye sizinle gururlanmalara doyamıyor’ diyen şakşakçıların madenci yakınlarından duydukları, daha da içinde ‘ak’ geçen herhangi bir cümle kurmamak için yetmeli normalde insana ama bizde ters etki yaratıyor her seferinde… Yüksek dozda sınır tanımayan arkadaşlarımız var öğretmenim! Bakın dikkat: İki tepki arası 5 gün! 5 günde bir bunları duyan bir iktidarla vardık varıyoruz eski Türkiye-yeni Türkiye bağlantı yoluna! Libya’dan kovulup gelen inşaat şirketlerinin de yardımıyla o bağlantı yolunu da tez elden bitireceğiz. Çünkü referansımız sağlam yerden… Kendisini çok iyi tanıyoruz referansımızın… Sık dişini yeni Türkiye, çok fena geliyoruz…
* Turgut Özal’ın eşi Semra Özal’ın kadın örgütü ‘Papatyalar’a giren kelli felli gözlüklü amcalar vardı eskiden. Bakan şakşakçılarından bahsedince onları hatırladım niyeyse…
* Ve dünyanın dört bir yanından ‘maden işçileri kazada yaşam odalarına sığınıp hayatta kaldı’ diyen haberler gelmeye devam ediyor! Bizimkiler de hâlâ, “Ne alakası var yeeaaa…” demeye devam ediyor. Bu sayede yaşam odaları zorunlu hale gelmiyor ve önemli bölümü iktidar partisinin ‘bir şeyi’ olan maden sahiplerine masraf çıkmıyor. Çalışma Bakanı, “kıdem tazminatının kaldırılması çalışanın aleyhinedir diyenin alnını karışlarım” falan da diyor hatta. Yaşam odasına, kıdem tazminatına ihtiyacı yok bizim işçimizin… Ölmezlerse, tazminatsız yaşasınlar istedikleri kadar!
* Burada sarayın rutin fırçasından ve siteminden içi şişip soluğu ABD’de alan başbakan, başbakan yardımcısı ve maliye bakanı oraya gittiler ama ABD’nin bundan haberi yokmuş! Stratejik ortaklıktan, ‘Ne gel derim ne git derim, gelen içer bir bardak çayını gider, biz kimseye gel de demeyiz git de demeyiz’ aşamasına gelinmiş durumda ABD ile ilişkilerde demek ki… Acaba?
* Kadınlar için bir şey isterim: Onlara kalkan eller taş olsun... Gerçekten ama olsun ama taş kesilip kalsınlar. ‘Kızını öldürdüm’ diye annesine telefon açan garabet erkekse, batsın öyle erkeklik.
* Nihat Doğan, Galatasaray’ın disiplin kurulunda! Yani o mesajları yazabilen ellerin sahibine verilecek en büyük cezalarımız da Survivor adasına götürmemek ve Galatasaray’dan atmak! Kendimizi nerelere atalım! ‘Üç gün sonra unutulur gene zırvalarım bir şey trend topik olurum’ uykusunda o şimdi çok dürtüklemeyin de uyanmasın!
* Türkiye 2002’de Azerbaycan’a şike teklif etmiş milli maçta. Buna aracılık edenlerden biri de Azeri bir milletvekiliymiş. Yahu bizim parlamentoda şampiyonluk şikesine bütün vekiller (BDP’liler hariç) el kaldırıp onay verdi, bir tek vekilden ne olur? Çok konuşma Azerbaycan medyası! Bizim medyaya bak, ‘Aziz başgan da küfürle çok iyi mücadele ediyor, hemi de kameralar önünde…’ de geç!
*  Yani bu ortamda Hülya Avşar’la MHP’lilerin film setinde saç saça baş başa kavga etmesine de gerçekten çok ihtiyaç vardı. Hayal bile değilken gerçek olacak gibi, bakalım kısmet canım be!
*  Bunca saçmalığın ardından eğer halen bilincinizle bağlantınız kopmamışsa, kendisini Yaşar Kemal düşünerek/okuyarak açık tutabilirsiniz sevgili okurlar… Kitaplarındaki efsaneler arasına göçüp giderken büyük yemin ettirdi geride bıraktıklarına: Abdi ağalar kaybedecek, İnce Memedler kazanacak!

ÖNCEKİ HABER

Ömrü hayat yapmak! *

SONRAKİ HABER

Biz o kulakları çok sevdik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...