Dev bir sosyal devlet hizmeti: Uçkur çözme

Arte MİSİA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına yönelik şiddetin ve cinsel saldırıların önlenebilmesi için bekar erkeklere cinsel ihtiyaçlarını karşılamak üzere ödenek ayrılmasını istedi. Şaka şaka Cumhurbaşkanı değil, başbakandı bunu öneren. Yoksa Kadına Yönelik Şiddetin Önlemesi Komisyonu Başkanı mıydı? Tamam hiçbiri değil. Onlar başkanlık sistemiyle pek yoğun bu aralar. Çok seksli önerilerine ara verdiler. Ama onlar da önerse şaşırmazdın değil mi sayın okur? Biz neler duyduk da şaşırmadık beraber seninle. 

HAFTALIK SEKS GÜNDEMİMİZ
Bunu öneren 25 yıllık bir avukat. Ciddi ciddi dilekçesini yazmış vermiş TBMM dilekçe komisyonuna. Onlar da milletvekillerinin dikkatine sunmuşlar. Sonucu merakla ve heyecanla beklemiyoruz dersek milletin nabzını tutmaktan çok uzak bir laf etmiş oluruz. Bekliyoruz bakalım. Ben her zamanki gibi baştan safımı belirteyim. Mevcut duruma göre çok ilerici bir öneri kanımca kendisi. Sonuçta kadına yönelik şiddetin sebebinin “erkek” olduğunu kabul ediyor. Oysa bize bugüne kadar ne anlatıldı hep? Efendim yok kadının kahkahasıydı, yok şortuydu. Yok bulduğu direğe tırmanan kadınlar vardı da beyaz tayt, göbeğe hızma hep şiddet sebebiydi. Ama bu öneriyle anladık ki değilmiş. Meğer o Havva’nın sunduğu elmayı yiyemeyen erkekte bir sinir, bir asabiyet hali hasıl oluyormuş. “Çıldırtan hormonlar” havada uçuşuyormuş. Avukat bey davasına Aşık Veysel’i de şahit yazdırmış: “Güzelliğin on para etmez, haftalık 75 TL ödenek olmasa.”

MİLLETÇEK İSHAL OLDUK 
Öneri her bekar erkeğe haftalık en az 75 TL ödenek ayrılması. Yeter mi yetmez mi, paralı seks olur mu olmaz mı, para üstünü almak erkekliğe sığar mı filan bunları her konunun uzmanı Tuğçe Kazaz ve türevlerine bırakıyorum. Ben gayet ciddiye aldığım bu önerinin işlevli hale gelebilmesini tartışacağım. Hayır adama niye kızayım? Başbakanın 3 çocuk, daha, daha da çok diye sözlü teşvik verdiği yerde elbette biri de bunu söyleyebilir. İmam osurursa cemaat sıçacaktır bu bir sosyolojik gerçek. Bizim imamla, milletçek ishal olmamız gayet doğal değil mi?
Hem nasıl sevinmez insan? Kardeşimizin, amcaoğlumuzun, hatta karşı komşunun bıyıkları yeni terlemiş ergen oğlunun önce milli olmasında sonra da düzenli bir seks hayatı sürdürmesinde her birimizin katkısı olacak. Düşünsene ne güzel bir buluş. Eyyyy Hollanda, eeyyyy Norveç... Seks müzelerini filan bırakın. Var mı sizde böylesi ileri meddeniyyet? Amerikayı bilmem ama evlilik öncesi devlet destekli erkek cinselliğini Türkler keşfetti o kesin.

SEKS FİŞİ, BİTİR İŞİ
Tabii ki kaygı doluyum. Bu parayı hak edip aylık akbilini doldurmak isteyen ya da daha fenası evin haftalık pazar ihtiyacını gidermeye kalkanlar olabilir. Sinema, tiyatro ya da kitaba harcamaya kalkan entelektüeller çıkabilir. Olur mu olur. Hayır kardeşim, bu parayla sevişilmese bile cinsel ihtiyaç giderilecek. İşte o yüzden ben eskiden memurların doldurdukları vergi iade formları gibi formlar öneriyorum. Yapılan harcamalar belgelenmeli ve hepsinin seksle ilgili olduğu kanıtlanmalı. Kadına yönelik şiddeti önlüyoruz unutmayın, işi ciddiye almak lazım. Muzır neşriyat mı aldın, internette mi harcadın, direkt elden ödeme mi yaptın? Hepsinin kaydı kuydu olmalı.
Başka bir kaygım da hali hazırda sevgilisi olan bekar erkeklere dair. Bunlar hepten zarar. Hem kızlı erkekli sevgili olacaklar hem de devletten cinsel ihtiyaç ödeneği alacaklar. Dolandıracaklar yani. Sosyal devleti hep böyleleri batırıyor işte sayın okur. Bunlar için özel komisyonlar kurulsun, sıkı takibe alınsınlar. İnlerine girilsin.

PİYASA CANLANIR YEMİNLEN
E meseleye piyasa açısından da bakmak lazım. Tüm bu gelişmeler ışığında girişimci piyasa ekonomisinde BİM’de ya da A101’de haftanın ürünü olarak uygun fiyata mastürbasyon kitleri, şişme kadınlar göreceğimiz günler uzak değildir. Veya bankacılık sektöründe bir kıpırtı olmaması mümkün mü? Emeklilik sigortalarına böyle bir kalem eklenir belki de. Çocuğun sünnetiyle beraber bilinçli anne baba, yaşı gelene kadar, devletin vereceği aylık 300 liraya ek olsun diye üç beş bir şeyler biriktirmeye başlar. Çocuk da akıl baliğ olunca bozdurur bozdurur harcar “uçkur fonunu”. 
Yap-devret modelleriyle türeyen işletmeler (neyse ki özelleştirmeciyiz de devlet eliyle pezevenklikten yırtıyoruz) TOKİ’ye yeni inşaat alanları, bakan çocuklarına cinsel gücü artırıcı ürünlerin ithali imkanları... Ohoo daha neler neler. 

ÖDENEĞİN SINIFSAL ANALİZİ
İşin ekonomik boyutundan sınıfsal boyutuna geçerek analizi derinleştirecek olursak sevgili okur, yine ezilenler alın teriyle çalışıp haftalık ödeneğe muhtaç olanlardır. Zira ünlü iş adamlarımız, köşe yazarlarımızın rutin hale getirdiği en ucuzu 700 avro olan Pattaya seks turları bir tarafta, emekçinin 75 TL’si bir taraftadır. Ceplerinden dolarlar, avrolar ağızlarından salyalar saçarak Walking Street’in ışıklı caddelerinde gezinen kodamanlarla aynı gemide değilsin sen ödenek sahibi genç. Sosyal devlet politikasının tıkandığı noktaya geldik işte. 
Ayrıca eşitlik filan ayağına “Biz de kadınlar için ödenek hatta genelev istiyoruz” diye çıkanlar olacaktır. Bir onları nasıl durduracaklar onu bilmiyorum sayın okur, bir de her gün ölen 5 kadının katillerine verilen, haftalık 75 TL’den daha ucuz cezaların hesabını nasıl verecekler onu