Beethoven (3): ‘Bütün insanlar kardeştir’
Napolyon ordularının Avrupa’daki istilacı saldırıları, 1809’dan başlayarak Avrupa halklarının kurtuluş hareketlerini alevlendirmişti. Halk direnişleri önce İspanya’da başlayarak Fransızların kovulmasıyla sonuçlanmış, Rusya’da ise halk kitleleri, 1812 yılında Moskova’dan çekilmekte olan Fransız ordusuna saldırarak onları buralara kadar gelmeye pişman etmişti. Napolyon’un zorunlu olarak Prusya’dan geri çekilmesi ise Almanların ulusal bilincini yükselterek ülkede ulusal kurtuluş hareketini başlatmıştı. Berlin’deki Prusya Sarayı ise bu hareketi ister istemez desteklemek zorunda kalmıştı.
Bütün bu gelişmeler, Beethoven’in bir sevinç patlaması niteliğindeki 7. Senfoni’nin yazıldığı 1812 yılına rastlar. Bu konuda, çağımızın müzikbilimcisi Sidney Finkelstein “Besteci ve Ulus” adlı kitabında şöyle der:
“Bu senfoni, kuşkusuz ki bir zafer kutlaması olarak bestelenmemişti; ama Beethoven’in coşkun yaşama sevincini, sanki üzerinden ağır bir yük kalkmış gibi, ondaki güçlü özgürlük duygusunu açığa vurur.”
Öte yandan, 19. Yüzyılın ilk çeyreğinde Beethoven’in yaşadığı Viyana, kilise baskısı, polis sansürü ve özgürlükçülerin hemen her gün tutuklanması yüzünden tam anlamıyla gericiliğin boğucu havasını yaşıyordu. Sansür, aklın ışığını söndürmüş, aklın yerini bâtıl inançlara yakınlık ve “kaçış” anlamına gelen “yoz eğilimlere ilgi” almıştı. Aydınlar ve sanatçılar, toplumsal gerçeklikten kaçmak için, kendince düşsel yaklaşımların peşine düşmüştü. Sonuçta, 1812-23 yılları arasında Beethoven, senfoni bestelememiş, son derece huzursuz iç çatışmaları ve derin kederleri anlatan eserler yazarak “içe dönük” özellikteki sonatlara yönelmiştir. Duyduğu acı, toplumsaldı; ama geleceğe yönelik umutları ve insanlığa duyduğu inanç, 1824’te tamamladığı 9. Senfoni’nin son bölümünde coşkuyla dile getirilmiştir. Büyük Alman şairi Schiller’in “Neşeye Övgü” adlı şiiri üzerine bestelediği Bütün insanlar kardeştir’in müziği, son derece yalın bir temel ezgiyi içerir. Zaten Beethoven için mükemmellik, “yalınlık ve gereklilik” demekti. Onun kesinlik ve açıklık içeren müzikal anlatımı, başka deyişle “tok sözlülük ve kararlılık”, eserlerinde hep hissedilir.
Evrensel'i Takip Et