FETÖ'nün yurtları kimlere verildi?
Fotoğraf: Envato
Basına pek yansımadığı için kamuoyu çok az bilgilendi: FETÖ’ye bağlı 821 yurdun (yanlış okumadınız, sekiz yüz yirmi bir yurdun) son durumu nedir? Bu yurtların yönetimi şimdi kimlerin, hangi örgütlerin elinde?
Bu konuya CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt el atarak TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi ve bu önergede eski Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç’ın sözlerini hatırlattı:
“Fethullahçı darbe girişiminin ardından FETÖ’ye bağlı 821 yurdun 131’i devlet yurduna dönüştürüldü ve ne FETÖ ne de diğer örgütler artık öğrencilerimizin zihnini zehirleyebilecek!”
Tamam da, geriye kalan 690 Fethullahçı yurt ne oldu?
“Bu yurtların bir kısmı vakıf ve cemiyetlere devredildi.”
Ne demek “Bir kısmı?” Kaç tanesi? Ve neden “bir kısmı?”
Ve hangi vakıflara, hangi “cemiyetler”e devredildi bu yurtlar?
CHP’li vekil Hüsnü Bozkurt, sanki hesap bilmezmiş gibi, ya da Türkiye’deki bütün Fethullahçı yurtların sayısı onu pek ilgilendirmezmiş gibi, önergesine şöyle devam etmiş:
“… Konya’nın Bosna Hersek Mahallesi’nde el konulan iki FETÖ yurdunun TÜRGEV’e, Sancak Mahallesi’nde yer alan bir başka FETÖ Yurdu’nun da İnsanî Medeniyet Vakfı’na devredildiği bilgisi tarafıma ulaşmıştır.”
Hüsnü Bozkurt, Türkiye’yi Konya kentinden ibaret mi sanıyor?
Öyle olduğu için de, TBMM’ye verdiği soru önergesinde Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a şu soruyu soruyor:
“El konulan yurtların kaçı TÜRGEV, Medeniyet Vakfı gibi vakıf, dernek, cemiyetlere devredilmiştir? (Hüsnü Bozkurt, “dernek” ve “cemiyet” sözcüklerinin aynı anlamda olduğunu da bilmiyor) Konya’da kaç FETÖ yurduna el konulmuş, kaçı devlet yurdu olarak hizmete konulmuştur?”
İşte bu sorular çok garip: CHP Milletvekili Bay Hüsnü Bozkurt, koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni bırakıp sadece Konya’yı düşünüyor. Oysa ana mesele, 690 öğrenci yurdunun ne olduğu, kimlerin eline geçtiğidir.
İnsanın aklına ister istemez şu sorular geliyor:
CHP Milletvekili olarak TBMM Başkanlığı’na verilen soru önergelerini, partide gözden geçiren, gerekirse düzeltme yoluna giden, yani “Bu işleri bilen kişi(ler)” yok mu? Bu ne biçim parti disiplini?
- Veda yazısı 01 Nisan 2019 19:40
- İki konu bir de sav söz 11 Mart 2019 20:05
- Atabaş'ın ardından 04 Mart 2019 19:30
- Ceyhun Atuf Kansu 25 Şubat 2019 23:10
- Fenerbahçe’nin Hâl-i Pür Melâli 19 Şubat 2019 01:19
- Beyin Göçü 12 Şubat 2019 00:33
- ‘Selim Ağbi’yi hatırlarken 05 Şubat 2019 00:00
- İstanbul Müzik Festivali 21 Ocak 2019 23:40
- Fiyatlar yasayla düşer mi? 08 Ocak 2019 00:24
- Ankara’da yeni bir dönem mi? 01 Ocak 2019 00:34
- Erdal Erzincan'la halk müziğimiz üzerine (2) 25 Aralık 2018 00:05
- Erdal Erzincan’la halk müziğimiz üzerine (1) 18 Aralık 2018 02:47