06 Ocak 2017 00:48

İnternette sokağa çıkma yasakları

İnternette sokağa çıkma yasakları

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İnternete girmek, sıklıkla izlediğimiz web sitelerine göz gezdirmek, online bankacılık işlemlerimizi yapmak, gazeteleri okumak, sosyal medya sitelerinde gezinmek hiç bu kadar zor olmamıştı. Hükümetin vatandaşların internete erişememesi için geliştirdiği engelleme yöntemleri giderek daha sofistike bir hal alırken, 2016 internette sokağa çıkma yasaklarının tavan yaptığı bir yıl oldu.

Dünya çapında internet politikaları üreten ve bu konularda araştırmalar yapan Access Now adlı kuruluşun 2015’ten beri devam eden #KeepItOn (Açık kalsın) projesinin bazı bulguları yayımlandı dün. Proje, interneti bütün olarak veya kısmen kapatan, yavaşlatan veya çeşitli şekillerde internete erişim engelleri yaratan ülkeleri listeliyor. Access Now verilerine göre, 2015 yılında dünyada toplam 15 farklı internet kapatma ve/veya yavaşlatma yöntemi kaydedilmişti. 2016’nın son aylarında ise bu sayı 53’e çıkmış. İnternet engellemelerinde ve online dünyayı sansürleme taktiklerinde başı çeken iki ülke ise Hindistan ve Türkiye.

Türkiye’de hükümet interneti öylesine sansürlemek ve vatandaşın online dünyada erişeceği alternatif bilgiye doğru yolu öylesine vahşice kapatmak istiyor ki, artık internette herhangi bir eylem gerçekleştirmek, mesela takip ettiğimiz muhalif bir yayının web sitesine girmek adeta bizim için bir azap halini alıyor. Önce bilgisayarımıza veya mobil internet kullandığımız cihazlarımıza eklenecek bir takım yeni programlar bulmamız, bunları yüklemeniz, bir sayfa açıp okuyacağız diye deveye hendek atlatır gibi işler yapmamız gerekiyor. Sadece basit bir sosyal medya sayfamıza bağlanalım, iki üç şey okuyalım, paylaşalım diye sabahtan akşama kadar sadece helak olmuyoruz; bazen WhatsApp gibi kişiler arası iletişim ağları da sansürlendiğinden, günlük hayatımızın en sıradan işleyişi bile manasız bir şekilde sekteye uğrayabiliyor. Bu sefer hadi bakalım milletçe bunun yerini tutacak yeni ve güvenli programlar arayışına giriyoruz. Alternatif kanallardan yasaklı internete ulaşmaya çalışmanın da “sorunlu”görüldüğü ülkemizde, her an kullandığımız yeni alternatif erişim kanalına da yasak gelme tehlikesi var. VPN yasakları ve engellemeleri buna bir örnek. Dedik ya, ülkemiz internet sansürü konusunda giderek daha sofistike yöntemler kullanmaya başlıyor.

İnternete erişim yasaklarının bir ülkedeki demokratik sürece katılıma pek çok olumsuz etkisi var:
- Halkın bilgiye erişimini engelliyor
- İletişim özgürlüğü ayaklar altına alınıyor
- Düşünce ve fikirlerin paylaşılması zorlaştırılıyor
- Alternatif medya ve dolayısıyla alternatif haber sansürleniyor
- Sadece devletin ideolojik aygıtı olan kurumları sansürden azade kıldığından, kamunun önemli olaylara ilişkin konularda yanlış ve eksik bilgilenmesine neden oluyor
- Hükümet yandaşlarının düşünce özgürlüğünü korurken, hükümet karşıtı muhaliflerin düşünce ve ifade özgürlüklerini kısmen ya da tamamen kısıtlıyor

Bütün bunlar bir araya gelince, internette sokağa çıkma yasaklarının bilançosu ağırlaşıyor. İletişim özürlü, sansür ve yasaklarla sindirilmiş, alternatif bilgiden mahrum bırakılmış, erişebildiği her medya kanalında ise 24 saat “sahibinin sesini” duyan, onun görüntüsüne ve söylemine maruz bırakılan, onun savunduğu yanlış ve çarpıtılmış bilgilerle beyni sulanmış bir halk kitlesi… Buradan nasıl sağlıklı bir toplum çıkabilir?

Bütün bu sıkıntılar nedeniyle 2017’nin ilk günlerinde sosyal medya aktivitelerine son veren çok kişiye rastladım. İnsanlar artık hızla Twitter, Facebook, Youtube gibi sosyal medya mecralarındaki hesaplarını kapatma kararı alıyorlar.  Twitter ve Facebook bir zamanlar kişilerin az çok özgürce düşüncelerini paylaştığı, zaman zaman eğlenceli, bilgilendirici, alternatif habere ve özgür fikir alış verişine açık mecralardı. Ama bugün artık düşünce polislerinin cirit attığı, muhaliflerin yazığı en ufak eleştiri nedeniyle gözaltına alınabildiği, yandaşların ise her türlü nefret söylemi ve hedef gösterme eylemlerinin özgür kılındığı tuhaf bir yer haline geldi. Bu nedenlerle insanlar bir yandan sosyal medya aktivitelerine otosansür uygularken, bir yandan da yavaş yavaş bu mecralardan uzak kalmaya, sosyal medya polislerinin dikkatini çekecek dozda eleştiri yapmamaya, hatta mümkünse hesaplarını kapatıp kendi küçük dünyalarına çekilmeye gayret ediyor.

Toplumu giderek daha baskılanmış, sessiz, daha iletişimsiz, daha tek yönlü bilgilenen dogmatik bir haberleşme biçimine mahkum eden yasakçı ve kısıtlayıcı internet politikaları Access Now gibi örgütlerin gözünden kaçmıyor. 2017’de Türkiye’de internet yasaklarında daha başka ne tür “sofistike” yöntemlerin icat edileceğini ve insanların bu yasaklarla başa çıkma yöntemlerinin ne olacağını hep birlikte izleyeceğiz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...