11 Mayıs 2018 01:33

Polis kafalı gazetecilerden medya saçmalamaları

Polis kafalı gazetecilerden medya saçmalamaları

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Seçim propagandası atmosferine girince, sosyal medya hareketlendi. Bu hafta Facebook ve Twitter “Tamam” hashtag’iyle yıkıldı. Tayyip Erdoğan’ın “Milletim tamam derse ancak o zaman kenara çekiliriz” sözlerinden sonra, sosyal medyada yeter, git, minvalinde “Tamam” diyenlerin sayısı dünya çapında rekor kırdı. Hesapta, AKPgiller Doğan Medya grubunu da alarak, kendi tabirleriyle, medya devrimlerini tamamlamış ve ülkede ana akım medyayı tek sesli bir hale getirmişlerdi. Ve fakat, doktor bu ne? Sosyal medya “Tamam”la yıkılıyor.

İnsanların en temel özgürlüklerini, mesela ifade özgürlüklerini, düşüncelerini yayma özgürlüklerini, seçimlerde özgürce propaganda yapma özgürlüklerini yasaklarsanız, engellerseniz, internet çağında o bastırılan şey bir şekilde kamusal alana yayılacak bir yol bulur. AKPgiller her ne kadar medyayı tekelimize aldık, çoğulcu medyayı tek sesli hale getirdik diye kına yaksalar da, günümüz dünyasında düşünceleri sansürlemek ve hakikati gizlemek o kadar da kolay değil. İşte bu nedenle AKPgiller sosyal medyadan nefret ediyorlar ve bu nedenle sosyal medyayı en büyük baş belası olarak görüyorlar. Çünkü sosyal medya muhalif, sosyal medya eğlenceli, sosyal medya muzip ve yaratıcı. Aynı Gezi sürecinde olduğu gibi. 

Paranoya başladı

Önceki akşam iktidarın elinde oyuncak olmuş ana akım televizyon kanallarındaki seçim tartışma programlarına göz attım. Hepsinde yandaşlar konuşuyor ve haliyle Tayyip Erdoğan propagandası yapılıyor. Farklı kanallardaki tartışma programlarına katılanların sadece üslupları ve şekilleri değişiyor; söyledikleri şey hep aynı. Bir kanalda misal, “Reis’e biat edeceğiz, onu seçeceğiz inşallah” düzeyinde açık ve banal propaganda yapan aklı kemale ermemiş yandaşlar varsa, diğer bir kanalda profesör, doçent, yayın yönetmeni seviyesinde, tarafsız yorum yapıyor-muş gibi konuşan AKPgiller var. Her ne hal ise, hepsi komik, hepsi adeta bir Levent Kırca komedisinde yer alıyormuşçasına plastik.
Zorla ele geçirdikleri medya kanallarında serbestçe, aralarında tek bir muhalif ses olmadan atıp tutan bu zevat, önceki akşam sosyal medyada patlayan “Tamam” kampanyasına takmıştı. Her kanalda “Tamam” diyenlerin kim oldukları, ne oldukları, motivasyonları filan konuşuluyordu. Herkes biliyor ne olduğunu, ama bir de AKPgillerin “Tamam” yorumu var ki, evlere şenlik. Benim gördüğüm, topluca kafayı yemiş bir grup insan hezeyana kapılmış, akşam akşam üşenmemiş boş buldukları televizyon stüdyolarını doldurmuş, bol keseden kahve sohbeti gibi sallıyor. Ama yine de konuşmakta fayda var, çünkü AKP iktidarı bu kafanın üzerinde yükseliyor. Bu hasta kafaya göre, “Tamam” tweetlerini atanlar FETÖ’cü, DHKPC’ci ve/veya PKK’li. Olmadı, “Tamam” kampanyası Batı’nın bir komplosu. Her ne hal ise, bu “Tam am”kampanyası Tayyip Erdoğan karşıtı, gizli, yasa dışı bir örgütün işi ve bu tweetleri atanlar da suç işliyor. Yine bu kafaya göre, ana muhalefet partisi ve başkanı vatan haini. Meral Akşener’i Batı’nın üst aklı yarattı. Abdullah Gül’ü Batı bize kakalamaya çalışıyor; ama Tayyip Erdoğan Gül’ü yer. Kılıçdaroğlu uyuyor, hiçbir şeyden haberi yok. Sosyal medyada terör örgütleri cirit atıyor. 

İzlediğim programlarda “Tamam” tweeti atan kişilerin kimlikleri, Twitter sayfaları (Cemaatçi gazetecilerin yanında muhalif gazeteciler, sanatçılar, akademisyenler ve politikacılar da bu sepete atılarak) açıkça paylaşılıyor. “Bak, bu da Tamam demiş. Demek ki terörist” diye damgalanıyor. Açıkça suç işleniyor.

Bitmiyor… “Tamam” tweetlerini kim attı? Hangi ülkeden attı? Neden attı?“ Bu sorular üzerinde ciddi ciddi tartışıyorlar, örnekler veriyorlar ve sosyal medyada düşüncelerini açıklamış insanları şeytanlaştırıyorlar. Yetmezmiş gibi, “Bu tweetleri atanlar 15 Temmuz’da neredeydi?” gibi absürt sorular sorup, saçma sapan çıkarımlarda bulunuyorlar. Bir yandan 15 Temmuz mistifikasyonu yaratıp, bir yandan da muhalif bireyleri darbeci gibi çerçeveliyorlar. Tam bir cinnet show anlayacağınız. 

At bir tweet, Brezilya’dan olsun

AKPgillerin medya devrimi kendi medya starlarını çıkarmış, o belli; ama bu yandaş medya atmosferinde iş gören gazeteciler gazeteciden ziyade parti polisi kimliğine bürünmüş. Yine aynı programları izlerken dehşet içinde gördüğüm başka bir şey, bu insanların halk iradesini kriminalize etmek için ortaya koydukları garabet halleri. Haklı bir başkaldırıyı, haklı bir tepkiyi kriminalize etmek isterseniz, bunu ancak yalanla dolanla yapabilirsiniz. AKPgil ana akım medyada olan da bu. Bir araya gelmiş bir grup insan, “Tamam” tweetlerinin menşeini konuşuyor ve Türkiye gibi VPN kullanımının yaygın olduğu bir ülkede “Bu tweetlerin çoğu Kuzey Amerika’dan ve Latin Amerika’dan, özellikle de Brezilya’dan atılmış. Demek ki terör örgütleri buralarda toplaşmış” gibi çıkarımlarda bulunuyorlar. İnsanın içinden o an VPN’le internete bağlanıp, “At bir tweet, Kolombiya’dan olsun!” demek geliyor. Bir insana devletin olanaklarıyla yüksek maaş veriyorsun, pahalı kıyafetler giydiriyorsun, kanal kanal, gazete gazete, makam makam, dolaştırıyorsun. Sonuç: Baskıcı yönetimlerde halkın İnternet IP adreslerini gizlemek için kullandığı programlardan haberleri yok. 

Ayrıca, bir insan muhalif bir tweet atmışsa, bundan sana ne? O insanın kim olduğu, o tweeti nereden attığı seni neden bu kadar ilgilendiriyor? Seçim dönemlerinde farklı partilerin muhalif propaganda süreçleri yürütmesi, yeni ve etkili sloganlar üretmesi, bunları kamuyla paylaşması demokrasinin bir gereği. Ancak AKPgil medya zevatına bakılırsa Reis karşıtı her seçim propagandası başlı başına bir terör eylemi, “Tamam” tweetlerini atanlar gizli örgüt üyesi ve bu insanların kim olduklarının bulunması, teşhir edilmesi, hepsinin marja itilmesi, hatta gerekirse cezalandırılmaları gerekiyor. 

Böylesine polis kafalı gazetecilerin, akademisyenlerin, sosyal medya uzmanı filan olduklarını iddia eden cahillerin bastığı AKPgil ana akım medyasıyla seçimlere gidiyoruz. Bu kadar iktidara biat eden, ihbarcı, nefret söylemi üreten, karşıtını şeytanlaştıran, muhalifleri kriminalize eden bir medya atmosferi insanı boğuyor. Müptezel bir medya yarattılar. İzlerken insan çokça gülüyor, ama arada o medyanın yarattığı polis kafalı cahil medya starlarına baktıkça azıcık acıyor da. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...