Müziğin etkileri
Fotoğraf: Envato
Gazetemiz okurlarından “Alev K.” adlı bir kızımızdan çok düzeyli ve ilginç bir e-mektup aldım. Klasik müziğin bir tutkunu olduğunu belirtiyordu Alev Hanım. Şöyle yazıyordu:
“Klasik müzik bana çok şey kattı.
Konsantrasyonu öğrendim.
Disiplinli olmayı öğrendim.
İşleri sırayla yapmayı, düzenli olmayı öğrendim.
Zihnimi boşaltmayı, temizlemeyi öğrendim.
Zihinsel olarak dinlenmeyi öğrendim.”
Okurumun bu yazdıklarına inanıyorum. Doğrudur, dilimizde “klasik müzik” diye yerleşen, ama bana kalırsa “uluslararası sanat müziği” denmesi daha yerinde olan Avrupa müzik kültürü kökenli bu müzik türünün, insan üzerinde böylesi etkilerini bilenlerdenim.
İzninizle müzik sanatının şöyle bir tanımını yapabilir miyim? “Müzik, insanoğlunun duygu ve düşüncelerini, düzenlenmiş seslerle anlatma olanağı veren bir dildir.”
Müzikal anlatım soyuttur. Ama yine de biz, müzik yoluyla anlatılan her çeşit duyguyu, örneğin sevinci, hüznü, şakayı, isyanı, acıyı, yalvarışı, öfkeyi, aşkı, protestoyu vb. duyumsarız.
Biyopsişik, toplumsal ve kültürel bir varlık olan insanoğlu, öteki sanatların yanı sıra, müzik sanatı yoluyla da meramını anlatır ve anlatılanı anlar. Bu nedenlerle müzik sanatı, insanın duygu ve düşünce dünyasını harekete geçirir. Bireyin kendini tanımasına, kanıtlamasına, duygularını yüceltmesine olanak açar. Unutmayalım, müzik, hiç kuşkusuz “eğlendirici”dir de…
Alev adlı değerli okurumuzun, müzik sanatının kendi üzerindeki etkilerini anlattığı yukarıdaki satırları pekiştirmek için yazıyorum bunları. Ama şunu da eklemeliyim: Müzik sanatının bireysel işlevlerinin yanında, belki daha çok “toplumsal işlevleri” vardır: Müzik, bireyler arasında bağlar kurar; ortak duygu ve düşüncelerin oluşmasını sağlar; insanoğlunun ortak değerlerini dile getirir. Dahası, kimi tarihsel dönemlerin açılışında toplum psikolojisine yön verir. İş ve işçi şarkılarının, devrim şarkılarının ve marşların doğuşunu da unutmayalım…
Geldik Fazıl’ın dile getirdiği şu genel saptamaya: “Müziksiz insan, müziksiz toplum yoktur!”
Müziğin hayvanlar, hatta bitkiler üzerindeki etkisini araştıran deneylere bakıldığında, bu sanat dalının söz konusu canlılar üzerinde belirgin etkisi olduğu da saptanmıştır.
Müzik sanatının bu etkileyici gücünü yok sayanlar, ya da “Müzik şehvet uyandırır” diye atıp tutan bazı kafalar, besbelli ki bitkiler kadar, örneğin osurukotu kadar duyarlılığı olmayan yaratıklardır.
- Veda yazısı 01 Nisan 2019 19:40
- İki konu bir de sav söz 11 Mart 2019 20:05
- Atabaş'ın ardından 04 Mart 2019 19:30
- Ceyhun Atuf Kansu 25 Şubat 2019 23:10
- Fenerbahçe’nin Hâl-i Pür Melâli 19 Şubat 2019 01:19
- Beyin Göçü 12 Şubat 2019 00:33
- ‘Selim Ağbi’yi hatırlarken 05 Şubat 2019 00:00
- İstanbul Müzik Festivali 21 Ocak 2019 23:40
- Fiyatlar yasayla düşer mi? 08 Ocak 2019 00:24
- Ankara’da yeni bir dönem mi? 01 Ocak 2019 00:34
- Erdal Erzincan'la halk müziğimiz üzerine (2) 25 Aralık 2018 00:05
- Erdal Erzincan’la halk müziğimiz üzerine (1) 18 Aralık 2018 02:47