07 Ocak 2015 00:52

Yabancı

Yabancı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Zaman hızlı akıyor. Çok değil iki buçuk ay önce, bu köşede istikrardan bahsederken, Süper Lig’deki yabancı oyuncu uygulamasını ele almıştım. Son üç yıldaki değişiklikleri alt alta dizmiş ve okuyucuya bu absürt görüntüyü yansıtmanın hazzıyla, huzur içinde yazımı yollamıştım.

“…2012-2013: Kulüpler, istedikleri sayıda yabancı uyruklu futbolcu ile sözleşme imzalayabilirler. Müsabakalarda 8 yabancı uyruklu futbolcu 18 kişilik müsabaka isim listesine yazılabilir, ancak aynı anda en fazla 6 yabancı uyruklu futbolcu oynatılabilir.

2013-2014: Kulüpler, en fazla 10 yabancı futbolcu ile sözleşme imzalayabilirler ve 6 yabancı uyruklu futbolcu müsabaka isim listesine yazabilirler.

2014-2015: Kulüpler, en fazla 8 yabancı futbolcu ile sözleşme imzalayabilirler ve 5 yabancı uyruklu futbolcu müsabaka isim listesine yazabilirler.

Anladığımız dile çevirecek olursak (6+2+sonsuz), (6+0+4), (5+3) şeklinde gidiyor...”

Ne safmışım meğer? Absürtlüğün en büyüğünün bir sonraki olduğunu, Türkiye’de futbola hasar bırakacak bir çentik atmanın kolaylığını unutmuşum. Zira futbol federasyonu bir açıklama yaptı. Özetle (11+0+3) diye açıklayabileceğimiz bir yabancı düzenlemesine gitti. Kulüpler toplam 14 yabancı oyuncuyu kadrolarında bulundurabilecek. İlk 18’e ve hatta ilk 11’e 11 yabancı oyuncu sokma şansı olacak.

Hangi uygulama ne kadar doğru bilmek kolay değil. Ama yanlışlığından emin olduğum tek uygulama, uygulamanın her yıl değiştirilmesidir. Kulüplerin altyapı, transfer, bütçe dinamiklerini altüst ediyorsun çünkü. Varsayalım ki bir kulüp, ligi, Avrupa’yı süpürecek bir kadro kurmayı hayal etti. Bir sene sonra yabancı kuralının değişeceğine, sezon sonunda kulüpsüz kalacağına neredeyse emin olan hangi dünya yıldızı gelir Türkiye’ye? Yabancı muslukları açılmaya devam ettikçe hangi takım, kaynaklarını uzun vadeli bir yatırım olan altyapıya yönlendirir? 18 takım ortalama 10’ar yabancı istihdam etse, 180 yabancı oyuncudan oluşan bir pazar oluşacak ülkede. Alt ligdekileri de sayarsak 200’leri aşacak. 200 adet üst düzey, kaliteli yabancıyı Türkiye’ye çekme olasılığımız var mı sizce? Emeklilerin, Avrupa’da gözden düşenlerin, kulüp bulamayanların ülkesi olacağız.

İkisi de şampiyonluk iddiası taşıyan Beşiktaş ve Galatasaray’ın bu hafta sonundaki derbi maçına altı üstü 28 bin kişi gelmiş. İki takım da borçtan bükülmüş. Seyirci yok. Bu şartlar altında, önümüzdeki yıl 28 kaliteli yabancı gelir mi Beşiktaş ve Galatasaray’a? Vaktiyle yerli statüsünde oynamak için vatandaşlık alınır, hülleler yapılırdı hafif mahcup bir edayla. Şimdi ona da gerek kalmadı. Hülle yapıp yasanın yanından dolaşacağına, federasyona lobi yap yasayı değiştir. Kafan rahat etsin.
Daha da kötü olanı, izleyicinin girdiği psikoloji. Kısır döngüye takılan şike davaları, saha kapatma cezaları, deplasman yasakları, e-bilet uygulaması, tribün yasakları, yayıncı kuruluş keyfiyeti sağ olsun seyircinin futbolla arasına mesafe girdi. Saha içindeki hazzın bir parçası olamıyor seyirci. Olamayınca da, kafa yoruyor. Maç izleyemeyen (Seyirci sayısı geçen yıla göre yüzde 50 azaldı), deplasmana gidemeyen ama takımı için emek harcamak isteyen futbolsever, futbol medyasının da desteğiyle senaryolar dünyasında yaşıyor. Okuyor, yazıyor, konuşuyor, söylüyor ve komplo teorilerinin içinde buluyor kendisini.

Yabancı düzenlemesini federasyon şu takım için yaptı, bu hakemin o maça tayini berikine yarar. Şu yorumcu bu firmanın adamı, o kuruluşun başkanı bu kulübün yönetiminde. Oyuncu kasten oynamadı, teknik direktörün ipini çekti, o maçı bilinçli ertelediler, şu oyuncu başkanın adamı, bunlar çete…

İşin ilginci, memleketteki futbol düzlemi bu söylentilerin hiç birisini yalanlayacak düzeyde değil. Kişilere bağımlı düzen(sizlik) ve keyfiyet üzerinde top oynamaya çalışan gençler. Futbol asla yalnızca futbol değildir sözünü haklı çıkarırcasına işliyor çarklar. Futbol nasıldır diye soranlara memleket gibidir diye yanıt verebileceğimiz günlerden geçiyoruz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...