25 Aralık 2014 01:00

Passolig üşüyen çocukları ısıtır mı?

Passolig üşüyen çocukları ısıtır mı?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

2014-15 sezonunun ilk yarısı tamamlanmak üzere. Sezon başladığından beri oynanan futboldan zevk alan tek bir futbolsever ile konuşmadım. Milli takım ve Avrupa kupalarında yer alan takımlarınızın oynadığı maçlar bize memleket futbolunun geldiği yeri en açık biçimde gösteriyor. Sadece sahadaki futbol değil tribünler de dökülüyor. Hâlâ “yalan” söylemeye devam edenlere inat, taraftarlar, tribün emekçileri “passolig”in teslim aldığı tribünleri ret edip memleket tarihinin en etkin ve en geniş katılımlı “tüketici boykotunu” sürdürmeye devam ediyor. Yayıncı kuruluşların tribünlerde maç sırasında uyuyan seyirci görüntüleri artık sıradan hale geldi. Passolig sponsorluğundaki reytingi bol futbol programları bile artık futbol konuşmayı bırakıp “içimizdeki uzaylılar” tadında saçma sapan diyaloglarla zaman geçiriyorlar. Bütün bu çöküşün baş aktörü konumundaki “sözde özerk özde atanmış” TFF yönetimi ise, sanki her şey yolundaymış tadında, “yönetiyormuş” gibi yaparak yoluna devam ediyor.
Süper sıfatlı ligimizde uzun zamandır süregiden ama hiç birimizin dikkat etmediği bir rezilliği de gözümüze Beşiktaş Kalecisi Tolgan Zengin soktu. Memleket futbol liglerinde maç öncesi seremonilerinin, dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar cafcaflı yapıldığı hepimizin malumu. 1990’lı yıllarda dönemin konjonktürü içinde başlanan maç öncesi İstiklal Marşı okuma eylemi bir süre sonra resmileşti ve yaklaşık 20 yıldır lig farkı gözetilmeden her maç öncesindeki seremoninin ayrılmaz bir parçası oldu. Maç öncesi milli marşın söylenmesiyle ilgili son yıllarda birçok tartışma yapıldı. Tıpkı “passolig” uygulaması gibi, yerel liglerde milli marş söyleme adetinin sadece memleketimize özgü olduğu, hiçbir ileri futbol ülkesinde böyle bir uygulama olmadığı pek çok yorumcu tarafından dile getirildi. Buna karşılık verilen,”nasıl olmaz ABD’de NBA’de var” yanıtının komikliğini tartışmıyorum bile.
Hadi sahadaki 10 yabancı futbolcuya milli marş söyletme eziyetini yaşatıyoruz ve buna alıştık ama hepimizin gözünden kaçan bir “rezilliği” Tolga Zengin hepimiz adına haykırdı. Avrupa’da maç öncesi seremonilere bildiğiniz gibi futbolcular 12 yaşından küçük çocuklarla çıkıyorlar ve çocukların üzerlerine giydikleri formada “respect” yani “saygı” ifadesi yer alıyor. Ancak oradaki yerel liglerde milli marş söylemek gibi bir gariplik olmadığı için sahaya çıkan çocuklar hızla geri dönüyorlar. Memleketimizde ise sahada bir de o formalarla milli marş söylemek zorunda kalıyorlar. Beşiktaş-Akhisarspor maçında seremoni sırasında üşüyen çocukları gören Tolga’nın tepkisi de bizim fark etmediğimiz bu ayrıntıyaydı: “Maça çıkarken küçücük çocukları kısa kollu formayla sahaya çıkarıyorlar. Arkadaşlarıma söyledim eşofmanlarımızı çıkardık üşümemelerini sağladık. O çocuklar emanet verilmiş. Hasta olmamaları lazım. Yazıktır günahtır. Bunun yetkilisi kimse o çocuklar orada üşümesinler. Bunu özellikle söylemek istedim. Yetmiyorsa formamızı da çıkartır veririz. Önlerine saygı yazıyorsunuz ama sevginin olmadığı yerde saygı olmaz. Çocuklar titriyordu. Göze batmayan bir şey ama lütfen dikkat etsinler. 35-40 yaşına kadar futbol oynarsın, yaptığın şeyler unutuluyor. İşin sonunda duruşuna, adamlığına bakılıyor. Gördüğümüz haksızlık karşısında da susmayacağız.”
Bu açıklama sonrasında söylenecek söz var mı? Sorumlu bir federasyon derhal maç öncesi seremonilerin nasıl düzenleneceği konusunda ve çocukların sağlığını güvenceye alacak önlemler konusunda çalışır ve bu doğrultuda hareket eder değil mi?
Peki, bizim “Sözde özerk özde atanmış federasyonumuz” ne yaptı? Yemeden içmeden bir cevap hazırladı ve “refakatçi çocuk” olarak adlandırdıkları, maç öncesi seremoniye çıkan çocukların esas olarak sorumluluklarının kulüplerde olduğunu açıkladılar.
“Evet, gözümüzden kaçmış” ya da “Maç öncesi seremonileri yeniden gözden geçireceğiz” gibi normal bir açıklama beklemenin hayal olduğunu zaten biliyorduk. Şimdi artık, 12 yaşından küçük çocukların sahalarda üşümesini bile engelleyemeyen bir federasyondan memleket futbolunun sorunlarına çare bekleyenler düşünsün…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa