05 Aralık 2014 01:02

Bizimle değilsin ana haber!

Bizimle değilsin  ana haber!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Seyircisiz maç, izleyicisiz duruşma, insansız park, habersiz televizyon.

Yeni Türkiye’nin mottosunu gazeteci arkadaşım Kumru Başer böyle tarif etmişti geçenlerde.

Yeni Türkiye, insanı değil, parayı ve rantı öne çıkaran türlü çeşitli yeniliklerle şahlanmış geliyor.

Bu şahlanışın televizyon yayıncılığındaki yansıması, ana haber bülteni olmayan ilk kanal TV8. “Acun harikalar diyarında” adlı “müzik-eğlence/yandaşları jürilemece” filmi vizyona gireli çok oldu aslında. Ama TV8’deki muhteşem dönüşümün(!) sektöre yansımaları ise daha yeni yeni gözleniyor.

Biliyorsunuz, Acun Ilıcalı TV8’i satın aldıktan sonra “Yok abi, benim kanalımda haber olmayacak,” demişti. TV8’in tüm haber kadrosu tasfiye edildi ve Türkiye’nin ilk habersiz TV kanalı vur patlasın çal oynasın yayınlarına başladı. O ses Türkiye, Ütopya, Survivor gibi insan hikayeleri, yarış ve rekabet üzerine kurulu bir yayıncılık anlayışıyla reyting rekorları kırıyor TV8. AKP’gil oldukları artık tescillenmiş jüri üyeleriyle beraber içlerinden “bas paraları bas bas” şarkısını okuyarak gayet eğlenceli işlere imza atıyorlar. Bir gün herkes başarabilir… Bir gün herkes meşhur olabilir… Bir gün herkes parayı ve şöhreti yakalayabilir… Sizin neyiniz eksik, ey ahali? Acun yayıncılığının genel felsefesi bunun üzerine kurulu. Ha, siz meşhur olacağım diye kafayı kırarken Acun paraları götürüyor, o başka mevzu.  

Acun haber olayına girmedi, neden? Kanımca çok mantıklı bir nedenle. Bir kere, adamın işi haber değil. İkincisi, neyin haberini yapacak? Şimdi klasik haber işinde iktidardı, muhalefetti, kamu yararıydı vs. çetrefilli işler var. E, Acun Tayyip Erdoğan’ın manevi oğlu gibi. Bu çıkar çatışması ortamında haberciliğin neresinden girecek, neresinden çıkacak. “Bırak dağınık kalsın, bizde de haber olmasın,” dedi. Malumu ilan etti. Bertaraf olacağına taraf oldu. Zaten Acun’dan habercilik bekleyen de yok.

Ama her şey Acun’la sınırlı değil. Geçenlerde bir baktık Kanal D ana haber de yayın saatinde ortada yok. Meğer Kanal D ana haberin yayınlandığı saatler, reytinglerin en fazla olduğu saatlermiş. Kanalın en çok izlendiği o saatlerde haber yerine “Şeref Meselesi’’ adlı diziyi yayınlayalım, bari halka bir faydamız olsun demişler. Haklılar. Dizi reyting alabilsin diye o gün ana haber bülteninden vazgeçmişler. Buna rağmen, çok izlensin istedikleri dizi yerine “Ben bilmem eşim bilir” adlı yarışma programını yayınlamışlar. Amaaan, kim izleyecek dizi-yarışma-eğlence varken haberleri zaten?

Televizyonculuk dünyamızdaki yaratıcı gelişmeler bu kadarla da bitmiyor. Acun tabii innovasyonda başı çekiyor yine… Geçmişte Var mısın Yok musun adlı programda keşfedip NTV’de spikerlik yapmasına yol açtığı Nur Tuğba Algül adlı hanımı Acun şimdi TV8’e transfer ediyormuş. Bu Nur Tuğba Algül Hanım, NTV’de şehit haberi sunarken farkında olmadan stüdyoda şarkı söylemeye başlamasıyla ünlü. Rejisörün banttan çıktığını fark etmeyince, seyirciye canlı yayında şehit haberi sırasında “neşeli dakikalar” yaşatmasıyla tanınıyor... O derece okuduğu habere kendisini kaptıran bir sunucu yani(!)

Acun Ilıcalı her şeyin hasını yapıyor hakikaten. Penguense, penguen. Neden şimdi kendimizi ve seyirciyi üzüp habercilik yapıyormuşuz gibi davranalım? Verelim damardan eğlenceyi ki millet zaten bunu istiyor, hep beraber havamızı bulalım. Yoksa şimdi ak-saray mak-saray olaylarına girip babayı üzücez… Ne gerek var böyle şeylere?

Yaygın TV kanallarının ana haber bültenlerinin magazinleşmesi aslında yeni olay değil. 1990’lardan beri şov haber, dekolte sunucu, stüdyoya dansöz çağırma, haberlerde müzik kullanma, haber metinlerini şarkı sözü gibi yazma pratiklerine tanıklık ediyoruz. NTV, CNNTürk gibi tematik haber kanallarının son yıllarda ciddi programlardan uzaklaşıp müzik-eğlence programlarına ağırlık vermeye başladığını da gözlüyoruz. Haber sunucularının, tartışma programcılarının gece geç vakitlerde müzik-eğlence programları yapmaya soyundukları da ortada. Bu yeniden yapılanmaya uygun olarak gerçek haberciler işlerinden edilip, yerlerine küçük Acun’lar alınıyor. Yeni düzene ayak uydurabilen kullanışlı haberciler ise mevkilerini koruyor.

Geçenlerde öyle bir hikaye okudum ki, bu da eğer doğruysa habercilik dünyamızda yenilikler bitmeyecek demektir. Medyaradar’dan Murat Tolga Şen’in anlattıklarına bakılırsa, NTV’nin Patronu Ferit Şahenk,  Acun Ilıcalı’dan TV8’i satın alacak. Doğuş Yayın Grubunun CEO’su Erman Yerdelen emekli edilerek onun yerine Acun getirilecek. Şöyle diyor Murat Tolga Şen: “TV8, Acun Ilıcalı’nın zirvesi gibi görünüyordu ancak o zirveden Doğuş helikopterine bindi. Şimdi de daha yükseğe çıkmak için ayrılıyor. Doğuş Yayın grubuna ait 8 televizyon kanalı, 8 radyo kanalı, 5 İnternet portalı, 6 dergisi ve yayınevi de dahil olmak üzere toplamda 28 medya kuruluşu Acun’un hükümranlığına giriyor.”  

İşte size iki Tayyip Erdoğan sevdalısından muhteşem girişim.

Yeni Türkiye’nin yeni sloganı “eğlenin gari!”

Eh, bu durumda, bızımla değilsin ana haber!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...