04 Kasım 2014 00:58

Selçuk Altan'ın ardından

Selçuk Altan'ın ardından

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Tam elli yıllık arkadaşımdı. 1960’lı yılların başlarında, “Dünya” gazetesinin Ankara temsilcisiydi. Akşamın yakınlaştığı saatlerde gazetenin işleri bitince bu büro, başkentin önde gelen genç aydınları ve tiyatro sanatçılarının uğrak yerine dönüşürdü. Selçuk’u oradan tanıyorum; birkaç kez ben de gitmiştim bu gazetenin Ankara bürosuna. Ama asıl eğlencemiz, Ankara Sanat Tiyatrosundaki arkadaşların temsili bitince geceleri başlardı. Kızlı erkekli bu düzeyli gece sohbetlerine doyum olmazdı. 

Selçuk, dönemin en başarılı gazetecilerindendi. Mesleğe “Ulus” gazetesinde başlamış, sırasıyla Akşam, Öncü, Yeni Sabah ve Dünya’da görev yapmıştı. Hukuk fakültesini bitirip lisansüstü programı da tamamlamış olarak dönemin “abur cubur” gazetecilerinden epey farklıydı. Bu fark, kültürel konulardaki kavrayışıyla kendini belli ederdi. 

Bence Selçuk’un başta gelen niteliği, dünya tatlısı, iyi bir insan olmasıydı. Üstelik, “iyi” olmakla kalmaz, “iyilikseverlik” göstererek herkese yardım eder, yol gösterici yönüyle dostlarının sorunlarına çözüm bulmaya çalışırdı. Başka bir niteliği ise üstün bir aile babası olmasıydı. Eşi Feride ve kızı Ayşe’ye olan yürek bağları, derinlik taşıyan bir “örnek”ti.

Onu özetle niteleyecek olsam, “Ankara’nın en sağlam aydınlarındandı” derim. Dünya gazetesinin artık miyadını doldurduğu günlerde, TRT’nin açtığı sınavı kazanan Selçuk, TRT Haber Merkezinde yetkinlikle görev yaptığı nice yılların karşılığı olarak 12 Eylül 1980 darbesiyle TRT’den atıldı. İşte bizim bildiğimiz asıl Selçuk, yıldırılamayacak Selçuk, bu kez de direnmenin sağlam bir örneğini verdi: TRT’ye açtığı davayı kazanıp yeniden bu kuruma döndü, bir süre sonra da emekliliğini istedi.

Onun bir de “Radyo Anki” serüveni vardır: O zamanlar, Ankara Belediyesine “Büyükşehir” deniyor muydu, bilmiyorum, ama başkent belediyesinin çağdaş bir radyo istasyonuna gereksinimi olduğunu biliyorum. “Radyo Anki”yi kimler kurabilirdi? Başta Selçuk Altan ve demirbaş radyoculardan Jülide Gülizar gibi bu işin deneyimli öncüleri, kolları sıvayıp Radyo Anki’nin yayınını üstlendiler. Sağcı partilerin Ankara Belediyesini ele geçirdiği günlere kadar… 

Sonunda o iğrenç, onulmaz hastalığa yakalandı Selçuk. İnsanoğlunun “direnme gücü” denen olgu, ancak bu denli dayanabilirdi: Bu hastalığa dört yıl direndi o.
Gariptir, onu anarken bile özlüyoruz…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...