24 Ekim 2014 00:36

Kötü haber: Kürtler kahraman oluyor!

Kötü haber: Kürtler kahraman oluyor!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP iktidarının iç siyaset ve diplomaside 12 yıllık mottosu “Krizi yönetemiyorsan, medyayı yönet” olmuştur.
Kobanê krizinde de aynı şey oluyor.
Suriye’deki iç savaşı sınırlarımız içine taşıyan ve sokağı geren iktidar, politik beceriksizliğini havuz medyasına dikte ettirdiği manşetlerle gizlemeye çalışıyor.
ABD’nin Kobanê’ye destek için IŞİD’i vurmasından sonra havuz medyasının manşetleri süt dökmüş kedi gibi değişti. Türkiye’de Kobanê’ye destek için sokaklara dökülen Kürtler için “İkiyüzlüler”, “Yakıp yıktılar”, “Sınırı açtık, istiyorlarsa gitsinler”, “Kuduz köpek gibi saldırdılar” manşetleri atan gazeteler bir anda 180 derece döndü. Amerika Kürtlere destek verince şimdi “Kobani’ye kardeşlik köprüsü” başlıkları manşet. Meğerse Kobanê’deki Kürtler kardeşimizmiş, ama bizim haberimiz yokmuş… Stratejik eziklik…
Kobanê’de olan bitenin Türkiye medyasında doğru düzgün anlatılmadığı, meseleyi anlamak için Türk gazetecilerin bilgisine başvuran insanların da aslında hiçbir şey anlamadığı ortada. Olayların özünü anlatmadan sadece milliyetçi hassasiyetleri kaşımak, şiddetin temeline inmeden sadece sonuçlara odaklanmak, çatışan taraflardan kimin işgalci, kimin mağdur olduğunu gizleyerek haber yapmak hem ulusalcı medyanın hem de havuz medyasının işine geliyor. Doğrusu şu ya, Kobanê krizinde neredeyse ortak söylem havuzunda yıkanan milliyetçi, İslamcı ve Kemalist medyanın kendi çalışanlarının da sorunun özünü anladıklarından ciddi şüphem var. Kobanê’de olanları geniş halk kitlelerine çarpıtarak aktaran bazı gazetecilerin coğrafya, tarih, kültür ve Ortadoğu siyaseti konusundaki uzmanlıklarından kuşkuluyum. Bilgi sahibi olmadan, derinlemesine araştırmadan haber yapan, dünyayı sadece “biz” ve “onlar” ikiliği ekseninde algılayan geniş bir haberci kadrosu var ülkemizde.
Habercilikten anladıkları tek şey “Dostu düşmanı bilelim” olan bu gazetecilerin son bir ay içindeki haber başlıklarına bir bakın. Hepsi ülkedeki gerginliği körükler nitelikte.
“Türkiye düşmanları Kobani’yi alet etti, provokasyon ve talan yaptı”
“Hainlik ateşi”
“Kobani şantajı”
“Türkiye düşmanları”…
Kobanê’ye destek verilsin diye gösteri yapanlar bizim gazete Evrensel’e göre “halk”.
Ama çok satan bazı basın-yayın organlarında “HDP”, “PKK”, “YPG”, “terörist”, “hain”, “eylemci” hep aynı şeyi işaret etmek için kullanılıyor: Ortak düşman.
Zaman gazetesi göstericilerden “gruplar” diye bahsediyor.
Vatan da mesela, “eylemciler” diyor.
Neyin ne olduğunu tanımlamakta bile ciddi sorunlar var.
Ülkenin güneydoğusunda yaşanan sokak eylemlerinde kiminle kimin çatıştığı konusunda rivayetler de muhtelif.
Posta’ya göre MHP taraftarları ve PKK sempatizanları, Sözcü’ye kalırsa Kürtlerle Türkiye, Milliyet’in aklınca IŞİD ve PKK, Cumhuriyet’in bakışıyla Hüda-Par , Ülkücüler ve HDP, Bugün kafasıyla BDP ve Hüda-Par, Yeni Şafak zihniyetiyle de CHP-HDP-AKP çatışıyor. Buyurun siz de kendinize uygun olan gerçekliği seçin, oradan yürüyün. Akıl alır gibi değil.
Bu derece cahilce, bu derece sorunu anlamadan, komşumuzda ve kendi ülkemizde neler olup bittiğini bilmeden haber yapmak, ezbere manşet atmak mümkün ülkemizde.
Zaten kimsenin anlamadığı, bilmediği bir takım sembollerle, kısaltmalarla haber yazılıyor, bir de neyin ne olduğu çarpıtılınca, Kürtlere karşı girişilen şiddet eylemlerini meşrulaştırmak daha kolay oluyor. Kobanê haberlerinde sıklıkla duyduğumuz PYD, YPG, IŞİD gibi kısaltmalarla da haber yazmak kafa karıştıran bir şey. Bu kısaltmaların açılımı nedir diye sokaktaki insana sorsak, yüzde 90’ının anlamlı bir yanıt veremeyeceğine adım gibi eminim. Türkiye’de kaç kişi Suriye’de Demokratik Birlik Partisinin (PYD-Partiya Yekîtiya Demokrat) Suriye’yi demokratikleştirme yolunda kurulmuş bir Kürt politik partisi olduğunu biliyor? PYD’nin kurduğu özerklik ve öz yönetim biçiminin detaylarını kaç kişi biliyor? Batı Kürdistan’daki ulusal bağımsızlık hareketini ne zaman, hangi gazetede okuduk; hangi tartışma programında izledik? Recep Tayyip Erdoğan’ın Batı Kürdistan’daki demokratik Kürt hareketini direkt neden tehlike olarak gördüğünü kendisine soran var mı?  
Kobanê’yi savunan Halk Savunma Birliği (YPG-Yekîneyên Parastina Gel) ise Suriye Kürdistanı’nın resmi silahlı gücü, öz savunma birliği. PKK ve YPG Kobanê savunmasında birlikte savaşıyorlar. Kobanê’deki Kürtler Türkiye Kürtlerinin akrabası. Türkiye Kürtleri için Kobanê’deki savaş dış mesele değil, iç mesele. Büyük Türk medyası bunu da doğru anlatamıyor insanlara. Belli ki anlatmaya niyeti de yok.
Yandaş medya “bahanesiyle” diye bir kavram tutturmuş, oradan beslenerek olayları çarpıtıyor. Kötü giden her şeyde HDP ve BDP suçlanıyor. Türk-Kürt düşmanlığı ve Kürtlere karşı nefret söylemi her fırsatta yeniden üretiliyor.
* IŞİD’i bahane eden PKK yandaşları HDP’nin baskısıyla sokakları yakıp yıktı, askerlere saldırdı.  (Türkiye)
* HDP ve BDP’nin Kobani protestosu çağrısını bahane eden kaos lobisi iş başında. (Habertürk)
* IŞİD’in Kobani’ye girmesini istismar eden terör örgütleri, çözüm sürecini hedef alan CHP ve HDP’nin tahrikiyle Türkiye’yi savaş alanına çevirdi. (Yeni Şafak)
* Haberlerde can kayıplarının nedenleri ve hayatını kaybedenlerle ilgili bilgiler yerine mal kayıplarına (ATM, otobüs, çeşitli kamu binaları vb.) ağırlık veriliyor.
Yandaş medyanın Kobanê haberlerinde olumlu gösterilen tek şey Tayyip Erdoğan. Cumhurbaşkanının mülteci ailelerle çekilmiş fotoğrafları gazetelerin birinci sayfalarını süslüyor. Erdoğan’ın bir mülteci kız çocuğunun elini öperken çekilmiş fotoğrafı onun komşularımıza karşı samimiyet ve alçak gönüllülüğünü çağrıştırıyor.
Milliyetçi koalisyon medyası komşumuz Batı Kürdistan’da yaşanan işgali, bu işgal sonucu ortaya çıkan öz savunmayı ve İslamcı işgalcilerin Suriye Kürtlerine yaşattığı insanlık dramını bizim iç meselemiz olarak değil, bir dış mesele olarak görüyor. AKP, Türkiye halklarının bir parçası olan Türkiye Kürtlerinin hassasiyetlerine karşı duyarsız. Batı Kürdistan’da işgale karşı direnen Kürt’le, Türkiye’de “Kobanê’ye yardım koridoru açılsın, IŞİD’e destek verilmesin” diye yırtınan Kürt arasındaki yakınlığı görmek istemiyor. Ötekinin acısına sırtına çeviriyor.
Yalnız büyük milliyetçi koalisyon medyasına kötü haber var. Kobanê’de savaşan Kürtler dünya medyasında “kahramanlık” söylemiyle haber oluyor. Kobanê kurtuluş savaşı bir kahramanlık destanı anlatısına dönüşüyor.  Şimdi milliyetçi medya koalisyonu “kardeşlik köprüsü” söylemiyle geç de olsa bir şekilde bu destanın içinde yer almaya çalışıyor. Stratejik sefilliğe devam.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...