23 Eylül 2014 00:40

İnsanlık ve Ortadoğu

İnsanlık ve Ortadoğu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İlk gençlik yıllarımda, İstanbul Erkek Lisesi’nde öğrenciyken okula çok yakın olan Eminönü Halkevi’ndeki açıkoturumların gedikli izleyicileri arasındaydım. Bana göre “yeni” olan düşüncelerle etkilendiğim tanınmış düşünür ve yazarların anlattıklarından çok şey öğrendim o yıllarda. Oysa, açıkça belirtmeliyim ki, 20 Eylül Cumartesi günü, Ankara’daki Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılan açıkoturumdaki konuşmacılardan belli bir konuda öğrendiğim bilgileri, yaşamım boyunca öğrenmedim.  

Anladığım kadarıyla oturumun başlığı, “Ortadoğu’da gelişen güncel olaylar ve Türkiye”ydi. Bizi bu denli yakından ilgilendiren böyle bir konuda, “Meğer ne kadar hafifmişim!” duygusuna kapıldım.

Oturumu yöneten İlke Işık, cin gibi bir hanım kızımızdı; tanıtımlarda, açıklamalarda ve konuşmacıların görüşlerini bağlamakta çok başarılıydı. İlk konuşmacı, okurlarımızın yakından tanıdığı Nuray Sancar, güncel açıdan Ortadoğu’da olan bitenleri, somut kanıtlar ve örneklerle pekiştiren yetkin bir konuşma yaptı. Bölgeyi geniş bir perspektiften ele alan Sancar, Ortadoğu ülkelerinde emperyalizmin hesaplarından kaynaklanan acımasız girişimler sonucunda halkların çektiği çok yönlü derin acıları sergilerken belirttiği gerçekleri, son yılların somut olaylarına dayandırdı. Konuya öylesine egemendi ki, örneklediği olayların özünü oluşturan gerçekler, dakikalar ilerledikçe elle tutulur hale geldi. 

İkinci konuşmacı Fehim Işık, konuşmasına başladıktan üç-beş dakika sonra, bende şu izlenimi uyandırdı: “Derya gibi bir adam! Öylesine dolu ki, sergilediği bilgileri takır takır ortaya koyarken sanki nefes almadan konuşuyor!..”

Şöyle de denebilirdi: Bu arkadaş, yangının alevlerinden kurtulup daha dün gelmişti buraya ve yaşadıklarının heyecanıyla konuşuyordu…

Fehim Işık, Irak ve Suriye’de olan biteni gözler önüne sererken IŞİD karşısında kelle koltukta inatla direnen tek güç olan Irak ve Suriye Kürtlerinin kendince kotardığı askeri yapılanmaları anlattı. Anlattıkça bilgilendim. Bilgilendikçe de bu karmaşık olaylar zincirinin halkaları, gözümde yerli yerine oturdu. Böylece, Irak ve Suriye gibi ülkelerde boğaz boğaza savaşan insanların, çeşitli mezhep ve inançtaki insan topluluklarının yaşadığı toprakları hallaç pamuğu gibi atan IŞİD gerçeğinin nasıl olup da 21. yüzyılda yaşam bulduğunu anlamaya başladım.

Doğrusunu isterseniz, anladığım da şu kadar:

İnsanlık, içerdiği evrensel değerlerin öne çıkarılmasıyla “İnsanlık” olur, emperyalizmin Ortadoğu’da kullandığı yöntemlerle değil!..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...