26 Ağustos 2014 00:36

Yanlış ata oynamam!

Yanlış ata oynamam!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bugün size bir konser yazısı sunuyorum. Müzik yazılarında benim için temel sorun, anlaşılır olabilmek ve okurlarımın müzik sanatına daha da yakınlık duymasına yol açmaktır.
Geçen hafta perşembe günü, ODTÜ'nün Kültür ve Kongre Merkezi'nde güzel bir piyano dinletisi izledik. Böylece piyanist Can Çakmur'u ikinci kez dinlemiş oldum. Can'ın birinci dinletisi, altı ay kadar önceydi. İzlenimlerimi anlatırken şöyle yazmıştım:
“Onu dikkatle izledim: Uzun boylu, iplik gibi bir genç. Yüzünde, müzikle 17 yaşın bileşiminden kaynaklanan bir masumiyet okunuyor. Piyano çalma sanatında teknik zorlukları aşmış bu genç sanatçı, son derece gelişkin bir parmak becerisi ve yaşına göre olgun bir yorum sergiliyor."
Can, geçen hafta bu kez zorlu bir program yorumladı bize: Barok dönemin doruğu J.S. Bach'tan bir "Prelüd ve Füg"; bir ayağı klasik dönemden kalkarken öteki ayağı erken romantik döneme basan Franz Schubert'ten bir "Sonat"; Polonyalı romantik besteci Chopin'den parlak bir "Etüd"; geç romantizmin piyano müziği ustası Liszt'ten bir "Ballad"; yine Liszt'in "Üç Konser Etüdü"nden bir bölüm; sonra da çağdaş ve ilerici Macar besteci Bela Bartok'tan "Açıkhavada" anlamına gelen "Out of Doors" adlı bir parça; en sonda da Adnan Saygun'dan "Aksak Ritimler Üzerine On Etüd".
Piyanistimiz, böyle yorumu zor bir dinleti programı seslendirirken olağanüstü bir müzikal olgunluk sergiledi. Altı ay önceki piyanist Can Çakmur gitmiş, altı yıl sonrasının Can Çakmur'u gelmişti sanki… Müthiş bir gelişmeyle karşılaştım. Bu inanılmaz sıçramanın nedeni belki de şudur:
Can, önümüzdeki Kasım ayında Almanya'nın Weimar kentinde, bütün dünyanın önemsediği bir piyano yarışmasına girecek. Yarışmayı düzenleyenler, yukarıda saydığım eserlerden oluşan bir program belirlemişler, Can ona hazırlanıyor. Dinlediğimiz konser, yarışmanın bir provasıydı…
Aklınızdaki soruyu hemen cevaplıyorum: Almanya'daki bu yarışmada Can'ın şansı en azından finale kalmaktır. Birinci olmasını bekliyorum. Bilirsiniz, ben yanlış ata oynamam!
(Bir de not: Bu yazımı okuyan birçok kişi, herhalde "Çakmur" soyadının kaynağını soran e-postalar yollayacaktır bana. Onlara şimdiden cevap: Evet Can, Yüksel Çakmur'un torunudur. Can'ın babası Barış ve annesi Elif Çakmur da birer üst düzey aydınımız ve dostlarımızdır.)

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...