08 Ağustos 2014 00:52

İşte hendek, işte deve

İşte hendek, işte deve

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Atlamak mı düşmek mi?
Binmişiz bir deveye gidiyoruz.
Altımızdaki deve, bizi bu hendekten atlatır mı?
Atlatırsa, öbür tarafa geçince başımıza neler gelir?
Deveye “Boynun eğri” demişler, “Nerem doğru ki?” demiş.
AKPgiller’in Tayyip Erdoğan sevdası biraz bunu andırıyor bana. Beraber yürüdüler ya bu iktidar, güç, hegemonya yollarında, beraber atlayacaklar hendeği. Varsın adalet, hak, hukuk, dürüstlük, onur, nezaket olmasın memlekette. Ya atlarlar ya düşerler; zordur vermek bizde koltuğu.
Yine seçim mahalline girdik. Kepekli diyet Ekmek’le, Demir Yumruk arasında seçim yapmamız gerekiyormuş. İkisi de dinci. İkisi de besmeleyle başlıyor konuşmaya. Ekmek’in sesi kırılgan, babacan, nazik. Demir Yumruk ise bir “kükrüyor” ki sormayın gitsin. Korkuyu korkutacakmış aklınca.
Eyyy İssstannnbulllll!
Beniiym İystanbul’um…
Demir Yumruk’un böyle hutbe okur gibi konuşması var halkın(ın) karşısında.
Ekmek ise arkasındaki koalisyon gücünün verdiği sözlere güveniyor.
Ekmek tanınmamış şahsiyet. Ama laik dinci imiş.
Ekmek 3 dil biliyor; Ekmek profesör ve ilahiyatçı.
Demir Yumruk onun 3 dil bilmesiyle dalga geçiyor. Tercüman değil, cumhurbaşkanı arıyormuşuz biz. Bakın o senelerdir tercümanlarla hallediyormuş işini. Gerçi arada “vanminüt” filan da diyor, ama o sayılmaz.
Demir Yumruk’un seçim kampanyasını yürütenler çok akıllı, çok çalışkan, halkı iyi tanıyorlar. “Analar” diyorlar… Her kadın seçmen aynı zamanda ana ya. “Monşer” diyorlar… Her Türk, Batı karşısında azıcık eziktir ya...
Demir Yumruk, ülkede neredeyse tüm açık hava ilan panolarını kiralamış. Geriye çok azı kalmış, diğer adaylar kullansın diye. O geriye kalanın kiralanmayanlarına da Demir Yumruk talip. Zaten apartman sakinleri bile AKP dışında bir partiye bina kiralamaya korkuyor. Her şeyde, her yerde onu görecek halkımız. Seçim sonrası o da halkı görecek ya…
Televizyon ekranları total Demir Yumruğun emrinde. Neredeyse 24 saat o konuşuyor ekranda. Rakiplerini küçük düşürecek videolar izletiyor millete. İstiklal Marşımızı kim daha iyi okur diye yarışa giriyor onlarla. Sanırsınız ki ilkokul 1-A sınıfının inek talebeleri yıl sonu müsameresinde. Ama olsun, bizim halkımız bayılır bu tür saçmalıklara.
AKP medyasına kalsa, Demir Yumruk cumhurbaşkanlığı forsunu çoktan alıp evine götürmeli, seçime de gerek yok. Ama kanunda yazılmış artık bir kere. Bundan sonraki dönemde bakar artık çaresine Uzun Adam.
Ekmekle Demir Yumruk dışında bir de Bağlama var.
Üçüncü adayın seçim kampanyalarında kullandığı sloganlardan biri şöyle: “Bir cumhurbaşkanı düşünün, bağlamadan başka bir şey çalmıyor.”
Ona “Halkların ve değişimin adayı” da diyorlar.
Geçenlerde TRT’de 15 dakikalık bir konuşma yaptı. Tüm kanallarda Demir Yumruk saatlerce naklen konuşurken, TRT o canlı yayına yarım saat ara verip Ekmek’le Bağlama’yı konuşturdu. Lütfen… Bağlama da durur mu? Patlattı espriyi: “TRT gibi son  tarafsız, objektif, bütün adaylara eşit yaklaşım sergileyen, hele hele bana karşı  ve nezaket örneğinin en muhteşemini sergileyen bu nadide kurumun ekranlarından sizlere seslenmenin heyecanını ve mutluluğunu yaşıyorum.”
Devlet televizyonu TRT, cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde Demir Yumruk’un kanalı olduğunu bir kez daha ispatladı. Anadolu Ajansı da yaptığı taraflı haberlerle TRT’yi ve AKP medyasını bir güzel besledi. RTÜK ve Yüksek Seçim Kurulu çamura yattı. Aslında neredeyse tüm propaganda kanalları Ekmek’le Bağlama’yı görmezden geldi. Temmuz ayına ait bir yayın saati bilgisi paylaşılmıştı. TRT’nin 3 ayrı kanalında 4, 5 ve 6 Temmuz günlerinde Demir Yumruk’a  533 dakika yer verilirken, Ekmek’e 3 dakika 25 saniye, Bağlamaya ise sadece 45 saniye ayrılmıştı. Şaka gibi değil mi? Ama işte Demir Yumruk efsanesi de buradan gelir zaten. Vurdu mu susturur herkesi.
Demir Yumruk’un kükreyişi ve “o güce” tapan AKPgilleri var.
Ekmek’in daha baştan kaderi belli.
Bağlama ise, kanımca en gerçek, en içten, en muzip ve iyiye adanmış aday.
Vicdani retçi cumhurbaşkanı olmaktan söz ediyor. Gençlere güç vereceğiz diyor. Ayrımcı değil, mezhepçi değil, dini siyasete alet edip göz boyamaya çalışmıyor, devletin çıkarı değil, yurttaşın çıkarı diyor, eşitlikten, çoğulculuktan bahsediyor. Tüm gruplar için inanç özgürlüğünü savunuyor. Din, mezhep ve kimlik aidiyetlerini kullanarak çatışmayı körükleyenlere inat, barıştan ve kardeşlikten söz ediyor. Emekçinin ve işçinin yanında bir cumhurbaşkanı olasılığının da var olduğunu hatırlatıyor. Devletin din üzerindeki tekçi sultası kalkmalı diyor. Gençlik bir asayiş sorunu değil, başa çıkarılacak kesimmiş ona göre. Ne kadar güzel değil mi?
İşte bu anlamlı ve demokrasi için önemli mesajları verdiği için Bağlama, eminim pek çok kişide heyecan yaratıyor. Biz de bir grup akademisyen olarak özgür ve katılımcı bir üniversite için Bağlama’ya oy vereceğimizi açıkladık.
Bağlamadan başka bir şey çalmayan bir cumhurbaşkanı için, oyum Demirtaş’a.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...