10 Mayıs 2014 00:13

Tek adam, tek parti, tek ses, tek tip, tek komisyon, tekbiiiiiir!

Tek adam, tek parti, tek ses, tek tip, tek komisyon, tekbiiiiiir!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir zamanlar, kendisinin Ekonomi Bakanı Zafer Saatçi&Saatçi, İçler Acısı Bakanı Muammer Neyegüler, AB Grubu, RH Negatif Bakanı Egemen Bağıştoplar, Yakın Çevre ve Beton Şehircilik Bakanı Erdoğan Albayraktar’ın, Meclis’teki ‘fezleke kumpanyası’ vodvilleri aratmayacak cinstendi. ‘Mahşer’in Dört Atlısı’ ya da ‘Fezleke’nin Dört Süvarisi’ olan Daltonlar hakkında yürütülen yolsuzluk ve rüşvet soruşturması ile ilgili görüşmelerin, Joe, William, Jack, Averell’in anlattıkları masalların,  Meclis TV’den naklen verilmemesi için pazartesi gününe alınan oturumun, MELDATV tarafından tablet bilgisayarla, İnternet’ten yayınlanması, hükümetin akıl ve teknolojiyle asla baş edemeyeceğini, Twitter, Youtube deneyimlerinden bile hiç ders alamadığını bir kez daha ispatladı.

MELDATV

Gazeteci meslektaşım ve milletvekili arkadaşım Melda Onur’a,  RTÜK, TİB, Meclis İç Tüzüğü gereği diye, bir bahane bulunulur mu göreceğiz! ‘Yayın hakkı TRT’de olan MeclisTV’ye karşı, bu bir darbedir’ bile diyebilirler. ‘Aslında gizli oturumdu, ama bunu vekillere bildirmeyi unutmuşuz!’ şeklinde yapılabilecek bir açıklamaya, hatta Melda’ya verilebilecek disiplin suçuna bile hiç şaşmamak lazım! Meclis kürsüsünden anlatılan hikayelerin İnternet üzerinden aktarılması, ‘Yasal olmayan bir şekilde görüntüleri yayınlandı’ ya kadar vardırılabilir! Dört bakan hakkındaki fezlekelerin ‘tek bir soruşturma komisyonuyla’ yürütülecek olması, Takip Bey’in meşhur ‘tekerlemesiyle’ ters düşmez: “Tek dil, tek din, tek millet, tek devlet, tek bayrak.” Usta, ‘tek adam’ ya, ne söylerse o! Yani ‘tek adam, tek parti, tek ses, tek tip, tek komisyon, tekbiiiirrrr!

AĞLAMA DUVARI

Erdoğan Albayraktar savunmasını ‘ağlayarak’ yapmış oldu! Sayın Bakana Müzeyyen Senar’dan gelsin bu şarkı: ‘Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime/ Titrerim mücrim(suçlu) gibi, bakınca istikbalime!’ Gel de zırlama birader ya! AKP’nin paralı cenaze ağlayıcıları takımına, bu Yakın Çevre ve Beton Şehircilik Bakanı da iştirak etti sonunda. Parti değil, ‘ağlama duvarı’ sanki! Hüngürdeyerek, adaletin kefesi dolmaz Albayraktar! Aslında bakan haklı, daha önce açıkladığı gibi, Başbakanın Bayraktar’ı!

MUAMMER NEYEGÜLER

Eski İçler Acısı Bakanı Muammer Neyegüler, bu kez Gezi eylemcilerine savurduğu küfürleri etmeden yaptığı konuşmada, “Soruşturma başından operasyon aşamasına kadar yasalara aykırıdır” diyordu. Çok yerinde bir saptama! 5237 sayılı TCK’nin 252. Maddesi’ ne göre ters bir defa; “Madde 252- Rüşvet alan kamu görevlisi, dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır…” Devam ediyor: “İddiaların kanuni unsurları yoktur.” Bu da doğru; TCK-204 (Resmi belgede sahtecilik), 255 (Nüfuz ticareti), 285 (Gizliliğin ihlali) maddeleri için ‘sehven’ bir durumla karşı karşıyayız!

ŞÜPHE DOKUNULMAZLIĞI

İnandırıcı savunmasını sürdürüyor Eski Bakan: “Cep telefonumdan, İstanbul Başsavcılığı ile yaptığım konuşma bile sızdırılmış.” Cep telefonu da, radyasyon yayıyor ya, sızar bu ‘radyoaktif madde’ denen meret! Yarılanma süresi de bitmez hiç. Enerji Bakanı Akşemseddin Taner Yaldız, bilir nükleer enerjinin faydalarını! ‘Radyasyon ölçüm saati’ almak lazım İsviçre’deki firmadan. Bir bakan şüpheli addedilir mi hiç? ‘Şüphe dokunulmazlığı’ var, şunun sırasında! Neyegüler’in oğlunun yatak odasında bulunan ‘sanayi boyu çelik para kasaları’ ise, ‘dekoratif amaçlı’ olup, bir depremde, tavanın çökmesi durumunda ‘ihtiyati tedbirden’ başka ne olabilir? Zarrab’a, “Gerekirse önüne yatarım, altından kalkarım, üstünden atlarım” raconu, kendisini kurtarmaz bundan böyle.

ÇİKOLATA KUTUCUKLARI

AB Grubu, RH Negatif Bakanı Egemen Bağıştoplar ise, “Artık yutkunmayacağız” diye başladı sallama şovuna! Bu saatten sonra ‘yutkunacak’ bir okazyon nerede artık! İranlı ince İş Adamı Reza Zarrab’ın Orta-köy’deki AB Ofisine gönderdiği çok kıymetli çikolata kutucukları yok ki önünde ağzın sulanacak. Zarrab’ın, Bağıştoplar’a hediye ettiği ‘bol gizli cepli’ takım elbiseler de, çikolata fez’lekeleri için ‘kuru temizlemeye’ verildiğinden, Sayın Bakanın, kendi gardırobundan giyinerek oturuma katıldığı göze çarptı. ‘Bakara Suresi tefsircisi’ Bağıştoplar, Twitter hesabından paylaştıklarına,  bir netlik kazandırdı: “Bize irticacı yaftasını yapıştırmaya kalkanlar, bu sefer siyasi bir montaj ses kaydı üzerinden, bizim imanımızı sorgulamaya ve sorgulatmaya kalktılar.”  

12 SENELİK MEBLAĞ

İnternet’e düşen ses kayıtlarında iki zat konuşuyor. Biri Hürriyet’ten Metehan Demir, diğeri Avrupa Birliği Egemen’i. Karşılıklı olarak, inançlı insanların ‘Bakara Suresi’ ve ‘cuma namazı’ ile ilgili kafa buluyorlar. Metehan, yediği haltı itiraf edip, özür dilerken, Bakan Beyler, bu ses kaydının montaj, dublaj olduğunu iddia ediyor. Mütedeyyinleri, ‘moron’ yerine koymak bu! Bağıştoplar, “Üç kez toplamda 1.5 milyon dolar rüşvet almak iddiası külliyen yalandır, iftiradır” diye üfürmeye devam ederken, Reza Zapzap’ı 5 yıldır tanıdığını da ekliyor konuşmasına. Allah’tan, 5 yıldır tanıyor, 12 sene olsa, ‘meblağı’ siz hesaplayın artık!

AKLINI SAATLE BOZMUŞ

‘Vakit nakittir’ düsturunu ilke edinmiş, Kendisinin Ekonomi Bakanı Zafer Saatçi&Saatçi köpürüyor kürsüden: “Bu saat tarafımca alınmış, bedeli tarafımca ödenmiş, mal beyanıma da girmiştir arkadaşlar.”  Saat vakası, dünya siyaset literatürüne girmiş, mal beyanında yer alması ne ki! Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ne dönmüşün! Aklını saatlerle bozmuş, romandaki Hayri gibisin ya!

NEFES KESEN ÖYKÜ

Bunca zamanda ancak bu kadarı yazılabilmiş olan ‘700 bin liralık’ saatin, ‘nefes kesen öyküsü’ şöyle gelişiyor: “ Ben saati bir gazetenin ilanında gördüm, çok beğendim, ilgili firmayla temasa geçtim, bu konuşma yapılırken Reza Zarrab, o ortamda bulunuyordu. Demek ki ortam dinlemesi yapmış! ‘Bizim orada ofisimiz var, alır size gönderirler’ dedi. Sonra zırhlı bir araçla saati bana getirdiler! Saatin faturası, alanın üstüne ama garanti belgesinde benim adım geçiyor.”

GMT

Yaz babam yaz! Saatin periyodik bakımını, Ahmedinejad üstlendi, sigortasını, Zarrab’ın kodesteki ortağı Babek Zeccani yaptırdı! Böyle bir makamda olmasan neyse de, ister koluna ‘guguklu saat’ tak, istersen boynuna ‘İzmir Saat Kulesi’ni as. Kim ne karışır. Meclis kulisinde gazetecilere açıklamalarda da bulunan ‘çalar saatli’ bakan, kendisine uluslararası bir komplonun, üzerinden ‘sıfır meridyenin’(!) geçtiği kabul edilmiş, dünya ortalama zamanının ayarlandığı (GMT-Greenwich Mean Time), Londra’nın güneydoğusundaki rasathaneden düzenlendiğini, bunu, ses kayıtlarındaki montajı, dublajı hisseden Haberleşme Vekili ile yeni TELEKOM’cu, Başbakanın ‘saç-baş danışmanı’ ve ‘telekinezi uzmanı’, jöleli ‘Yiğit Brüt’ ün doğruladığını söyledi!!! ‘Tilki, tilki saat kaç?’

RED KİT

‘Kurultay niyetine’, MYK’de 6 değişiklik yapan CHP, Başbakan Erdoğan için de soruşturma önergesi hazırlıyor. Kılıçdaroğlu, ses kayıtlarında geçen, Takip Bey’in mahdum Bilal’e  “Paraları sıfırlayın” talimatından bahsederken, “30 milyon avro evde bulunur mu, bunun neresi özel” dedi. Burada bir yanlışlık var! Sayın Başbakan, ‘paradan sıfırların atıldığını’ hâlâ idrak edememiş Bilal’e, ‘Elindeki eski TL’leri, yenisiyle sıfırla, evde tutma artık!’ demek istemiş, oğluna laf anlatmaya çalışırken de, kendi kafası, eski liraya gidince, ağzından ‘30 bin avro’ yerine, ‘30 milyon avro’ çıkmıştır! Daltonlar’ı geç bir kalem, Red Kit böyle bir şey yapmaz senaryo gereği!

SEFERİ DURUM

Ankara 11. İdare Mahkemesi, Meclis Başkanlığı’ndan fezlekeleri okutmadığı için 30 gün içinde ‘savunma’ istedi. Ankara’daki 4. İdare Mahkemesi de Youtube’a erişim engeline karşı yürütmeyi durdurma kararı verdi. Buralardaki hakim ve savcılar da son olarak, ‘başkent emniyetindeki 110 polis gibi ‘seferi durumuna’ geçirilirler mi’ diye düşünmeye gerek yok pek! Yargı bağımsız, emniyet müdahalesiz, üniversiteler özerk, bürokratlar inisiyatif sahibi, basın mı, özgürlük ötesi… Freedom House’a göre basın özgürlüğünde 134. sıraya düşmüşüz, Düşişleri Bakanı Ahmet Avutoğlu’na göre, memleketteki medyanın hürriyeti, hiçbir ülkede yok!

DAM AKAR, ÇATI UÇAR

Paralel devlet, kiriş hükümet, teğet muhalefete, bir de ‘üçgen aday’ eklendi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, köşk adayını tespit edebilmek için ‘geometri’ çalışmaya başladı son günlerde. CHP’ye ‘çatı aday’ konusunda ‘göz kırpan’ MHP’de bu ‘dam aktarmasının’ nasıl sonuçlanacağını şimdiden kestirmek zor! Ancak damın akma, çatının uçma ihtimali de yok değil. HDP Eş Başkanı Ertuğrul Kürkçü’nün de aday çıkaracaklarını açıklaması, AKP için ‘çemberin’ daraldığını ifade ediyor. ‘Çemberimde Gül oya, Gül’medim doya doya’, ‘Uzun olur gemiciklerin Direği’, ‘Aynı çatı altında aşkımız bir yalanmış’, ‘Oy dere, Kızıldere, böyle akışın nere.’ Deniz’leri 42 yıl önce aramızdan alan ‘faşist zihniyeti’ bir kez daha nefretle anımsarken, Türkiye’nin yarım yüzyıla yakın geçmişindeki tabloya bakıyorum: “Üç fidandan, Hakan Fidan’lara gelmişiz!”

DEMİRÖRENLER

6222 Sayılı Sporda Şiddeti Önlemeye Yönelik Yasa’daki uygulamaları ve e-bilete geçişi, öve öve bitiremeyen Türkiye Futbol Fedarasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, ‘taraftar mağduriyeti’ diye kabul ederek, passolig’e karşı karar veren Ankara 16. Tüketici Mahkemesi’ne itiraz edecek. Baba Erdoğan Demirören de, Başbakan Erdoğan’a “Ben nereden medya işine girdim” diyerek telefonda ağlamıştı. ‘Babası ağlar, oğlu yağlar’ ne ‘kolektif oyun’  bu böyle ya!

MUZ VE HIYAR KABUĞU

Önceki hafta oynanan Villarreal-Barcelona maçında, Brezilyalı siyahî futbolcu Dani Alves, köşe atışı yapacağı sırada, kendisine fırlatılan muzu, yerden almış, soyarak yemişti. Irkçılığa karşı, bu olgun tavır, bana İsmail Dümbüllü’nün hazırcevaplığını hatırlattı. Büyük tuluat ustasının, bir akşam oyunu sırasında, densiz bir seyirci, sahneye ‘salatalık kabuğu’ fırlatır. Dümbüllü, hiçbir şey olmamış gibi, eğilerek ‘hıyar  kabuğunu’ yerden alıp, söyle bir baktıktan sonra, espriyi patlatır: “Biri kartvizitini düşürmüş.”

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...