'Şu TL'yi al da, İsviçre'deki hesabıma euo gönder'

T’ayıpettin Bey, ‘vizyon belgesi’ adını verdiği ‘televizyon belgeselini’ izlettirmek için, herkesimden 4000’ i aşkın kişiyi toplatmıştı Haliç Kongre Merkezi’ne. Televizyon belgeselinden kasıt, barkovizyondan gösterilen ‘yaşam hikâyesi’ ile ‘hutbesinin’, başta TRT’de ve birçok kanalda canlı olarak yayınlanmasından kaynaklanıyor! Toplantıya, AKP zevatı dışında, üniversitedekiler sağ değil herhalde, ilkokul-ortaokul öğretmenleri, muhtarı, bakkalı, manavı, sütçüsü, sünnetçisi, mahalle ve askerlik arkadaşları, berberi, o yılların İETT ve Kasımpaşa Takımı Futbolcuları dâhil, ‘güzide sanatçılar’ da teşrif etmişti.

NECDET ÖZEL YOKTU
Gözler, bu mutlu günde, Özel Kurmay Başkanı Necdet Özel’i de aradı doğrusu! Herhalde ‘Musul hazırlığı’ içinde ki, paşa meşgul, icabet edemedi cümbüşe! Recop Takip Bey’in adaylığı için başbakanlık görevinden istifa etmesine gerek duymayan YSK (Yandaş Seçim Kurulu) Başkanı Sadi Güven de ortalıkta yoktu. ‘Soyadıyla’ yetineceğiz artık, ‘resmi seçim sonuçları’ babında. Bu muhteşem ve muhterem açılışta, ‘Türkiye’de Dini Hayat Araştırması’ yaptırıp, ‘Alevileri’ saydırmayı unutan(!) Hidayet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in konuşması, dini vecibelere daha uygun düşerdi.

8-10 BOĞA, 3-5 DEVE
Hatta sahnede ‘8-10 boğa’, ‘3-5 deve’ kesilip, akıtılan kanlardan birkaç damla, T’ayıpettin Bey’in alnına sürülmemesi, büyük bir ‘organizasyon eksikliği’ olarak değerlendirilebilir. Ama neyse ki möhim sanatçıların hepsi ‘hazır kıta’ oradaydı. Daha ne olsun! Ama Bülent Hanım, bir jest yapıp, ‘saz heyetini’ de götürmeliydi beraberinde: “Yanıyor mu ‘yeşil köşkün’ lambası yar/Hiç bitmiyor şu gönlümün ‘kavgası’ yar.”

BOŞ ALANDA PROVA
HDP adayı Selocan ile ‘Alaçatı adayı’ olan ‘Eko’nun tanıtım toplantıları ise son derece mütevazı geçti. Ekmekeddin Bey’in mikrofonlara ve meydanlara alışması, seçim öncesine yetişir mi kestirmek zor. Çarşı-pazar dolaşıp, türbe ziyaretleri ve salon toplantıları yaparak kitlelere ulaşmak, ‘seçim teamülleriyle’ pek uyuşmuyor. Bayramdan sonra mitingler yapacağını müjdeleyen ‘Eko’nun, önce ‘boş alanlarda’ prova yapması şart! İhsanoğlu’nun, diğer iki adayın banka destek hesabına, 1000’er liralık bağışta bulunması, seçime renk katan bir unsur oldu.

WİKİLEAKS BELGELERİ
Demirtaş, bu centilmenliğe karşı, büyük bir olgunluk ve esprili bir dille “Hocam zahmet etmişsiniz, teşekkür ederim, yalnız öbüründe çok var ondan, hepsini bana yatırabilirsiniz, rahat olun” mesajı gönderirken, T’ayıpettin Bey, 1000 lirayı iade etti. Hocam, bu bağışı, Recop Takip Bey’in Ziraat Bankası-Ankara Girişimci Kamu Şubesi’ndeki hesabı yerine, İsviçre Bankaları’na ‘dolar’ ya da ‘euro’ olarak, ‘adına’ havale çıkarsaydınız, Wikileaks Belgeleri’nde geçen ‘asılsız iddialara’ da bir açıklık getirmiş olurdunuz! Boş yere garibanın günahını almasınlar, hoş onu da vermez ya!

RADİKAL DEMOKRASİ
Demirtaş’ın genç bir kuşaktan geliyor olması, inandırıcı sol söylemi, silsile halinde birbiriyle bağlantılı anlatımı, kadın, LBGTİ, çevre vurgusu, ayırım gözetmeden eşit mesafede yaklaşımı, hazırcevaplılığı, üstüne üstelik mizahı hayli başarı bir şekilde kullanması, ilgili-ilgisiz, yakın ya da uzak duran, herkesin dikkatini çekmeye devam ediyor. “Halkın huzuruna çıkan 3 aday olarak üçümüz de, Türkiye’nin yüzde 100’ünün gönül rahatlığıyla oy verebileceği profili temsil etmiyoruz”.tarzı bir itirafı, hangi mevcut ‘klasik siyasetçi’ dillendirdi ki bugüne kadar, sorarım. ‘Demokratım’ diyen kim varsa, bu hakkı teslim etmesi gerekir. ‘Bir ileri, üç geri demokrasiye’ karşı, ‘radikal demokrasi.’ Gayet yerine oturan bir terminolojilendirme. ‘Bağlamadan başka bir şey çalmayan cumhurbaşkanı adayı.’ Tam bir ‘Gezi Mizahı.’

DEMİRTAŞ’IN ‘GEZİ RUHU’
Herkes yerinde saymıyor. Geçen yıl ‘Gezi Uyanışını’ farklı yorumlayan Demirtaş, “Ağaca bakıp, odun gören anlayışa karşı, ağaç devriminden yana” bir çizgide bugün. Selocan’ın içine, adeta ‘Gezi Ruhu’ girmiş. Recop Takip Bey, ise başka telden çalıyor: “Cumhurbaşkanlığına farklı bir pencereden bakıyorum.” Büyük konuşmamak lazım! Zamanın, insanı nereye getirip, ne tarafa götüreceği hiç belli olmuyor! Pencerenin ‘önüne’ bir ‘engel’ konmasın da sonunda!

DEVLETKONDU İSRAİL
Ortadoğu’ya, ‘devletkondu’ ülke İsrail, masum Filistin’e karşı, yıllardır sürdürdüğü şiddet ve vahşetlerine, bir yenisini daha ekledi. Kaç gündür art arda devam ettirdiği mezalimlikleriyle, çoluk, çocuk 350’yi aşkın insanı, bombardımanlarla katleden İsrail, Gazze’ye, şimdi de kara harekâtı başlattı. Kan gölü genişliyor bölgede. Yeni ölüm haberleri geliyor bir yandan. Filistin’de süren bu ‘insanlık dramı’ bu yüzyılda da son bulmayacak mı? Yeri gelmişken, Başbakan Benjamin Yeteryahu, sen ne yaptın şimdi böyle? Recop Takip Bey, tam da Gazze’ye gidecekken, kara harekâtı başlatılır mı hiç?

ENTELEKTÜEL ŞOFÖR
Seyir halindeki otobüsün direksiyonu başında ‘kitap okuyan şoförü’ görenler, Türkiye’de bir ‘kültür patlaması’ yaşandığını sanacak. Zaten karayolları, ‘infilaka’ hazır cephanelik gibi. Ne buyuruyordu büyük usta: “Öyle kitaplar vardır ki bombadan daha tesirlidir.” Şoför mahallindeki tabloya bakılırsa, ülkenin sürücüleri bile ‘entelektüel olma gayreti içinde’ diye bir izlenim doğuyor. Kitap, ‘boş zamanlarda’ okunuyor da, ‘açık yolda’ niye kıraat edilmesin canım! 2014 verilerine göre ‘Türkiye’de kişi başına 7,1 kitap düşüyormuş da, dünya ölçeğinde okuma oranı 10 binde 1’miş.’ Geç efendim, geç onları, ‘solla!’

KONSOLA ÇİLİNGİR
Paparazzi bir yolcunun, cep telefonu kamerasına yakalanan şoförün sertifikasının alınmasına, ‘entelijansiya’ içerlemiş olabilir: “Adam kitap okuyormuş, yolcuları, arka tarafa iteklemek için pala sallamamış ya!”, “Ne yani, torpidodan ‘nevaleyi’ çıkarıp, konsola ‘çilingir’ mi kurmuş?”, “Yüksek sesle okusaydı da, yolcular da sebeplenseydi hiç olmazsa.”,“Şoför yanlış yola sapmış, hızını da kesmiş değil, güzergâhında giderken, bir taraftan sayfaları çevirip, vites de değiştirebiliyor aynı anda!”

HIZLI OKUMA KURSLARI
İnce ‘cep telefonunu’ da ‘kitap ayracı’ olarak kullanıyor ‘okuma müptelası’ sürücü. Direksiyonun çapı, üzerine ‘ansiklopedi’ bile açıp, okumaya müsait! Hatta aslında koy ‘direksiyonüstü bilgisayarını’, internette gezin dur! Hem oradan e-kitap da okuyabilirsin. Otobüs gider, nasıl olsa bir şekilde. Beterin beteri var. Tam ‘pilot’ olacak adammış doğrusu. Şikayet üzerine direksiyon başından alınan ‘entelektüel şoför’, eğitime tabi tutulacakmış. ‘Hızlı okuma kurslarına’ da göndersinler bari! Kim bilir? ‘Kaptan’, belki de gireceği ‘ehliyet sınavı’ için ‘motor’ çalışıyordu o sıra! ‘Korsan kitap’ mı okuyordu yoksa! ‘Ne komik bir memleketsin’ Türkiye ya!